Prof. Dr. Baskın Oran, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Barack Obama görüşmesindeki randevu kırizine ilişkin, AB açısından mülteciler, ABD açısından IŞİD meselesi olduğu sürece bu randevuları vermek zorundalar. Bunlar olmasaydı... Erdoğan'dan yaka silkiyorlar. Ama bu iki sorun olduğu için ABD ve AB, tahammül ediyorlar. ABD yapabileceğini yaptı" ifadesini kullandı.

Erdoğan'ın dışarıda IŞİD ve mülteciler meselesini kullandığını söyleyen Oran, "Bunlar olmasaydı Batı, Erdoğan'dan yaka silkiyor" dedi.

Oran, Başbakan Davutoğlu'nun Erdoğan'ın müdahalesi sonrasında tutum değiştirmesi için ise "Ortada bir Başbakan yok, sadrazam var" yorumunda bulundu.

‘ERDOĞAN KURNAZLIK YAPTI’

5 günlük ziyaretinin her saniyesinin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğini söylediği Erdoğan'ın, bu ziyaret sırasında 'basın ve ifade özgürlüğü' nedeniyle karşılaştığı eleştirileri cevaplandırmak zorunda kaldığını dile getiren Prof. Dr. Oran, Erdoğan'ın bu konuda kurnazlık yaptığını ifade etti.

Oran, "Erdoğan'ın yaptığı en kurnazca şey, hakaret ile tehdidi aynı kefeye koyması oldu. Bunu hem ABD'de ayrılacağı Büyükelçilikte gazetecilere yaptı, hem de Türkiye'ye dönüşte gerçekleştirdiği basın toplantısında yaptı" dedi.

‘BATIDA HAKARET SUÇU YOK’

Batı'da hakaretin bir cezai yaptırımının olmadığını, ancak tehdidin suç kapsamında olduğunu dile getiren Oran, bu konuda şunları söyledi: "Batıda hakaret yok, tehdide ceza var. Erdoğan, kurnazca her iki kelimeyi aynı kefeye koydu. Tehdide ceza olmamasından yararlanarak, hakarete ve tehdide ceza yokmuş gibi konuştu. Hem Merkel, hem de Obama örneklerinde tutuklananlar tehdit ettikleri için tutuklandı. Kurnazlık burada. Verdiği örnekler Türkiye'ye uymuyor. Bu örneklerde ne Merkel, ne de Obama suç duyurusunda bulundu. Oysa Erdoğan, binlerce dava açıyor hakaretten. Kelime oyuna yaparak kurnazlık yapmaya çalışıyor. Bunu Türkiye'nin yarısı memnuniyetle seyrediyor, diğer yarısı ise bunu yemiyor."

‘ERDOĞAN RANDEVUYU İŞID ÜZERİNDEN ALDI’

Erdoğan'ın randevu koparmaya çalıştığı görüntülere de dikkat çeken Oran, Erdoğan'ın bu noktada iki şeyden yararlandığının altını çizdi. Oran, bunu da "AB açısından mülteciler, ABD açısından IŞİD meselesi olduğu sürece bu randevuları vermek zorundalar. Bunlar olmasaydı... Erdoğan'dan yaka silkiyorlar. Ama bu iki sorun olduğu için ABD ve AB, tahammül ediyorlar. ABD yapabileceğini yaptı" sözleriyle açıkladı.

‘ERDOĞAN IŞİD’İN VARLIĞINI KORUYOR’

Erdoğan'ın yine ABD'de karşılaştığı yaklaşımlar üzerinde de duran Oran, "Birincisi Washington Havaalanı'nda Erdoğan'ı, Mevlüt Çavuşoğlu ile oradaki büyükelçimiz karşıladı. Bir de ABD'li genç onbaşı ve 4 ABD eri. İkincisi; 'gelme, gelirsen kötü olur' demek dışında her şeyi söylediler. 3'üncüsü ancak özel teşebbüsün makbul bir takım insanları araya girdikten sonra, lütfen randevu verdiler. 4'üncüsü cami açılışına gitmedi kimse, ne nükleer zirveye davetli olan ne de Obama yönetiminden hiç kimse gitmedi. Obama'ya teklif etti ama o gitmedi, Biden de gitmedi. Randevu meselesini de bu iki sebepten (IŞİD ve mülteciler) dolayı kabul ettiler. Erdoğan bunları kullanıyor" şeklinde konuştu.

‘ORTADA BAŞBAKAN YOK SADRAZAM VAR’

Oran, çözüm süreci konusunda daha önce "gerekirse her şeyi konuşuruz" diyen ancak, Erdoğan'ın 'ne demek konuşuruz, ortada konuşulacak bir konu yok, sonuna kadar savaş' sözlerinden sonra Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun tutumunu değiştirmesini de değerlendirdi.

Oran, "Davutoğlu diye bir Başbakan var mı yok mu bilmiyorum. Ortada bir Başbakan yok, bir sadrazam var" yorumunda bulundu.

Erdoğan'ın bu sözlerle Kürt meselesine yaklaşımını da ortaya koyduğunu dile getiren Oran, "Burada Erdoğan'ın niyeti beli. 'Ya teslim olurlar ya da sonuna öldürürüz' anlamında kullanılan meşhur tabir var. Erdoğan'ın bir şansı var. MHP'de genel başkanlık yarışı olduğu için başkan adayları ve en başta da Bahçeli, insanlığa yakışmayan şeyler söylüyorlar. 'Taş üstünde taş, baş üstünde baş kalmasın' diyor. Bu da Erdoğan'ın içerideki şansı. Dışarıda da iki şansı var. (IŞİD ve mülteciler)" şeklinde konuştu.

(Kaynak: DİHA)