Ankara Üniversitesi'nde, iddiaya göre, geçen 8 Mayıs'ta satırlı saldırısında yaralanan Muhammed Kaya ve Adnan Dural adlı iki Kürt öğrenci ve iki arkadaşı, aralarında saldırganların da olduğu ülkücü grubun "Bizi tehdit ediyorlar" şeklindeki şikayeti üzerine 'silahlı örgüt üyeliği' iddiasıyla tutuklandı.

İsmail Saymaz'ın Radikal'de yer alan haberine göre Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, geçen 8 Mayıs’ta geleneksel ‘İnek Bayramı’ için bir araya gelmişti. Üniversitenin Kürt öğrencilerinden Muhammed Kaya ve Adnan Dural, bayram kapsamında yapılan konserden sonra evine dönerken, altı kişilik bir grubun satırlı saldırısına uğradı ve ağır şekilde yaralandı.

Cadde üzerindeki güvenlik kamerası kayıtları incelendiğinde, saldırganların aynı okuldan ülkücü görüşlü öğrenciler olduğu ileri sürüldü. Görüntülerin Youtube’da yayınlanmasından sonra ülkücü öğrenciler, okulda can güvenliklerinin kalmadığını açıkladı. Rektörlüğe dilekçe veren ülkücüler, Kaya ve Dural kendilerini PKK adına tehdit ettiklerini ileri sürdü ve bu yüzden sınavlara giremediklerini savunarak, önlem alınmasını istedi.

Kaya ve Dural da satırlı saldırganlar hakkında şikayetçi oldu. Kaya ayrıca, 10 Haziran’da Cebeci Polis Merkezi’ne gidip saldıran grup içerisinde A.T. adlı ülkücü öğrencinin olduğunu belirtti ve “A.T. ve ekibinin başına bir iş gelirse kesinlikle ben sorumluluk kabul etmiyorum. Beni devletin korumasını ve can güvenliğimi sağlamasını istiyorum” dedi. Adnan Sural ise saldıran grubun da korunması talebinde bulundu.

İddiaya göre, saldırganlar hakkında işlem yapılmazken, Kaya ve Dural ile arkadaşları Yunus Yüce ve Abdulselam Kütükçüoğlu adlı Kürt öğrenciler, ‘silahlı örgüt üyeliği, örgüt propagandası ve darp’ iddiasıyla 19 Haziran’da gözaltına alındı ve Ankara 7. Sulh Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Kaya, sorguda, üniversite son sınıfta olduğunu, iki bölüm birden okuduğunu, yüksek lisans için Londra Üniversitesi’ne yaptığı başvurunun kabul edildiğini anlattı.

Kendilerinin saldırıya uğradığını kaydeden Kaya, hiçbir ülkücü öğrenciyi okula ve sınavlara sokmamakla tehdit etmediğini söyledi. Dural da ülkücü öğrencilerin tehdit edilmesi sırasında gözcülük yaptığı iddiasının asılsız olduğunu savundu. Yüce ise il birincisi olarak bu okula geldiğini, yakın zamanda Başbakanlık’ta ve Avrupa Birliği Bakanlığı’nda çalıştığını ve üniversiteyi bitirebilmek için bir yıldır kütüphaneden çıkmadığını belirtti ve iddiaları reddetti. Kütükçüoğlu da ülkücü grupla onların talebi üzerine görüştüklerini, fakat bir tehdidin söz konusunu olmadığını vurguladı. Dört genç tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Savcı Tekin Küçük, ertesi gün Kaya ve Dural’ın tutuklanması için karara itiraz etti. Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi de dört genç hakkında tutuklanmak üzere yakalama kararı verildi. Kaya ve Yüce, okulda yaşananlar hakkında TBMM’de açıklama yapmak üzere milletvekilleriyle görüşmek üzere gittikleri meclisten çıkarken gözaltına alınarak, tutuklandı. Ardından Kütükçüoğlu da yakalanarak cezaevine kondu. Dural ise halen aranıyor.