Radikal gazetesinden Ezgi Başaran’ın, Bodrum’a yerleşen depremzedelerin karşı karşıya kaldıkları bürokratik engelleri aktardığı yazısı, depremzedelerin yardım almak için yaşadıkları mağduriyeti gündeme getirdi… İşte Başaran’ın “Muhtaç Depremzedeye 23 Şart” başlıklı yazısı…
Muhtaç Depremzedeye 23 Şart
"Bodrum'a yerleşen depremzedelerin kaymakamlıktan yardım alabilmeleri için kayıt yaptırmaları lazımmış. Peki kayıt için neler isteniyor dersiniz?"
İsa’nın 6 evladının servis sorunu var.
Naile’ye de ulaşım aracı lazım... Araç gelsin ki onu Milas’taki özel diyaliz merkezine götürebilsin.
20 günlük Melek’e maalesef mama lazım çünkü annesinin sütü kesildi. Stresten.
Yedi yaşındaki Vefa’nın pabucu yok, okula da gitmek istemiyor.
Ayşe’yi de dershaneye yazdırmak lazım... Dershaneye gitsin ki bir eczacılık fakültesini kazanabilsin. Hayalindeki gibi eczacı abla olabilsin.
***
Bodrum’a sığınan 275 Vanlı depremzedenin günlük ve acil ihtiyaçlarıydı bunlar. Karşılanıyor mu? Hayır, henüz değil.
Neden derseniz, -ki her aklı başında insan öyle der- Bodrum Kaymakamlığı öyle karar vermiş.
Önce, yardımları sadece ben yaparım demiş. O güne kadar kapı kapı dolaşıp depremzedelerle sadece yardım değil ahbaplık da eden Bodrum Deprem Gönüllüleri inisiyatifini devreden çıkarmış.
Depremzedelere sakın bizden başka birinden yardım almayasınız diye şart koymuş, yazılı olarak.
Kaymakamlıktan yardım alabilmek için kayıt yaptırmak lazımmış. Peki, kayıt yaptırmak üzere giden depremzedeler neyle karşılaşmış dersiniz?
Size kaymakamlık olarak yardım edebilmemiz için çeşitli kurumlara sizinle ilgili sorular sormamız lazım denmiş.
***
Matbu bir dilekçe hazırlanmış: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’na... diye başlıyor.
“Vakfınıza sosyal yardım almak için başvurmuş olup kişisel bilgilerimin ve muhtaçlığımın tespiti için aşağıda maddeler halinde sayılan sorgulamaların vakfınızca yapılmasına...” diye devam ediyor. Altına yerleştirilen iki kutucukla meram sonlanıyor. İzin Veriyorum kutucuğu ve İzin Vermiyorum kutucuğu... İkincisini işaretleyenin bir afetzede olarak yardım alıp alamayacağı ciddi şüphe götürür.
***
Şimdi bir bakalım ‘maddeler halinde sayılan sorgulamalara’: Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Gen. Müd.’nden nüfus aile kayıt örneği, aile kayıt örneği, kişi kayıt örneği, olay bilgileri, adres bilgileri. İş-Kur Gen. Müd.’nden İş-Kur kaydı, işsizlik sigortası ödeneği, kısa çalışma ödeneği, iş kaybı tazminatı. Sosyal Hizmetler Kurumu’ndan evde bakım aylığı, ayni-nakdi yardım. Vakıflar Gen. Müd.’nden muhtaç aylığı, kuru gıda yardımı. Gelir İdaresi Bşk.’ndan vergi mükellefiyeti, araç kaydı. Tapu Kadastro Gen. Müd.’nden gayrimenkul sahipliği.
Aslında ben şu anda durmak istiyorum ama özellikle devam edeceğim, afete uğramış kişilerin yardım alabilmesi için nelerin sorgulandığını tek tek görün diye...
Devam: Sosyal Yardımlaşma Gen. Müd.’nden şartlı nakit transferi bilgileri, gelir getirici proje bilgileri, sosyal yardım bilgileri. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’ndan;çiftçi kayıt sistemi sorgulamaları. Sosyal Güvenlik Kurumu Bşk.’ndan sosyal güvenlik bilgileri, sağlık müstahaklık bilgileri, 2022 (?) maaşı bilgileri.
***
Evet... 9 ayrı devlet dairesinden toplam 23 konuda bilgileri sorgulanacak Bodrum’a (kendi imkânlarıyla) gelen depremzedelerin. Tüm bunlara ne gerek var, gelir getirici proje bilgilerini sormanın sırası mıdır insanların kafasını sokacak evi yokken filan kısımlarını yutkunarak geçiyorum.
Sadece şunu soruyorum: Kaymakamlığın tüm bilgileri soruşturması Allahaşkına ne kadar sürer? Haftalar, en iyimser ihtimalle. Öyleyse Bodrum’a sığınan aileler bu saçma sapan listenin tamamlanmasını mı bekleyecek?
Hem gönüllü yardımlarının önüne set çekeceksiniz...
Hem de diyeceksiniz ki ben devletim, sadece bana güven, benim elimi tut...
Sonra da o eli onlarca şarta bağlayacaksınız.
1 aydır Bodrum’da onlara evlerini açan ailelerin yanında ve öğretmenevinde konaklayan depremzedelere şu ana kadar sistematik ve elle tutulur bir devlet yardımı yapılmamış. Neden? Çünkü liste tamamlanmadı!
***
İsa Bey, küçük Vefa, böbrek hastası Naile, bebek Melek... O listeye bakıp da diyemez ama ben derim: Felakete uğrayan insanın hayat kahrı üçle, dörtle çarpılmaz. Muhtaçlık bürokratik belgelerle kanıtlanmaz, bakınca görülür.
Ezgi Başaran/Radikal
