Ege Üniversitesi LeGeBİT Cinsel Yönelim ve Cinsiyet Kimliği Araştırmaları Topluluğu’nun düzenlediği “Medyada Nefret Söylemi” etkinliği dün (4 Mart) İzmir Bornova Belediyesi Gençlik Merkezi’nde yapıldı.

KaosGL.org editörlerinden Yıldız Tar’ın konuşmacı olduğu panelde nefret söylemi ve nefret suçu kavramlarının yanı sıra medyadaki homofobik ve transfobik nefret söylemlerine karşı yapılabilecekler tartışıldı. Panel katılımcılarına Kaos GL derneğinin nefret söylemi ve ayrımcılığa ilişkin yayınları dağıtıldı.

"NEFRET BİREYSEL BİR DUYGU DEĞİLDİR"

Yıldız Tar konuşmasına nefret söylemi kavramındaki “nefret” ifadesinin bireysel ve kişisel bir duyguyu işaret etmediğini belirterek başladı. Homofobik ve transfobik nefret söylemlerinin arka planında heteroseksüel ilişkinin tek normal, meşru ve makbul ilişkilenme biçimi olduğunu dayatan heteroseksizm ve ikili cinsiyet rejimi yattığını söyledi.

Nefret söyleminin bir egemenlik ve iktidar ilişkisiyle de yakından alakalı olduğunu hatırlatan Tar sözlerine şöyle devam etti:

“Nefret söylemi ve yine nefret suçunu yapısal hiyerarşilerden ve güç ilişkilerinden ayrı düşündüğümüzde yanılırız. Nefret, güçlü olandan toplumsal olarak güçsüzleştirilen kesimlere dönük kuvvetli bir saldırı ve susturma eylemidir. Nefret söylemi bir susturma isteğidir. Hedef gösterdiği grubu susturup etkisizleştirmek ister.”

TÜRKİYE MEDYASI VE LGBTİ'LER

Türkiye’de medyayı homofobik ve transfobik nefret söylemi açısından ana hatlarıyla üç döneme ayıran Tar, “ucube” ve “terör” anahtar kavramları üzerinden medyada nefret söyleminin seyrini aktardı.

Nefret söyleminin hem nefret saldırılarını meşrulaştırdığını hem de hedefindeki gruba mensup kişilerde ciddi yıkımlara yol açtığını da ifade eden Tar, “Ancak nefret söyleminin hedefinde olmak için illa o gruba mensup olmanız gerekmiyor. Uzun saçlı heteroseksüel bir erkeğin eşcinsel olduğu kalıp yargısı ve varsayımı üzerinden nefret söylemi ve hatta saldırılarına maruz kalabileceğini de deneyimliyoruz. Haliyle nefret söylemi sadece LGBTİ’lerin sorunu değil; toplumsal barışı tehdit ettiği için herkesin sorunudur” dedi.