Facebook’ta kurdukları “Crossing no more” grubuyla denizde ölmek yerine karadan yolculuk yapmaya karar veren sığınmacıların bu umudu da suya düştü. Suriyeliler önce günlerce bekledikleri Esenler Otogarı’ndan, ardından sığındıkları camiden, daha sonra ise otobüslere bindirilip götürüldükleri Osmaniye ve Pendik kampından sokağa terk edildi. Son çare olarak Taksim Beyoğlu’nda bulunan Saint-Antoine Kilisesi’nin kapısını çalan mülteciler, “Papaz uyuyor, yarın gelin” denilerek geri çevrilmesinin üzerine kilise önünde nöbet tutmaya başladı.

BirGün'den Zeynep Kuray'ın haberine göre, nöbetin başını çeken mülteci temsilcilerinden Kinane Alodedalkorde, çözüm bulunmadığı taktirde açlık grevine başlayacakları uyarısında bulundu.

ANKARA SÖZÜNÜ TUTMADI!

Büyük umutla geldikleri Türkiye’de de kendi kaderlerine terk edildiklerini dile getiren Kinane Alodedalkorde “Türk Hükümeti, sığınmacıların temsilciler olarak bizi Ankara’ya çağırdı. Ben Birleşmiş Milletler temsilcileriyle, diğer temsilciler ise Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu ile görüştü. Davutoğlu, otogardaki eylemimizi sonlandırdığımız takdirde, bizim durumumuzu düzeltecekleri, misafirhanelere yerleştirilecekleri sözünü verdi; ancak sözünü tutmadı. Davutoğlu gibi İstanbul Valisi, İstanbul Kaymakamı, Büyükşehir Belediyesi yetkilileri de bizi aynı vaatlerle kandırdı. Avrupa’ya gitmemizi engelledikleri yetmiyormuş gibi bizi tekrar sokaklara mahkûm ettiler. Amaçları eylemimizi sonlandırmak ve bizi dağıtmaktı,” ifadelerini kullandı.

‘KAMP DEĞİL HAPİSHANE!’

Otogardan Pendik Doktor Kemal Demir Kampı’nda götürülen sığınmacı temsilcilerinden Usame Cafer, kampların boş olduğunu, yatacak yerin dahi bulunmadığını aktardı. “Türkiye Başbakanı Davutoğlu’nun söz ettiği misafirhaneler bu kamplar mıydı?” diye soran Cafer, götürdükleri kampın tıpkı bir hapishaneyi andırdığını belirti. Cafer yaşananları şöyle anlattı:

“Çadır sorduğumuzda yok dediler, Madem burayı boşatacaktık o zaman niye getirildiğimizi sorduğumuz zaman, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyi’nin vereceği kararının beklendiğini, bir şey yapamayacaklarını söylediler ve sokağı gösterdiler. Biz bunca zahmete insani bir geçiş yapmak için katlandık. Çoğumuz bu yolda neleri varsa sattı. Bizi deniz yoluyla geçirmek isteyen mafya tarafından defalarca tehdit edildik ve şimdi de sokağa terk edildik”

Kilise kapısı açılana kadar burada kalacaklarını vurgulayan Cafer, “Çarptığımız her kapı yüzümüze kapandı belki kilise açar” diye konuştu.