CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, lezbiyen, gey, biseksüel, trans ve interseks (LGBTİ) yurttaşların insan hakları kapsamında haklarının korunması ve herhangi bir ayrımcılığa maruz kalmalarının önüne geçilmesi için 22 maddelik bir kanun teklifi hazırladı.

Mahmut Tanal, TBMM Başkanlığı’na sunduğu yasa teklifinin genel gerekçesinde, LGBTİ bireylerin emek piyasaları, hastane, okul gibi kamusal alanlarda, kendi aileleri ve sosyal çevreleri tarafından kötü muamele gördüklerine, fiziksel ve cinsel saldırılara, psikolojik ve ekonomik baskılara uğradıklarına ve öldürüldüklerine dikkat çekti.

CİNSEL YÖNELİM VE CİNSİYET TEMELLİ AYRIMCILIK

Kanun teklifi, Türkiye’nin yerine getirmekle yükümlü olduğu evrensel kriterler çerçevesinde LGBTİ vatandaşların sahip oldukları hakların iç hukuk yolu ile düzenlemesini öngörüyor ve 6284, 3924 ve 2828 sayılı yasalarda değişiklik içeriyor.

Genel gerekçede yer alan değerlendirmeler şöyle:

“Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelli ayrımcılığa karşı gerekli ve yeterli yasal korumayı sağlamak İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ne taraf olan tüm devletlerin yükümlülüğüdür. Bu yükümlülüğü yerine getirmeyen devletler, bireyleri cinsel yönelim veya cinsiyet kimlikleri nedeni ile birçok insan hakkı ihlali ile karşı karşıya bırakmaktadır. Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans (LGBT) bireyler gerek emek piyasalarında, gerek hastane, okul gibi kamusal alanlarda gerekse kendi aileleri ve sosyal çevreleri tarafından kötü muamele görmekte, fiziksel ve cinsel saldırılara uğramakta, psikolojik ve ekonomik baskılara uğramakta ve hatta öldürülmektedirler. Devletin LGBT kişilerin maruz kaldığı ayrımcılığa karşı gerekli ve yeterli yasal düzenlemeleri yapmaması toplum temelinde homofobik ve transfobik tutumların artmasına ve LGBT yurttaşlarımızın her geçen gün daha büyük hak ihlallerine maruz bırakılmasına sebebiyet vermektedir.

ÖNYARGILI VE HOMOFOBİK TUTUMLAR

LGBT bireylerin devlet tarafından yasalar nezdinde korunması için uluslararası sözleşmelere uygun olarak iç hukukumuzda düzenlemeler yapılması gerekmektedir. LGBT yurttaşlarımız toplumun önyargılı ve homofobik tutumlarına, bu tutumların yol açtığı insan hakkı ihlallerine maruz kalmakta olup, devletimizin gerekli yasal düzenlemelerle bu yurttaşlarımızın haklarını koruması elzemdir. Ülkemiz vatandaşı olan her birey herhangi bir ayrıma tabi olmaksızın eşit haklara sahiptir. Zira devlete ve topluma karşı yükümlülüklerini tüm yurttaşlarımızla ayrıma tabi tutulmaksızın eşit olarak yerine getiren LGBT bireylerin, devletin yasal korumasından da diğer yurttaşlarımız gibi eşit olarak yararlanması gerekmektedir.

LGBTİ BİREYLERİN İSTİHDAMI

LGBT kişilerin toplumdan ayrıştırılması, ötekileştirilmesi genellikle aile kurumunda başlamaktadır. Aileleri tarafından ötekileştirilen ve sahipsiz bırakılabilen ve şiddete maruz bırakılabilen LGBT yurttaşlarımız toplumun ve devlet kurumlarının önyargılarıyla karşı karşıya kalmakta, istihdam, eğitim ve sağlık gibi temel haklardan diğer kişiler gibi yararlanamamaktadır. İçlerinde bulundukları bu durum LGBT bireylerin birçoğunun topluma aidiyet ve güven duygusunu yitirmesine ve yabancılaşmasına da sebebiyet vermektedir. Bu da birçok toplumsal soruna yol açmaktadır.

