Alevi örgütleri "Sivas katliam davasında zamanaşımını tanımıyoruz; Yüreğimizdeki yangın devam ediyor" sloganıyla Kadıköy'de eylem gerçekleştirdi.

 

Sivas katliamı davasında zamanaşımı kararı verilmesini protesto eden on binlerce kişi, Kadıköy Meydanı'ndan hükümete, "Sivas'ın hesabı sorulacak" diye seslendi.

 

Mitingde konuşan Metin Altıok'un kızı Zeynep Altıok, "19 yıldır bizimle alay ediyorlar. Biz kimseden merhamet beklemiyoruz. Biz adalet istiyoruz" dedi. Pir Sultan Derneği Genel Başkanı Hüseyin Güzelgün, Başbakan'ın nefret suçunu işlediğini belirtirken, Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkan Yardımcısı Engin Gündük ise, Başbakan Erdoğan'a hitaben, "Sen bizim başbakanımız olamazsın" dedi.

 

Alevi Bektaşi Federasyonu, Avrupa Alevi Birlikleri Federasyonu, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Alevi Kültür Dernekleri, Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı'nın çağrısı ile "Adalet" mitingi yapıldı. İlk olarak Kadıköy'de bulunan 4 ayrı noktadan, Et Balık Kurumu, Nautilus Alışveriş Merkezi, Haydarpaşa Numune Hastanesi ve Eski Salı pazarı önünde toplanıldı. Yöresel kıyafet giyinmiş kadınların dikkat çektiği ve başlarına "ya Ali" yazan flamalar takmış on binlerce kişi, "Seyit Rıza, Şeyh Sait, Zilan, Sivas, Roboski katliamlar devam ediyor", "Sivas'ı yakan ateşi değil zihniyeti söndür", "Baskıya zulme karşı birleşiyoruz", "İnsan yakmanın zamanaşımı olmaz", "Sivas'ı unutmadık ya adalet ya kıyamet", "Zaman da aşırsanız failleri de saklasanız unutmak ihanettir yakanlar yıkanlar hesap verecek", "Sivas katliamı insanlık suçudur. Zamanaşımına hayır" yazılı pankartları ile Kadıköy'de bulunan İskele Meydanı'na doğru yürüyüşe geçti.

"Sivas'ın ışığı sönmeyecek", "Sivas'ı yakanlar Roboski'de vuranlar", "Adalet özgürlük demokratik Türkiye", "Susma sustukça sıra sana gelecek", "Zam zulüm işkence işte AKP", "AKP halka hesap verecek", "Sivas'ta yakanlar AKP'yi kuranlar", "Katil devlet hesap verecek", "Pir sultanlar ölmez direniş sürüyor", "Diyanet işleri kapatılsın" sloganları atan on binlerce kişi ellerinde "Sivas katliamını unutmadık", "Sivas'ı Roboski'yi unutma" yazılı dövizler taşırken, hükümete de Sivas katliamı davasında zaman aşımı kararı verilmesine tepki gösterdi.

 

Birçok bölgede Alevilerin evlerinin işaretlenmesi de mitingde gündeme geldi. Mitingde, "Buradayız, Aleviyiz, buyurun bizi de fişleyin" dövizleri taşındı. Erzincan, Tokat, Dersim, Malatya, Sivas'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda ilden yöre dernekleri de pankartlarıyla mitingde yer aldı.

 

Ellerinde sazları bulunun kişilerin de olduğu on binlerce kişi, Kadıköy Meydanı'na "Sivas'ın ışığı sönmeyecek", "Sivas'ı unutma unutturma", "AKP halka hesap verecek" sloganı ile ulaşırken, miting alanına ise, polis tarafından kurulan güvenlik noktalarından arama yapılmasının ardından giriş yaptı. Çok sayıda polisin görev aldığı "Adalet için" mitingi oyuncu Orhan Aydın'ın sunumu ile başladı. Mitinge Sivas'ta yaşamını yitirenlerin aileleri de katıldı.

 

Mitingde ilk olarak Sivas'ta yaşamını yitirenlerin isimleri tek tek okundu ve on binlerce kişi hep bir ağızdan "burada" diye bağırdı. Bu törenin ardından İstanbul Alevi Dernekleri semah ekibi sahne aldı. Alevilerin geleneksel oyunlarını sergiledi. Alevi semah gösterisinin ardından Sivas'ta yaşamını yitirenlerin aileleri sahneye çıktı. Aileler adına Zeynep Altıok kısa bir konuşma yaptı. 19 yıl süren bir acıyı yaşıyoruz diyen Altıok, "Adaleti bulmak için elimizden geleni yaptık. 19 yıldır bizimle alay ettiler gerçek failler yargı önüne taşınmadı. 19 yıldır biz intikam gütmedik sadece sene de bir gün yakınlarımızı anmak istedik bir de eli kanlı katillerin adalet önüne çıkarılmasını istedik. Biz siyasi partilerde malzeme yapılan özürler sahte sözler istemiyoruz tek isteğimiz görevi olanların görevlerini yerine getirmesi insanlık için adaletin yerine getirilmesidir. Bize 19 yıldır sonunda zaman aşımı diyorlar. İnsanlık suçlarında zaman aşımı olamaz bu bir dünya gerçeğidir. Uludere'nin de zaman aşımına uğramaması için buradayız" dedi. Altıok son olarak, "Biz kimseden merhamet dilenmiyoruz, herkes için adalet istiyoruz" diye konuştu.

