İstanbul Galatasaray Meydanı'nda bir araya gelen Çerkesler, Rusya'nın 150 yıl önce Kafkaslar'da Çerkeslere soykırım uygulamasını ve sürgün etmesini protesto etti.

Saat 20.00 sıralarında Galatasaray'da toplanan grup üyeleri, Rusya Federasyonu Başkonsolosluğu'na yürüdü.

Yürüyüş başlayacağı sırada, bazı grup üyeleri ile eyleme destek vermek için gelen HDP'liler arasında tartışma yaşandı. HDP’nin parti bayraklarıyla eyleme katılmasını gerekçe gösteren bazı kişiler küçük çaplı bir protesto yaptı. Bunun üzerine araya giren çok sayıda Çerkes korumak amacıyla HDP’li grubun etrafına dizildi. Hep birlikte “Yaşasın halkların kardeşliği” sloganı atıldı. Bir olumsuzluk yaşanmaması için HDP üyeleri yürüyüşe katılmayacaklarını söyleyince, gerginlik sona erdi.

Kendisi de bir Çerkes olan İstanbul HDP İl Eş Başkanı Şamil Altan, daha önce HADEP Genel Başkanlığı yapan Ahmet Turan Demir’in de bir Çerkes olduğunu hatırlatarak, küçük bir grubun yaptığı protestonun tüm Çerkeslere mal edilmemesi gerektiği belirtti. Şamil Altan twitter hesabından da şöyle yazdı: “Şoven bir Çerkes grubu HDP bayraklarını indirmemizi istedi. Biz de reddedip yürüyüşe katılmadık ve kendi açıklamamızı yaptık. Olay budur. Devlete yakın milliyetçi hatta faşist Çerkes grupları olduğunu biliyoruz. Olayı genelleştirmek halkları birbirine düşürmek isteyenlere yarar”

İNTİKAM DUYGULARI İÇİNDE DEĞİLİZ

Kalabalık Çerkes grubu bayrakları, pankartları ve sloganları ile kortej şeklinde Rusya Federasyonu Başkonsolosluğu önüne yürüyüşe geçti.

Konsolosluk önünde Çerkes Soykırımı’nın 150 yılına atfen 150 meşale yakıldı. Eylemciler sık sık “Katil Rusya Çerkesya'dan defol”, “Soykırım insanlık suçudur” şeklinde sloganlar attı.

"Çerkezya Rus toprağı olmayacak", "Soykırımın hesabı sorulacak", "Yaşasın Çerkesya direnişi", "21 Mayıs direniş günüdür", "Soykırım sizin, direniş bizim" sloganları atan grup, büyük bir Çerkez bayrağı açarak yürüyüşlerine devam etti.

Konsolosluk önünde eylemin sunumunu yapan İshak Akbay adlı Çerkes sanatçı Çerkeslerin Rusya tarafından önce orakla biçildiğini, sonra çekiçle dövüldüğünü söyleyerek büyük bir gafa imza attı. Çerkes Soykırımı’nın olduğu yıllarda Rusya komünistler tarafından değil Çarlık tarafından yönetiliyordu.

İshak Akbay eylemin sonunda da yersiz bir konuşmayla Rus konsolosluğu önünde bariyer oluşturan polislere aşırı övücü sözler söyleyip, Çerkeslerin yaşadıkları topraklarda kurallara uyduklarını abartılı ifadelerle ifade etti.

Çoğulcu Demokrasi Hareketi Başkanı Kenan Kaplan 1864 yılının 21 Mayıs'ında soykırıma uğratılan Çerkes halkının Osmanlı topraklarına sürüldüğünü, bu soykırım nedeniyle bugün Çerkes halkının, dünyanın 40 ülkesinde anavatanlarından uzaklarda, dillerini, kültürlerini, kimliklerini kaybetme riskiyle, varlık mücadelesi vermekte olduğunu kaydetti.

Çerkes soykırımını dünya gündemine getirerek anavatanları ile ilgili tarihsel haklarını talep ettiklerini belirten Kaplan, "Çerkes soykırımını yapan Çarlık Rusya'sıdır. Çarlık Rusya'sının tarihi mirasçısı ise Rusya Federasyonu'dur. Bu nedenledir ki, Rusya Federasyonu soykırımı kabul ederek Çerkes halkından özür dilemeli, uluslararası hukuk normlarının gerektirdiği tüm yükümlülüklerini yerine getirmeli, Çerkesya'nın yeniden Çerkes vatanı olmasının zeminini oluşturmalıdır" diye konuştu.

Çerkes Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Nusret Baş ise şunları söyledi:

'Bugün, 150 yıl önceki olayları gündeme getirerek sanılmasın ki intikam duyguları içindeyiz. Hayır, biz sadece adaletin peşindeyiz. Biz sadece toprakları çiğnenmiş, vatanından kovulmuş, yok oluşun eşiğine getirilmiş bir halkın varlığını devam ettirebileceği şartların sağlanmasını istiyoruz. Çarlık Rusya'sının Çerkeslere uyguladığı katliam, Birleşmiş Milletler'in kabul ettiği ve cezalandırılmasını öngördüğü soykırım tanımına birebir uymaktadır. Artık dünyanın bütün medeni insanları kabul ediyor ki, soykırım bir insanlık suçudur. Bilsinler ki, yaralarımızdan hala kan sızıyor ve unutmamız mümkün değil. Bilsinler ki, gelecek nesillerimizi de bu davanın mirasçısı yapacak, unutmayacağımız gibi, unutturmayacağız da! Ulusal haklarımız teslim edilinceye kadar mücadelemizi devam ettirecek, uluslararası alanı da kapsar şekilde yaygınlaştıracak ve her yerde halkımızın ve kültürümüzün katillerinin peşinde olacağız.

Kendilerinin, sadece toprakları çiğnenmiş, vatanından kovulmuş, yok oluşun eşiğine getirilmiş bir halkın devam ettirilebileceği şartların sağlanmasını istediklerini ifade eden Baş, konuşmasına şöyle devam etti:

"Çarlık Rusya'sının müteselsilen mirasçısı konumunda olan Rusya Federasyonu yönetiminden, Çerkesler'e karşı işlenen soykırım suçunu kabul etmesini ve Çerkes halkından özür dileyerek hala etkisini devam ettiren olumsuz sonuçlarını giderecek adımlar atmasını istiyoruz. İlk olarak da anavatana dönüş yolunu kesin bir şekilde açmaya, diasporada yaşayan tüm Çerkesler'e kayıtsız şartsız cumhuriyetlerimizin vatandaşlığını vermeye, anavatanda yaşayan insanlarımızın etno-kültürel varlığını güvence altına alacak sonuç verici tedbirler almaya davet ediyoruz. Ulusal haklarımız teslim edilinceye kadar mücadelemizi devam ettirecek, uluslararası alanı da kapsar şekilde yaygınlaştıracak ve her yerde halkımızın ve kültürümüzün katillerinin peşinde olacağız."

AĞIT SÖYLEDİLER

Eylem sırasında, hep bir ağızdan sürgün yıllarında yazılan bir ağıt söylendi. Eyleme katılanlara cenazelerde geleneksel olarak dağıtılan haluj ikram edildi. Küçük bir kız da eylem sırasında bir şiir okudu. Protesto gösterisinin sonunda, Rusya Federasyonu Başkonsolosluğu önüne siyah çelenk bırakıldı. (Kaynaklar: haberler.com, sondakika.com vd.)