ÖTEKİLEŞTİRME PSİKOLOJİSİ

İnsan; yapısı itibarıyla kendisine bir düşman yaratma eğiliminde iken insanların idare ettiği devletler de aynı sanrıya kapılarak düşman arayışındadırlar. Bu psikolojik travmaya sahip birey/devlet kimi zaman düşmanı dışarıda arama eğilimine sahip iken kimi zaman da içeride arama eğilimine kapılır ki bu da toplumsal krizlere ve en çok da ötekileştirmeye yol açmaktadır. Ötekileştirme, temelinde insanın kendisini başka bir bireyden daha üstün gördüğü anlamına gelip, karşısındaki insanın farklılıklarını bir dezavantaj olarak tabir etmesidir. Sonuç olarak, insan bu ‘dezavantajlara’ sahip olmayan bireylerin diğer bireylerden üstün olduğuna ve bu üstün bireylerin ise ‘normal’ olduğuna kendisini ve kendisi gibileri inandırır. ‘Normal’ kelime anlamı itibariyle ‘kurallara uygun’ anlamına gelip, normal bireylerin, ‘anormal’ (kurallara uygun olmayan) bireylere üstün olduğu zannını yaratır.”

22 MADDELİK TEKLİF

MADDE 1- 6284 sayılı Ailenin Korunması Ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un 1’inci maddesinin birinci fıkrasında teklifi yapılan değişikliğin amacı mevcut düzenlemenin, korumadan yararlanacak kişileri tüketici biçimde saymış olması, bu durumun uygulamada, niteliği tek tek sayılan kimseler dışında kalan ısrarlı takip mağdurlarının korunması önünde engele dönüşmesidir. Aile bireyleri ifadesi muğlak olup kapsayıcı değildir.

MADDE 2- 6284 sayılı Ailenin Korunması Ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un 1’inci maddesinin ikinci fıkrasının a bendi Anayasamızın 90’ıncı maddesi gereğince Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarını, taraf olunan her türlü ikili veya çoklu anlaşma ile Birleşmiş Milletler veya diğer uluslararası örgütler nezdinde taraf olunan her türlü sözleşmeyi içermelidir.

MADDE 3- 6284 sayılı Ailenin Korunması Ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un 2’nci maddesinde “Toplumsal cinsiyet, cinsel yönelim, cinsiyet kimliği ve cinsiyet ifadesi” ibareleri, Avrupa Konseyi ve Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen tanımları ile birlikte eklenerek uluslararası sözleşmelerin iç hukuk ile de düzenlenmesi amaçlanmıştır.

MADDE 4- 6284 sayılı Ailenin Korunması Ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının b bendinde yapılacak değişiklik ile Koruma tedbirinin saptanmasında evlilik bağının kurulup kurulmadığına bakılmaksızın birlikte yaşama esasına göre madde düzenlenmesi amaçlanmaktadır.

MADDE 5- 6284 sayılı Ailenin Korunması Ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un 5’inci maddesinin birinci fıkrasının b bendinde yapılması teklif edilen değişiklikle başvurucu veya mağdurun evli olup olmadığına bakılmaksızın koruyucu tedbirlerin alınması konusunda açıklık getirilmesi amaçlanmaktadır.

MADDE 6-
6284 sayılı Ailenin Korunması Ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un 7’nci maddesinde yapılacak değişiklik ile Kanun kapsamında menfaati bulunan kişilerin haklarını savunmayı kuruluş amaçlarında belirten sivil toplum kuruluşlarının ihbarda bulunabileceği ve bu ihbarlar hakkında kamu görevlileri tarafından ivedilikle işlem yapılabilmesinin sağlanması amaçlanmıştır.

MADDE 7- 6284 sayılı Ailenin Korunması Ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un 8’inci maddesinin dördüncü fıkrasında yapılacak değişiklik ile tedbir kararının reddi veya kabulü halinde bu kararın tebliğinin ihbarda bulunan sivil toplum kuruluşuna da yapılabilmesi amaçlanmıştır.

MADDE 8-
6284 sayılı Ailenin Korunması Ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un 9’uncu maddesinin birinci fıkrasında yapılacak değişiklik ile ihbarda bulunan sivil toplum kuruluşunun da verilecek kararlara itiraz hakkının bulunduğunun açıkça belirtilmesi amaçlanmıştır.

MADDE 9- 6284 sayılı Ailenin Korunması Ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un 10’uncu maddesine ek sekizinci fıkra getirilerek tedbir kararlarının uygulanmasının takibinin sivil toplum kuruluşları ile Bakanlık ve ilgili birimlerinin işbirliği ile yapılması amaçlanmıştır.

MADDE 10- 6284 sayılı Ailenin Korunması Ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un 11’inci maddesinde yapılacak değişiklik ile kolluk kuvvetlerinin eşcinsel ve trans bireylerin insan hakları, toplumsal cinsiyet çeşitliliği ve eşitliği konularında eğitim alarak, eşcinsel ve trans yurttaşlarımıza daha gerçekçi ve etkili yaklaşım sergilenmesi amaçlanmıştır.

