PKK lideri Abdullah Öcalan’ın “Kürdistan Devrim Manifestosu, Kürt Sorunu ve Demokratik Ulus Çözümü” isimli kitabı basım aşamasında mahkeme kararıyla toplatılmıştı. Kararın kesinleşmesi üzerine Öcalan avukatları aracılığıyla bireysel başvuru yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurmuştu. Öcalan, hak ihlali tespiti yapılarak uğradığı maddi ve manevi zarar nedeniyle tazminat talebinde bulunmuştu. Ancak Anayasa Mahkemesi, eksiklikler bulunduğu gerekçesiyle başvuruyu geri çevirerek, eksikliklerin giderilmesini istemişti.

YENİ BAŞVURU YAPILDI

Radikal'den Mesut Hasan Benli'nin haberine göre, mahkeme kararının kendilerine ulaşması üzerine Öcalan avukatları müvekkilleri adına yeni başvuru yaptı. Başvuru dilekçesinde, Anayasa Mahkemesi’nin ret kararında sonra müvekkilleriyle görüşülmediği, görüşme için yapılan başvuruların ret edildiği hatırlatıldı. Yeni başvuruda, daha önce talep etmesine rağmen, maddi ve manevi tazminat talebinde feragat edildiği belirtildi.

TAZMİNAT İSTEMİYORUZ

Başvuru dilekçesinde tazminat talebinde vazgeçilmesinin gerekçesi olarak Öcalan’ın AİHM’de yaptığı bir çok başvuruda tazminat talebinde bulunmaması gösterilerek, şöyle denildi:

“Savaş ortamından kaynaklanan on binlerce insanın ölümü, toplumda oluşan moral değerlerin yıkımı hiçbir hesaba konu edilemeyecek denli acılara sebebiyet vermiştir. Bu acıların telafisine dönük hiçbir matematiksel hesaplamanın kıymeti harbiyesi yoktur. Öcalan için en önemli hususun, ihlal edilen haklarının ihlal edildiğinin Mahkeme’niz tarafından tespit edilmesi olacağından dolayı ‘maddi ve manevi tazminat’ talebimizden feragat ettiğimizi bildiririz.”

BİLİME ULAŞMA HAKKI ENGELLENDİ

Dilekçede, Öcalan kitabının toplatılmasının ifade hürriyetine dönük bir saldırı olduğu gibi Türk halkının ve Kürt halkının bilgiye ve bilime ulaşma hakkının engellenmesi olarak değerlendirildiği de belirtildi. Öcalan’ın toplatılan kitabında alıntılara da yer verilen dilekçede “Demokratik ve barışçıl çözümün konuşulduğu şu günlerde, Sayın Öcalan şahsında düşünce ve ifade özgürlüğüne karşı anayasayı hiçe sayarak yapılan bu saldırı, neticeleri itibariyle pozitif hukukun sınırlarını aşmakta; Türkiye halklarının kendilerini farklılıkları temelinde ifade etme ve bir arada yaşama iradelerine karşı geliştirilen bir nitelik almaktadır” denildi.

BAKANLIKTAN GÖRÜŞ BEKLENİLECEK

Öte yandan Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru ile gündemine gelen uzun tutuluk konusu önceki gün görüştü. Yüksek mahkeme, uzun tutukluluk konusunda komisyonlardan gelen 4 başvurunun esastan incelemesini gerçekleştirmedi. Komisyonda Adalet Bakanlığı’ndan “kabul edilebilirlik” ve “esasa” ilişkin görüş alınması için yazı yazılmasına karar verildi.

BALBAY VE HABERAL BAŞVURUSU

Bireysel başvuruyu görüşecek bölümler, Adalet Bakanlığı’ndan gelecek görüş doğrultusunda “uzun tutukluluk” konusunun kabul edilebilir olup olmadığına ve esasını görüşerek karara bağlayacak. Ön görüşmede kabul edilebilirlik kararı verilirse esasa geçilecek. Aksi halde başvurular reddedilecek. Anayasa Mahkemesi’nin uzun tutululuk konusunda aralarında Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal gibi isimlerinden başvurusu bulunuyor.