Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 15 Eylül 2010’da verdiği kararla Türkiye’yi, cinayeti önlemediği, cinayeti kimlerin işleyeceği kesin delillerle bilinmesine rağmen soruşturma yapmadığı ve cinayetten sonra da etkili başvuru hakkını engellediği gerekçesiyle Dink ailesine tazminat ödemeye mahkum etmişti. Dışişleri bakanlığı ise bu karara itiraz etmemişti.

24 Aralık 2010’da BDP İstanbul milletvekili Ufuk Uras verdiği 4 soru önergesi ile başbakana ve bakanlara AİHM kararı sonrası ne gibi girişimlerde bulunacaklarını sordu. Soru önergelerine, üzerinden 1 ay geçmesine rağmen halen cevap verilmedi. Hükümetten cevap beklenen sorulardan bazıları ise şöyle:

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a;

    MİT’in Hrant Dink’in öldürüleceği konusunda herhangi bir bilgiye sahip olup olmadığını açıklayınız.

    MİT’in elinde Hrant Dink’in yaşamının tehlikede olduğuna yönelik herhangi bir bilgi, istihbarat yok ise, ulusal düzeyde istihbarat faaliyeti yürüten bu kurumun görevinin gereğini yerine getirdiği kanaatinde misiniz?

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’na;

    Hükümetiniz, Hrant Dink ile ilgili bütün bir süreçte herhangi bir düzeyde ihmali olan herhangi bir görevliye herhangi bir yaptırım uygulamamak konusunda ısrarlı mıdır?

    Hükümetinizin, AİHM kararına karşı itiraz yoluna başvurmadığı göz önünde bulundurularak, kararda yapılan tespitlerle hemfikir olduğu sonucuna ulaşmak mümkün müdür? Bu kararda yer alan tespitlerle hemfikir değilseniz neden itiraz etmediniz? Kararı doğru buluyorsanız bu kararda yapılan tespitlerle ilgili olarak ne yapmayı düşünüyorsunuz?

İçişleri  Bakanı Beşir Atalay’a;

    Hrant Dink’in öldürüleceği bilgisine sahip oldukları halde cinayeti önlemek kousunda gerekli tedbirleri almayan ve Hrant Dink’in yaşamını koruma görevini yerine getirmeyen, sahte evrak düzenleyen, soruşturma makamlarını yanıltan dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ve diğer devlet görevlileri hakkında herhangi bir işlem yaptınız mı ve bu şahıslar hakkında hukuki, cezai bir yargılama sürecinin başlatılması için hangi adımları attınız?

    Sorumlulukları İstanbul Özel yetkili savcısı tarafından açıkça tespit edilen sorumluların cezai olarak soruşturulmasına izin vermeyen Trabzon Valisi hakkında herhangi bir işlem yaptınız mı, yapmayı düşünüyor musunuz?

Adalet Bakanı Sadullah Ergin’e;

    AİHM’in, Hrant Dink’in ifade özgürlüğünün engellendiği tespitini yaparken, Yargıtay’ın mahkumiyet kararı ile aşırı milliyetçi militanların saldırılarını aynı cümlede kullanmasını nasıl yorumluyorsunuz?

    Trabzon Emniyet Müdürlüğü görevlileri hakkında, açık suç isnatları olmasına rağmen takipsizlik kararı vermek suretiyle görevini yapmayan ve maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasını engelleyen Trabzon Savcısı Ali Can hakkında en azından Hakimler ve Savcılar Kanunu m.100 kapsamında herhangi bir işlem yaptınız mı? Bu aşamadan sonra herhangi bir işlem yapacak mısınız?

Görüldüğü gibi, sorular çok, yanıt YOK!

DEMOKRAT HABER ÖZEL