MADDE 11-
6284 sayılı Ailenin Korunması Ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un 14’üncü maddesinin birinci fıkrasının değiştirilmesi için verilen teklifimle, şiddete maruz kalan trans ve eşcinsel bireylerin şiddet önleme ve izleme merkezlerinde istihdam edilerek bu yurttaşlarımızın sorunları ile daha etkin bir biçimde mücadele edilmesi ve trans ve eşcinsel yurttaşlarımızın istihdam konusunda yaşadıkları problemlerin bir nebze olsun giderilmesi amaçlanmıştır.

MADDE 12- 6284 sayılı Ailenin Korunması Ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un 14’üncü maddesinin üçüncü fıkrasının değiştirilmesine ilişkin teklifim Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu yayınlarının kapsamının cinsel yönelim, cinsiyet kimliği ve cinsiyet ifadesi temelli şiddet ve ayrımcılık ile mücadeleyi destekleyecek biçimde genişletilmesi ve bu sayede eşcinsel ve trans yurttaşlarımızın da bilgilendirilmesi amaçlanmıştır.

MADDE 13- 6284 sayılı Ailenin Korunması Ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un 19’uncu maddesinin ikinci fıkrasının değiştirilmesine ilişkin teklifim özellikle trans geçiş sürecinde birçok psikolojik ve sosyal sorun yaşayan trans yurttaşlarımızın bu sorunlarının çözülmesi için gerekli sağlık giderlerinin de idare tarafından karşılanması ve bu sayede trans yurttaşlarımızın trans geçiş sürecinde yaşadıkları en büyük problemlerden bir tanesi olan sağlık giderlerinin yükünün hafifletilmesi amaçlanmıştır.

MADDE 14-
6284 sayılı Ailenin Korunması Ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un 20’nci maddesinin ikinci fıkrasının değiştirilmesine ilişkin teklifim Bakanlığın eşcinsel ve trans yurttaşlarımızın davalarına da katılmasının sağlanması amaçlanmıştır.

MADDE 15-
3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu’nun 2’nci maddesinin birinci fıkrasında yapılacak değişiklikle 6284 Sayılı Kanun kapsamında verilecek koruma hizmetlerinden yararlanan herkesin, bu kanun kapsamında değerlendirileceği belirtilerek inisiyatifin doğrudan Bakanlık teşkilatına verilmesi amaçlanmıştır.

MADDE 16-
3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu’nun 5’inci maddesine üçüncü fıkranın eklenmesi ile transeksüel ve interseksüel vatandaşların topluma uyumunu kolaylaştıracak ihtiyaçlarına ilişkin psiko-sosyal destek giderleri dâhil tedavi masrafları ve HIV/AIDS hastalığı ile yaşayan kişilerin tıbbi ve psiko-sosyal ihtiyaçlarının karşılanması amaçlanmıştır.

MADDE 17- 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu’nun 1’inci maddesinin değiştirilmesi ile ayrımcılık yasağının Uluslararası sözleşmelerin ve uluslararası kuruluşların tavsiye kararlarının mevzuatımızda gerektiği gibi yer alması amaçlanmıştır.

MADDE 18- 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu’nun 3’üncü maddesinin a bendinin değiştirilmesi ile ayrımcılık yasağının Uluslararası sözleşmelerin ve uluslararası kuruluşların tavsiye kararlarının mevzuatımızda ve sosyal hizmetlerin tanımında gerektiği gibi yer alması amaçlanmıştır.

MADDE 19 –
2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu’nun 3’üncü maddesinin f bendinin 7 numaralı alt bendinin değiştirilmesi ile kadın ve erkek konukevlerinden yararlanacak kişilerin cinsel kimliğine daha doğrusu kendisini ait hissettiği cinsiyete göre kabul görmesi ve sosyal hizmetlerden yararlanırken cinsel kimliğine ilişkin herhangi bir ayrıma maruz kalmaması amaçlanmıştır;

MADDE 20- 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu’nun 3’üncü maddesine h bendi eklenerek taraf olunan uluslararası sözleşmeler, Birleşmiş Milletler sözleşmeleri ve tavsiye kararları doğrultusunda cinsiyet kimliği tanımının açıkça ve gerektiği gibi iç hukukumuzda da düzenlenmesi amaçlanmıştır.

MADDE 21- Yürürlük maddesidir.

MADDE 22-
Yürütme maddesidir.