Milliyet gazetesinin haberine göre, Hrant Dink cinayetinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) etkili “soruşturma yürütülmediği ve yaşam hakkının ihlali” gerekçesiyle Türkiye’yi tazminata mahkûm etmesinin ardından Türkiye’de de bir mahkeme ilk kez Emniyet Müdürlüğü’nün “ağır hizmet kurusu” işlediği gerekçesiyle İçişleri Bakanlığı’nı tazminata mahkûm etti.

Dink’in kardeşleri Hosrof ve Yervant Dink’in 50’şer bin lira tazminat istemiyle açtıkları davada, İstanbul 6. İdare Mahkemesi, Emniyet teşkilatının bağlı bulunduğu İçişleri Bakanlığı’nı “ağır hizmet kusuru” gerekçesiyle suçlu buldu.

Mahkeme, 2010/1539 K. sayılı kararında, İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Trabzon Emniyet Müdürlüğü ve İstihbarat Daire Başkanlığı arasındaki koordinasyonsuzluğun cinayetin önlenmesi için planlı bir operasyon yapılmasına engel olduğu, koordinasyonsuzluğun kamu görevlilerinin yasal yükümlülüklerini yerine getirmemesinden kaynaklandığı, bu nedenle Dink’in korunmasını engellediği ve sonucunda öldürüldüğüne karar verdi. Mahkeme, bu kararıyla cinayetin işlenmesinin nasıl kolaylaştırıldığını da ortaya koymuş oldu.

Dink ailesinin başvurusu üzerine Trabzon Jandarma teşkilatı ile Emniyet Müdürlüğü yetkilileri hakkında yeni soruşturma açılmasına da karar verildi. Başbakanlık Teftiş Kurulu raporunu esas alarak sekiz ay önce İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvuruda bulunan Dink ailesinin avukatları, Trabzon Jandarma ve Emniyet yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.

Mahkeme suç duyurusunu İstanbul Başsavcılığı’na gönderdi. İstanbul Başsavcılığı ise görevsizlik kararı vererek dosyayı Trabzon Cumhuriyet Savcılığı’na havale etti. Trabzon Cumhuriyet Savcılığı yeni bir olgu bulunmadığı için dosya hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verdi.

Ancak Dink ailesinin avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu, Trabzon Savcılığı’nın kararına 15 günlük süreyi durdurmak için iki sayfalık bir dilekçe ile itiraz etti. Ardından da ayrıntılı açıklamaları içeren 58 sayfalık bir dilekçe 24 Kasım 2010’da Trabzon Ağır Ceza Mahkemesi kanalı ile Rize Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.
Bu dilekçede AİHM ile Başbakanlık Teftiş Kurulu Raporu, Trabzon Emniyet Müdürlüğü görevlilerinin tanık sıfatı ile verdikleri ifadelerin yanında TBMM’nin Dink cinayetiyle ilgili inceleme raporu da eklendi. Ağır Ceza Mahkemesi başvuruyu yeniden ele aldı ve kovuşturmaya yer olmadığına dair karar kaldırıldı. Böylece Trabzon Jandarma ve Emniyet yetkilileri hakkında yeni bir soruşturma açılması sağlandı.

Dilekçede haklarında soruşturma açılması istenen kişi ve kuruluşlar şöyle: “Dönemin İstanbul Valisi Muammer Güler, Vali Yardımcısı Ergun Güngör, İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler, İstanbul İstihbarat Şube Personeli Bülent Köksal, İbrahim Pala, İbrahim Şevki Eldiva, Volkan Altınbulak, Bahadır Tekin, Özcan Özkan, İstihbarat Dairesi Başkanı Ramazan Akyürek, Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay, Trabzon İstihbarat Şube eski Müdürü Engin Dinç, Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Faruk Sarı, İstihbarat Amiri  Ercan Demir, İstihbaratçılar Özkan Mumcu, Muhittin Zenit, Mehmet Ayhan, Jandarma Alay Komutanı Ali Öz, Jandarma personeli Hüseyin Yılmaz, Metin Yıldız, Ali Oğuz Çağlar, Hüsamettin Polat, Gazi Günay, Gökhan Aslan, Hacı Ömer Unalır, Uğur Erdoğan, Önder Aras, Trabzon Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube görevlileri, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube görevlileri, Trabzon Jandarma görevlileri.”