Muğla'nın Fethiye İlçesi'nde 2007 yılında 8 kişinin tecavüzüne uğradığı iddiasıyla şikayetçi olan 29 yaşındaki B.S.'nin 4 yıllık mücadelesinin ardından şüphelilerden 2'si hakkında açılan davanın ilk duruşması, bugün görüldü. Günler öncesinden yapılan duyurular sonunda biraraya gelen 'Türkiye Tecavüze Karşı Kadın İnisiyatifi' üyesi kadınlar ise duruşma boyunca Fethiye Adliyesi önünde eylem yaptı.

Turizmci B.S., 2007 yılının Haziran ayında Fethiye'deki Gebeler Kaplıcası'nda iddiaya göre tecavüz ve işkenceye maruz kaldı. Kendisine tecavüz eden 8 kişiyi teşhis eden ve suç duyurusunda bulunan kadının başvurusu, o dönem 'kovuşturmaya yer olmadığı' gerekçesiyle savcı tarafından kabul edilmezken, diğer tüm başvurular da sonuçsuz kaldı. Adalet Bakanlığı'na yapılan başvuru ve kadın örgütlerinin baskısıyla savcı dosyayı yeniden gündeme aldı ve 2 kişi hakkında 'kişi hürriyetini engelleme ve nitelikli cinsel saldırı' suçlamasıyla dava açıldı.

Bugün Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasına tutuksuz yargılanan sanıklar 19 yaşındaki Mustafa Kemal Kışlak ve kardeşi 16 yaşındaki M.E.K. katılmazken, B.S. yer aldı.

Günler öncesinden yapılan duyurularla İstanbul, Ankara, İzmir, Didim, Dalaman, Bodrum, Dikili, Didim ve Antalya'dan gelen çok sayıda sivil toplum örgütü üyesi ve kendilerine 'Türkiye Tecavüze Karşı Kadın İnisiyatifi' adını veren kadınlar, duruşma öncesinde Fethiye Adliyesi önünde eylem yaptı. 100'e yakın kadın, yanlarında getirdikleri pankartları çıkartıp slogan atarak yürüyüş yaptı. Ellerinde 'Devlet tecavüzcüyü koruma', 'Tecavüz çetesi yargılansın', 'Tecavüzcü tanık değil sanıktır', 'Yaşasın kadın dayanışması', 'Erkek tecavüz ediyor, devlet koruyor', 'Fethiye'deki tecavüzcüler yargılansın' yazılı dövizler taşıyan kadınlar, ıslık ve alkışlarla seslerini duyurmaya çalıştı.

Duruşma öncesi davayla ilgili bir açıklama yapan B.S.'nin avukatı Cevriye Aydın, şimdiye kadar haklarında yargılama kararı çıkmamış diğer 6 kişinin de yargılanmasına başlanacağını belirtti. Olayın 2007 yılının Haziran ayında meydana geldiğini belirten Aydın, şunları söyledi:

"Tecavüzü yaşayan mağdur, olayı 6 ay boyunca hatırlayamadı. Daha sonra tecavüzcüsü tarafından cep telefonuyla arandı. Tecavüzcüsünün kendini hatırlatması üzerine mağdur kadın hatırlamaya başladı. O'nun hatırlaması ve olayın bize intikal etmesi üzerine kadın psikolojik tedavi görmeye başladı. 2007 yılının sonlarında mağdur kadın, tecavüze uğradığını hatırladı. Bunun üzerine 2008 yılında kadın, Fethiye Cumhuriyet Savcılığı'na şikayet dilekçesi verdi. Savcılık tarafından 8 şüphelinin de ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılarak, dosya hakkında takipsizlik kararı verildi. Biz de olayla ilgili Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvurduk. Muğla Savcılığı da takipsizlik kararını yerinde görerek itirazımızı reddetti. Bizim için iç hukuk yolları tamamen kapanmış oldu. 2008 yılının yaz aylarında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurduk. 1 ay içinde AİHM'den olumlu yanıt aldık. Adalet Bakanlığı yeteri kadar soruşturma yapılmadığını belirterek, 2010 yılının Ekim ayında yeniden dava açmayı uygun gördü. Açılan davayla birlikte kadınların haklarını aramak için bugün Fethiye Adliyesi'ndeyiz. Bugün yargılananlar çocuk olsa da bu suçu işlediler. Haklarında dava açılmayan 6 kişinin yargılama süreci de başlayacak."

Savcılığın bu olayla ilgili takipsizlik kararı verirken, tecavüzcülerin öğretmen olmasını gerekçe gösterdiğini söyleyen Avukat Aydın, "Oysa bizler biliyoruz ki tecavüzcü ressam, öğretmen, müfettiş, doktor olabilir. Tecavüzcünün mesleğinin önemi yoktur. Bugün Fethiye'de aradan 4 yıl geçmesine rağmen davamızı başlatıyoruz" diye konuştu.

hürriyet