Ali Bayramoğlu, Yeni Şafak gazetesindeki köşe yazısında, HDP’nin cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ın ‘Yeni Yaşam Çağrısı’ başlığıyla açıkladığı seçim vizyonununu değerlendirdi.

Bayramoğlu, Demirtaş’ı, espirili, yaratıcı, özgür, özgüvenli, aynı zamanda ilkeli ve irade sahibi bir siyasetçi olarak gördüğünü belirtti.

Ali Bayramoğlu’nun yazısının tamamı  şöyle:

İhsanoğlu ve Erdoğan'dan sonra perspektif belgesini açıklama sırası, dün, HDP'nin cumhurbaşkanı adayı Demirtaş'taydı. 'Yeni Yaşam Çağrısı' adını taşıyan belge, Demirtaş'ın cumhurbaşkanı olması halinde temsil edeceği 'ilkeler, öneriler, politikalar dizisi'ni anlatıyordu. 'Toplumsal ve kültürel çoğulculuk', 'ademi merkezi siyasi yapılanma', 'özgürlükçü laiklik', 'kimlik kadar kadın ve çevre hassasiyeti' bu belgenin kilit kavram ve noktalarıydı.

Bunlar, aslında, tek tek bakılırsa, Türkiye'de uzun yıllardır demokrat, liberal, sivil pek çok hareketin ve kişinin savunduğu, talep ettiği hususlar.

Yeni olan bu hususları kapsayan paketin Kürt siyasi hareketinin geçirdiği bir dönüşümü taşıyor, tanımlıyor olmasında.

Bu dönüşümü (belki arayış demek bu aşamada daha doğru) şöyle tarif etmek gerek:

Temsilde Kürt kimliği ve Kürt sorununu aşarak tüm mağdur kimlikleri ve benzer sorunları kuşatmak, Türkiye'nin yönetimi ve meseleleri için siyaset üretmek, bu çerçevede muhalefet boşluğunu doldurmaya talip olmak...

Dün BDP'nin bugün HDP'nin eşbaşkanı olan, grup toplantılarında 'mücadeleci' ve 'tavizsiz', diliyle tanıdığımız Demirtaş'a bu arayış, bu arayışın cumhurbaşkanı adayı olmak iyi gelmiş.

Kamuoyunun karşısına dün, daha espirili, yaratıcı, özgür, özgüvenli ve hoşgörülü bir imajla çıktı. Bu profili hem iyi taşıyordu, hem sunduğu program bu profile tam uyumlu bir görüntü çiziyordu.

Ve bu tutum iliştirilmiş yeni bir siyasi tavır, taktiksel bir geçiş kokusu hiç vermiyor, tersine Kürt hareketinin deneyimi, aldığı yol, geçirdiği aşamalar, Ermeniler, Süryaniler, Türklerle etkileşim ve tarihi bir farkındalık üzerinden gelinen, en azından ulaşılmaya çalışılan kendiliğinden bir nokta gibi duruyordu.

Peki anlam?

İki husus öne çıkıyor:

İlki muhalefet boşluğunu doldurmaya, en azından muhalefete siyasi model olmaya aday bir oluşumun varlığıdır.

Diğer bir ifadeyle direnci, statükoyu, dünü temsil etmeyen, tüm gücünü iktidarı alaşağı etme arayışına vakfetmeyen, tersine demokrasi çıtasını yükseltme, demokratik alanda yarışma iddiasında olan bir hareket, bir tür demokratik siyaset...

Bu tablonun oluşmasını, Kürt siyasi aktörlerinin yeni Türkiye'nin kurucularından birisi rolüne soyunmasını teşvik eden, biçimlendiren en ciddi gelişme, şüphe yok ki, barış sürecidir. Gelinen nokta, barış sürecinin sadece açılım adımlarından değil, aynı zamanda toplumsal ve siyasal iklimden oluştuğunu da göstermektedir.

Eklemekte de fayda var: Siyasi iktidarın ve Kürt hareketinin bu noktadaki katkılarını iç siyaset ötesi bir bakışla değerlendirmek Türkiye'yi ve istikametini anlamak için kritiktir.

İkincisi, son siyasi gelişmelerin, Kürt siyasi hareketinin geldiği ve bulunduğu nokta açısından ortaya çıkan önemdir.

Bir süredir altını çizmeye çalıştığımız bu yön, Kürt hareketinin 'isyan'la başlayıp Türk siyasetinin legal ve meşru parçası olmaya ilerleyen bir anlam içeriyor. Bu anlam, gerek Kürt sorununun çözümü, gerek Kürt siyasallaşması gerekse Türkiye'nin geleceği, yeni Türkiye açısından son derece değerlidir.

Bunu demokratik mücadele ve demokratik gelişme ikilisi sağlamıştır. Bu noktaya elbet bir mücadeleyle gelinmiş, ancak reformcu politikalar, düzeni değiştiren hamleler bu pisti iyice açmıştır.

Bu açıdan dün yayınlanan belgede yer alan şu cümlelerin altını çizelim:

'Kürt sorununun çözümü Türkiye'nin demokratikleşmesiyle eş zamanlı yürüyecek bir süreçtir. Sorun çözüldükçe Türkiye demokratikleşecek, Türkiye demokratikleştikçe çözüm hız kazanacaktır. Bunu sağlayacak irade, yıllardır barış mücadelesini yürüten bizlerde, Türkiye'nin demokrasi güçlerinde vardır...'

Demirtaş'ı dinlerken, zekasını, hazır cevaplığını, özgüvenini gözlerken aklımdan geçti, siyaset ilke yanında irade demekse, HDP'nin cumhurbaşkanı adayı bunu gerçekten temsil ediyor.