AKP'nin 'köstebeği' Fuat Avni'nin "Bir iki güne kalmaz Yeni Türkiye, Vesayet, Millet kavramlarının bolca işlendiği şaşaalı bir açıklama gündeme bomba gibi (!) düşecek" dediği ilan bugün hükümet yanlısı gazeteler başta olmak üzere merkez medyada birçok gazetede yer aldı.

AKP-Gülen Grubu arasındaki kavga sonrası twitter üzerinden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a "Tiran" diyerek yüklenen ve Fethullah Gülen Grubu’ndan yana açıklamalar yaparak fenomen olan Fuat Avni'nin "Bir iki güne kalmaz Yeni Türkiye, Vesayet, Millet kavramlarının bolca işlendiği şaşaalı bir açıklama gündeme bomba gibi (!) düşecek" dediği ilan bugün hükümet yanlısı gazeteler başta olmak üzere 'merkez' medyada birçok gazetede yer aldı.

'Yeni Türkiye yolunda yeni şeyler söylemek lazım...' başlığıyla yayımlanan ilana yolsuzluk operasyonun sembollerinden biri olan ve Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın yönetim kurulunda yer aldığı TÜRGEV'in de bulunduğu 150 kurum imza attı. İmzacılar arasında Sivil Dayanışma Platformu (SDP), KADEM (Kadın ve Demokrasi Derneği), MÜSİAD, İHH, Türk Eczacılar Birliği, İlim Yayma Cemiyeti gibi birçok kurum yer aldı.

FUAT AVNİ: HALK, TİRAN'IN  ARKASINDA DEDİRTECEKLER

Fuat Avni, söz konusu ilanı şöyle duyurmuştu: "Sarayda hazırlanan açıklama yandaş kurumlara fakslandı. Milli İrade Platformu denen yandaş STK'lara 'Hepiniz imzalayacaksınız' denildi. Talimat neyse uymak zorundalar. Yoksa havuzdan beslenen Milli İrade Platformu'nun parası kesilecek. 'Halk Tiran'ın arkasında' diyecekler."

"17-25 Aralık, Türkiye'nin demokrasi tarihine kara bir leke olarak kazındı" ifadesiyle başlayan açıklamada Tayyip Erdoğan başta olmak üzere AKP'li yetkililerin 'milli iradeye darbe' tezi işlendi. Cemaatten 'vesayet örgütü' olarak bahsedilen açıklamada usulsüz dinlemeler ve sahte delillerle algı operasyonları yapıldığı öne sürüldü.

BirGün'ün haberine göre, açıklamada kısaca şu ifadeler kullanıldı;

"Bir vesayet örgütünün, yıllar boyu, sessizce, sinsice, santaj, tehdit ve kumpasla, tüm rakiplerini ve muhaliflerini sindirmek suretiyle, kendi hırs ve emellerine ulaşmak için her yolu meşru görerek ve göstererek, devletin kılcal damarlarına kadar nasıl sızdığını, uluslararası güçlerin nasıl oyuncağı haline geldiğini dehşetle öğrendik. Telefonların dinlendiğini, mahremlerin gözetlendiğini, devletin en gizli sırlarının kaydedildiğini, dini ve milli değerlerin pervasızca çiğnendiğini, sadakaların çarçur edildiğini, mazlumlara giden yardımlara bile tahammül edilemediğini, Çözüm Süreci'nin bir türlü kabullenilemediğini, vesayet örgütü tarafından kardeşlik, hak, hukuk, saygı, sevgi, yardımlaşma, vefa kavramlarının nasıl da içlerinin boşaltıldığını bu 1 yıl içinde açıkça gördük. Oluşturulan algı, iftira ve ithamların karanlığında, üretilen sahte delillerle, masum insanlara nasıl zulmedildiğini de yine bu süreçte daha iyi anladık.

Şimdi görüyoruz ki, 17-25 Aralık'ta Türkiye, bir uçurumun kenarından dönmüştür. Millet, ülkesine, istiklaline, istikbaline sahip çıkmış, taşeronlara ve masalara geçit vermemiş, oyunu bozmuştur. Merhum Menderes'e takılan SABIK BAŞBAKAN sıfatının, DÖNEMİN BAŞBAKANI olarak yeniden zuhur etmesine Millet fırsat tanımamıştır.

Biz aşağıda imzası olanlar; vesayete, karanlık suç örgütlenmelerine, tüm darbe girişimlerine karşı yapılan kararlı mücadeleyi bugün de gönülden destekliyoruz. YENİ TÜRKİYE yolunda üzerimize düşen sorumlulukların farkındayız. İyiliğin ve hayrın tavsiyesi ve yayılması için, hakkın ve hukukun korunması için, adaletin şaşmaz ilke olduğu, müreffeh ve lider bir ülke için çalışıyoruz.

YENİ TÜRKİYE yolunda bu toprağın çocukalrına ve dünyadaki mazlumlara söylenecek her güzel şeyin yanındayız. Bu konuda sorumluluğu olup fedakarca çalışan herkese sonsuz şükranlarımızı sunuyor, bu yolculukta aklı ve vicdanı olan herkesin yanımızda yer almasını temenni ediyoruz."