Vahdet yazarı Mehmet Şevket Eygi, "Bir kız İmam-Hatip okulu öğrencilerinin fotoğrafını gördüm. Kızların çoğu gülüyordu, bazılarının dişleri görünüyordu. Dindar kızların böyle resim çektirmelerini çok yadırgadım. En azından hafifliktir" ifadelerini kullandı.

Mehmet Şevket Eygi'nin Vahdet gazetesinin bugünkü (6 Haziran 2016) nüshasında yayımlanan yazısı şöyle:

Kedilerin, köpeklerin, eşeklerin, ayıların, hayvanların kendilerine göre faziletleri vardır. Onlar para biriktirmezler, parayla ilişkileri yoktur. Karınlarını doyurunca yan gelip yatarlar.

Hiç kimseyi hor görmek istemem ama o ağzı gevşek, geveze ve zevzek adamdan nefret ettim. Cenab-ı Hak cümlemizi ıslah buyursun.

Birine: Ben sana iyi giyinme demiyorum, israf etme diyorum. Marka fetişizmi akıllı ve vicdanlı kimseye yakışmaz. O firmanın 15 liraya mal ettiği gömleğe 400 lira verebilmek için insanın çok salak ve geri zekalı olması gerekir.

Rica: Ramazanda iftar ziyafetine çağırılmamamı istirham ediyorum. Günler çok uzun olacak, uzaklara gidecek halim yok. Teşekkür ediyorum.

Birtakım derneklere, vakıflara, cemaatlere: Sponsorluğunu yaptığınız o kimseler sıkıntılı, problemli insanlardır. Ehl-i Sünnete aykırı inançları, görüşleri vardır. Ağır tenkitlere uğramışlardır. Hem Ehl-i Sünnet geçiniyorsunuz, hem de Ehl-i Sünnete zarar veren kimseleri destekliyorsunuz. Bindiğiniz dalı kesmeyin.

Oğlu askere giden bir dostum anlatıyor: Birliğe yeni gelen askerlere, isteyen mescitte serbestçe namaz kılabilir demişler. Güzel bir gelişme. 28 Şubat’ta böyle miydi? Dindarlara düşman gözüyle bakanlar vardı. Çok şükür.

Suriye’de olup biten korkunç facialardan ibret almayan, derlenip toparlanmayan, tek bir Ümmet olmayan, râşid bir İmam’a biat ve itaat etmeyen, planlı ve programlı şekilde hizmet etmeyen Türkiye Müslümanlarının başına ne gelirse, onlar bunu hak etmiş olacaklardır.

Vazifelerini yapan Ehl-i Sünnet hocalara hürmet ederim. Bu tenkidim onlarla ilgili değildir. Maaşlarını tıkır tıkır alıp oh kekâ yan gelip yatan, Ehl-i Sünneti savunmayan birtakım hocalar var ya, işte onlara teessüflerimi sunuyorum.

Cuma namazlarında cemaatten para toplanmayan Sur içinde bir cami bilen varsa lütfen haber versin.

Bu devirde Müslüman kesim içindeki en büyük bela, birtakım terbiyesiz ve haddini bilmez cahil gevezelerin dinî konularda ukalaca tartışmalarıdır.

Bir kız İmam-Hatip okulu öğrencilerinin fotoğrafını gördüm. Kızların çoğu gülüyordu, bazılarının dişleri görünüyordu. Dindar kızların böyle resim çektirmelerini çok yadırgadım. En azından hafifliktir.

Oburluğun, durmadan dinlenmeden fazla yemenin on cezasından biri sağlığını kaybetmektir.

 Bu sene İstanbul’da binlerce ağaç, budama esnasında katledildi, kurudu. Bunu yapanlara bir vatandaş olarak hakkımı helal etmiyorum.

Aydın’da bir adamın gizli depolarında beş ton kaçak domuz eti bulunmuş. Domuzcu, zararımı telafi etmezlerse benden yalvar yakar et alan bütün lokantaları ve kurumları teşhir edeceğim diyormuş. Müslüman halka domuz eti yedirenlere lanet olsun!