Adalet Bakanı Sadullah Ergin, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Adalet Bakanlığı'nın 2013 yılı bütçesi üzerinde, milletvekillerinin soru ve eleştirilerini cevaplandırdı.

Ergin, bakanlıkta idam cezasının geri getirilmesiyle ilgili herhangi bir çalışma yapılmadığını bildirdi.

İdam cezasıyla ilgili son dönemdeki tartışmalara ilişkin eleştirilere yanıt veren Ergin, 1982 Anayasası'nda bulunan idam cezasıyla ilgili düzenlemeye, 2001'de bir sınırlama getirildiğini hatırlattı.

Bakan Ergin, şunları kaydetti:

"Çok yakın savaş, çok yakın savaş tehdidi ve terör suçları halleri dışında ölüm cezası verilemez düzenlemesi Anayasa'ya giriyor. Bundan sonra 3 Ağustos 2002'de bir yasama faaliyeti var. Bu bir tekliftir. Doğrudur, MHP muhalefet şerhi yazmıştır. Bunu da teslim edelim. Değişiklik yapılırken koalisyon hükümeti içindedir ama MHP. Baktığınız zaman Anayasa değiştirilmiştir. Anayasa değişikliğinde terör suçluları idam cezası kapsamındadır ama yasa yapılırken terör suçluları idam istinasından çıkarılmıştır. Bunu da teslim edelim. Parlamento'dan bu geçerken koalisyon hükümeti vardı. Buna destek veren vermeyen milletvekilleri olmuş olabilir. Bunun üzerinden bugün ne olur siyaset yapmayalım. Biz de yapmayalım, siz de yapmayın."

"ÇALIŞMALAR AK VE AB'NİN ARADIĞI KRİTERLERİ KARŞILAMAK ÜZERE YAPILIYOR"

Bu çalışmaların, Avrupa Komisyonu ve Avrupa Birliği'nin aradığı bir takım kriterleri karşılamak üzere yapıldığını söyleyen Ergin, şöyle devam etti:

"3 Ağustos 2002'de yapılan yasal düzenlemeden sonra artık idamın uygulaması kalmamıştır. Yasal olarak uygulama imkanı kalmayan, pratiği kalmayan bu yapının 2004 yılında Anayasa'daki değişikliği yapılmıştır. Bu değişikliği de AK Parti yapmıştır. Onu da ben söylüyorum. Değişikliği yaparken pratik olarak, kanunen, yasal olarak idam cezasının infazı mümkün değildi. Bu, 2002'de yapılan değişiklike olmuştu. 2004'te de Anayasa bu kanuna uygun hale getirildi."

"İDAM KAMUOYUNDA TARTIŞILIYOR, AMA BAKANLIĞIMIZDA BÖYLE BİR ÇALIŞMA YOK"

Sadullah Ergin, Adalet Bakanlığı'nda idam cezasının getirilmesine dönük bir çalışma yapılıp yapılmadığı yönünde sorular sorulduğunu hatırlatarak, "Şu anda bizim bakanlığımızda bu yönde yapılan bir çalışma yoktur. Evet kamuoyunda tartışılıyor, Sayın Başbakanımız ifade etti ama şu anda bakanlığımızda yapılan böyle bir çalışma söz konusu değildir" diye konuştu.

"YARGILAMA DİLİNİ DEĞİŞTİREN BİR DÜZENLEMEYE MÜSAADE ETMEYİZ"

TBMM'ye sunulan tasarıda, ana dilde savunma hakkıyla ilgili Ceza Muhakemesi Kanunu'nda değişiklik öngörüldüğünü de belirten Ergin, "Yargılanma dilini değiştiren bir düzenlemeye müsaade etmeyiz. Böyle bir talebimiz de yok. Yargılama dili Türkçe'dir. Türkçe bilmeyenlerle ilgili zaten tercüman düzenlemesi var. Ama Türkçe bilmekle beraber, başka bir dilde kendini daha iyi savunabileceği ifadesi varsa kişinin, o dilde savunma yapmasına ilişkindir" diye konuştu.

Ergin, başka dilde savunmanın bütün diller için geçerli olduğunu, Fransa'da doğup büyüyen Türk anne babanın bir çocuğunun da Fransızca'yı daha iyi biliyorsa o dilde savunma yapabileceği örneğini verdi. (cnn)