Pir Sultan Derneği Genel Başkanı Hüseyin Güzelgün, dünya, insanlık suçunda zamanaşımının olamayacağını belirterek, "Bunu bütün dünya biliyor. İnsanlığa yapılan en büyük kötülük insanların onurunu ayaklar altına almaktır. Bizle sanıkların zamanaşımından yararlandırılmasını kabul etmiyoruz. Buradan direniyoruz" dedi. Adalet terazisi bozulmuştur bizler bu adaleti teraziyi yeniden sağlamak için buradayız" diyen Güzelgün'ün konuşması sık sık "Direne direne kazanacağız" sloganı ile kesildi. Başbakan Erdoğan'ın "Hayırlı olsun" sözünü hatırlatarak, "Bu nefret suçunu teşkil eden bir söylemdir. Bu 21. yüzyılda bir nefret suçudur. Biz bu Başbakanı tanımıyoruz" dedi.

 

‘ERDOĞAN NEFRET SUÇU İŞLEDİ’

Hz. Hüseyin'in "Haksızlık önünde eğilmeyiniz" sözünü hatırlatan Güzelgün, "Burada bir zulüm vardır. Zalimlik vardır. Zalimin zulmüne karşı çıkmamak mazluma yapılacak en büyük kötülüktür" diye konuştu. Başbakan Erdoğan'a seslenen Güzelgün, "Başbakan Tahrir Meydanı'na kulak verin demişti, Şimdi kendisi Kadıköy Meydanı'na kulak versin. Başbakan söylemleri ile nefret suçu işliyor. Bu zihniyetle baş başayız. Adıyaman'da, Antep'te evlerimiz işaretlendi" dedi.

 

Hacı Bektaşi Derneği Ercan Geçmez, Diyanet İşleri'nin kaldırılmasını talep ederek, "Daha demokratik özgür bir Türkiye için çalışmak için söz veriyor musunuz" diye sordu. On binlerce insan hep bir ağızdan, "Evet" diyerek söz verdi.

 

Avrupa Alevi Dernekleri Başkanı Turgut Eker de, bir konuşma yaptı. Başbakan Erdoğan'ın Yavuz'un yolundan gittiğini belirten Eker, "Madımak'ın yakanlar bugün iktidardaysa, onun karşısında bu ülkenin yiğit insanları hepimiz bir araya gelerek, gazlara rağmen mücadeleye devam edebiliriz. KESK emekçileri gibi hayatın her alanında direnmeliyiz. Direnirsek sonuç var. Direnirsek kazanacağız. Bu ülkeyi Tayyip Erdoğan'a teslim etmeyeceğiz" dedi.

 

Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkan Yardımcısı Engin Gündük, "dikta ile yönetilen bir ülkenin vatandaşları olarak direniyorsunuz" diyerek başladığı konuşmasına, "Sizler bütün dünyanın gözleri önünde tam 8 saat yakılan canların temsilcileri. Yakan katillerin tam 19 sene yakalanmadığı, katillerin canilerin ülkesinde yaşayan yurttaşlarsınız. Burada olmanız çok değerli" dedi. Başbakan Erdoğan'a seslenen Gündük, "Sen bizim başbakanımız olamazsın. Sen çoğunluk olarak gördüğün kısımın başbakanı olursun. Sen Alevilerin Kızılbaşların başbakanı olamazsın. Sen hayırlı uğurlu olsun diyorsan. Alevi derneklerinin sana diyeceği var. Sen bu ülkeye yobazlığı diktayı getiren başbakan. Sana seslendiğin gibi sesleniyoruz. Senin anladığın dilden konuşuyoruz. Bu yoldan ölmek var dönmek yok" diye konuştu.

 

Alevi Bektaşi Dernekleri Federasyonu Başkanı Selahattin Özer de, kitleye seslendi. Konuşması sık sık "Pir Sultandır pirimiz Kızıl Baş'tır yolumuz" sloganları ile kesilen Özer, "Aleviler hiçbir zaman kimsenin köyünü basmadı, duvarlarına yazı yazmadı. Dış mihraklar neden Alevileri kışkırtmıyor" diye sordu. Başbakan Erdoğan'ın bölücülük yaptığını ifade eden Özer, Erdoğan'ın seçim meydanlarında Alevileri yuhalattığını hatırlattı. Başbakan Erdoğan'ın ismi geçtiği anda kitlenin yuhaladığı Erdoğan'ı eleştiren Özer, 4+4+4 yasasını da eleştirerek, "Alevileri asimile edecekler" diye uyardı.

 

Özer'in konuşmasının ardından sanatçılar Onur Akın, Sebahat Akkiraz, Tolga Sağ, Pınar Sağ'ın söylediği şarkılar ile miting devam etti.

 

4 koldan alana gelen kitlenin kalabalığı dikkat çekiciydi. Konuşmalarda Sivas katliamı sanıklarına zamanaşımı kararı kadar hükümetin 4+4+4 kanunu, seçmeli kuran dersi ve Suriye politikası da yoğun olarak eleştirildi. Hükümetin “Suriye’de Alevi bırakmayacağız” diyen ve kurdukları orduya” Muaviye Ordusu” adını veren Müslüman Kardeşler örgütüne destek vermesi protesto edildi.

 

Katılımcılar anons edilirken en çok alkışı ilk kez bir Alevi mitingine katılarak destek veren Caferiler, Beşiktaş Çarşı grubu ve BDP Dersim Milletvekili adayı sanatçı Ferhat Tunç aldı. Konuşmacıların da sık sık Uludere katliamını kınaması ve Alevi, Kürt, Türk kardeşliğine vurgu yapması dikkat çekiciydi. Aleviler olarak tüm mağdurlarla, devrimciler, Kürtler, eşcinseller, kadınlarla birlikte mücadele etme kararlığı tekrarlandı.