Yannis Vasilis Yaylalı / Demokrat Haber

Roboskili aileler  bu hafta da  katliamda kaybettikleri yakınlarının mezarlığı olan Roboski Mezarlığı'nda adalet arayışlarına devam ettiler. Roboski Mezarlığı'nda 160 haftadır toplanıp adalet arayan aileler, 2007 yılında yine hunharca bir planla Agos gazetesinin önünde katledilen Hrant Dink'i de anarak, 'Katledilmesinin 8. Yıldönümünde Hrant Dink' i saygı ve sevgi ile anıyoruz' dediler.

Bu haftaki basın açıklamasını aileler adına katliamda kardeşi Salih'i kaybeden Halide Encü okudu.

Encü açıklamasına Hrant Dink'i selamlayarak başlarken konuşmasının devamında '19 Ocak 1993'te Van'da sokak ortasında Hrant Dink gibi katledilen Azadiya Welat gazetesi dağıtımcısı Orhan Karaağar'ı da saygı ile anıyoruz. Özgür basın susturulamaz ve gerçekler katliamlar ile kapatılamaz' dedi.

‘Faili belli’ katliamlarda katillerin cezasız kaldığını ve katliamları örtbas etme geleneğinin sürdüğünü belirten  Encü konuşmasının devamında Cizre’de son günlerde yaşanan ölümlere değindi. Encü şöyle konuştu:

 '14 ocak günü Cizre'nin Yafes mahallesinde arkadaşı ile oyun oynarken polis tarafından vurulan 12 yaşındaki Nihat Kazanhan'ın dosyasına gizlilik kararı getirildi. Polis tarafından hedef gözetilerek katledilen Nihat Kazanhan için her zaman olduğu gibi önce hükümet 'bizim polisimiz öldürmez' dedi. Daha sonra ise İçişleri Bakanı ‘Polis yapmış olabilir’ dedi. Biz aslında hükümetin samimi özeleştiri veremeyeceğini deneyimlerimizle bildiğimizden, mahkemenin dosya ile gizlilik kararı almasını açıkça çok yadırgamadık. Çünkü Gezi direnişi günlerinde polisin kameralar eşliğinde yapmış olduğu açık katliamlar birer birer sümen altı edilmeye devam ediliyor. Bu katliamlardan biri de dün karara bağlanan ve Emel Korkmaz anamızın “Ali’nin canı bu kadar ucuz olmamalıydı" dediği Ali İsmail Korkmaz dosyasıydı. Adeta polisler tarafından toplu şekilde linç edilerek öldürülürken kameralara yakalanan açık cinayet üç beş yılla geçiştirildi. Bu kararı kabul etmeyip protesto etmek isteyen kitlelere mahkeme önünden başlayarak her yerde vahşice saldırıldı.

Encü  açıklamasının devamında 'Nihat Kazanhan dosyası da önce güvenlik nedeni ile batıya alınacak ve tecrit edilip soğumaya alacaklar, biz de Gezi direnişinde ve diğer katliamlarda olduğu gibi katilleri ödüllendirir gibi gülünç cezalar verecekler' dedi.

Encü konuşmasının sonunda devlete ve katliamlara karşı adalet mücadelesi yürütenlere seslenerek  'Fakat onlar da şunu iyi bilmeli ki; belki tüm kurumları ele geçirmiş olabilirler, olsun. Halkın örgütlü adalet arayışından kimse kaçamaz. Buna en iyi örnek Cumartesi anneleri teşkil eder. İnsanlarımızı kaçırabilir, katledebilir ve kendi yargılarınızda bu işi bitirdim gözü ile bakabilirsiniz. Hrant Dink'in katledilmesinden sonra adalet yürüyüşü ile güzel bir slogan oluştu dillerimizde. Biz bitti demeden bu davalar bitmeyecek, Cumartesi annelerinden, Biz Roboski ailelerine kadar bunu gördüler ve bundan sonra da bunu göreceklerini onlara taahhüt ediyoruz. Sizin ittihatcı ruh ile saldırarak katlederek ayrıştırmaya çalıştığınız halklar olarak biz; Kürtler, Ermeniler, Rumlar, Türkler, Çerkesler, Aleviler, sayamadığımız tüm inanç ve halklar olarak adalet ve barış mücadelesi ile tekrar tekrar bir araya geliyoruz. Devletin yürüttüğü bu ayrımcı katliamlara karşı mücadele yürüten tüm yürekleri Roboski'den selamlıyoruz' diye konuştu.