"Kobani asla düşmeyecek boşuna sevinmeyin" Taraf yazarı Esmaray'ın sevgiyle, şefkatle ve merhametle söylediği bu sözlere içtenlikle katılıyorum.
Evet Kobani düşmeyecek!
***
Kahrolup gebereceğiniz yataklarınızda bile bir avuç özgürlük sevdalısı savaşçının kahramanlığını hatırlayacaksınız.
Hatırladıkça yüreğiniz acıyacak ve namertliğinize hayıflanacaksınız.
***
Evladı öldürülmüş anneyi yuhalattığı meydanda bu sefer de "Kobani düştü düşecek" diyerek buyurgan bencilliğiyle sevinen "kefenlilerin" sultanı Tayyip Erdoğan bilmelidir ki zulüm ile abâd olunmaz.
Yüz yıldır zulümden zulüm beğendirdiğiniz Kürtler'i IŞİD barbarlarıyla da bertaraf edemeyeceksiniz.
Siz Kürtler'i yalnız bırakarak değil, mağrur ve mütehakkim tavırlarınızla kaybettiniz.
Kobani'nin düşmesini istemeyiz derken bile ikiyüzlülük yaptığınızı biliyoruz artık.
Ölümle Kürtler'i korkutup yıldıramayacağınızı bilmeliydiniz, bunu ön göremeyişiniz ahmaklıktı.
***
Sahi nedir sizdeki bu kin, bu hırs ve bu önlenemez aptallık?
Bu sadist ruh hastalığını nerede peydahladınız?
***
Hitler'in toplama kamplarını, asit kuyularını, gaz odalarını, "eğitimliler" idare ediyordu. Hemşireler, doktorlar, mühendisler, kimyacılar, seferber olmuştu Hitler için. Bir nevi eğitimlilerin katliamıydı bu.
O günler, o ihanetçi insanlık düşmanı eğitimliler unutulmadı nitekim.
Bugün Türkiye'de bunun farklı bir türevi görülmekte. Yeminine ihanet eden doktorlar ve bu doktorları teşvik eden siyasetçiler var.
***
Gezi olaylarında yaralıları tedavi etmeyen doktorlar, IŞİD barbarları için seferber olmuş durumda, bu ne yaman çelişki!
Siz ki kişinin hastalığını dahi iffetiniz gibi korumaya yemin etmişsiniz, nasıl böyle bir ahlaksızlığa rıza gösterirsiniz?
Gezi'de demokrasi için talepte bulunan genci, IŞİD çetelerinden daha mı tehlikeli buluyorsunuz?
Vahşeti ve barbarlığı inanç gibi sahiplenen, kadınların memelerini keserek işkenceyle öldüren, insanları diri diri toprağa gömen, nice kadını ömür boyu tecavüz edilmek niyetiyle pazarlarda satan bu vahşileri daha mı masum görüyor o körolası gözleriniz.
***
Bir avuç umudunu, toprağını, emeğini, namusunu, korumak için haklı müdafaasını veren Kürt gerillaları sınırda kan kaybından can verirken, hâlâ "et ve tırnak" kardeşliğinden mi bahsedeceksiniz?
Kırılası işaret parmaklarını göstererek Kürd'ün ölümüne sevinen asker ve polisin pervasızlığını neyle örteceksiniz?
Sınırda ölümüne seyirci kaldığınız halkın yüzüne bakabilecek misiniz?
Siz onlara bakarken yüzünüze ağız dolusu tükürseler namertliğinizi anlayacak mısınız?
***
Kobani düşmeyecek boşuna sevinmeyin!
Onurunu korumak için hayatını hiçe sayan genç kızların, gerillaların inancı, sokakları dolduran binlerce insanın çığlığı, bu istilaya manidir.
"Kobani düştü düşecek" deyişiniz, bünyenizdeki bu gaflet, bu hamaset, kokuşmuş bir ceset gibi yanıbaşınızda duracak.
Siz bundan dolayı azap duyacaksınız.
Kürtler ve vicdanlı insanlar da bu mücadeleden dolayı ömür boyu onurlanacaktır.
