Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan'ın 12 Eylül referandumu öncesi 'Taraf olmayan bertaraf olur' dediği, yerel seçimler öncesinde de 'Eyy TÜSİAD! Oy vermezsen verme' diye çıkıştığı TÜSİAD'a 'Moralinizi bozmayın' diye seslendi

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi toplantısı bugün Ankara'da yapıldı. Konuşmalarda üstü kapalı Başbakan’a yanıtlar ve eleştiriler geldi.

SURİYE ELEŞTİRİSİ

TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Erkut Yücaoğlu, yaptığı açılış konuşmasından şunları söyledi:

Suriye konusundaki politikaların bizi uluslararası camiadan uzaklaştırdığı yönündeki algıların arttığını hissediyoruz.

Seçimlerdeki kutuplaştırıcı unsur ve basını baskı altına alma çalışmaları ileri demokrasi ile bağdaşmıyor.

Türkiye'yi Twitter ve Youtube' a erişimi engelleyen bir ülke olarak gördü dünya. Bu da bizi hiç istenmeyen bir duruma soktu.

Her türlü derin devlet girişimleri engellenmelidir.

Dışişlerinin dinlenmesi bir istihbarat zafiyetidir ve ulusal güvenlik meselesidir.

Anayasa Mahkemesinin yaptığı son düzenlemeler ve özel mahkemelerin kaldırılması son derece olumlu karşılandı.

Kur-faiz dengesi yıl sonunda ciddi bir biçimde bozuldu. Merkez Bankası'nın faiz artışları kurlara fren etkisi yaptı.

Otomotiv ve inşaat gibi sektörlerde durgunluk var. Hükümet büyüme hedeflerinin değiştirilmediği söylüyor. Acaba büyüme tamamen ihracatın artışı ile mi sağlanacak?

Türkiye'nin orta gelir tuzağına yakalandığı bir görüntüden kurtulması gerekiyor.

Batı toplumunun bir parçası olmak istiyorsak ittifaklar ve politikalar temelinde bunun gereğini yerine getirmeliyiz.

Çözüm sürecine çok önem veriyoruz. Fakat bu sürecin olgun adımlarla ilerlemesi gerekiyor.

Bağımsız tarafsız yargı algısını tekrar inşa etmeliyiz.

“SİYASET İÇİN SİYASET YAPMIYORUZ”

TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz da kendilerine yöneltilen eleştirilere yanıt niteliğinde ifadeler kullanan Yılmaz, "Zaman zaman bizi eleştirenler 'çok siyaset konuşuyorsunuz' diyorlar" dedi ve devam etti:

"Siyaset ve ekonomi aynı gerçekliğin ayrı yüzleridir. Biz siyaset için siyaset yapmıyoruz. Ekonomi ve refahın sürdürülmesini konuşuyoruz ve bu demokrasiyi konuşmak anlamına gelir..."

Muharrem Yılmaz'ın konuşmasından satır başları:

Türkiye gelişmiş bir ekonomi olmak istiyorsa gelişmiş bir demokrasiye sahip olmalı.

Toplumu bir bütün olarak kucaklayan bir yönetim anlayışı inşa edilmeli.

Demokraside sürekliliği kurumlar sağlar.

Demokrasilerin temelinde hukuk vardır. Hukuk bir arada yaşama sözleşmesidir, bireyleri tek tek bağlar.

Tam da bu yüzden hukuka sımsıkı sarılmalı ve onun örselenmesine izin vermemeliyiz.

Yargı kurumunun toplumun mutlak güvenini alması gerekir.

Hukuk devleti ile yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığı iç içedir.

TÜSİAD'ı eleştirenler çok siyaset konuşuyorsunuz diyorlar.

Büyümedeki sert düşüşte mikro ve makro ekonomik sorunlarla birlikte azalan talebin de etkisi var. Ama siyasi gelişmelere bağlı nedenler de var.

4-5 yıl öncesinde örnek gösterilen Türkiye bugün bazı başlıklarda geride kalmış gibi hissediliyor. Demokratikleşme iradesinde eksiklik var gibi hissediyoruz, dostlardan da duyuyoruz.

Ekonomik yavaşlamanın bir nedeni de hukuk zemininde oluşan hasarlardır.

Düşük büyümenin bir nedeni de ekonomideki reform iradesinin eksikliğidir.

Seçim barajının düşürülmesi toplumsal uzlaşmaya katkı sağlar.

Çözüm sürecinin sonuca ulaştırılabilmesini umudunu taşıyoruz.

Türkiye'yi seven ve güvenen, yatırım yapan üyeleri ile yapıcı eleştiri öneri ve çalışmalarının ülkenin yararına sunmaya devam edecektir.

'DEVLET İÇERİSİNDE AYRI DEVLET SÖZ KONUSU OLAMAZ'

Abdullah Gül'ün konuşmasından satır başları:

Hukuk her şeyin başıdır. En açık misal, 2000'li yıllara kadar yılda 1 milyar dolar bile yabancı sermaye gelmezken, hukuka güvenmediği için gelmiyordu. Ama artık 10 milyar dolardan fazla geliyorsa Türkiye'ye olan güvenden geliyor. Devlet sisteminde Anayasa, kanunlar bağlayıcıdır. Devlet içerisinde ayrı devlet ve oluşumlar söz konusu olamaz. Türkiye'de hukukun eşit olarak uygulanması Türkiye'nin yüksek gelirli ülke olma yolundaki en önemli şarttır.

Moral motivasyon her alanda çok önemli. Seçim döneminin ne kadar sert ve gergin olduğunu hep beraber yaşadık. Ama Türk siyasi geleneği böyle.      

Tabii ki gelişmiş ülkelerde bu tip gelenekler yok.  Ben inanıyorum ki bizde de bunlar değişecektir. Bunların kimsenin moralini bozmaması gerekir. İstikrar ve güven ortamı ancak ülkeyi büyütebilir.

Önümüze başka seçimler var diye karamsarlığa kapılmamak lazım. Daha önce ortaya çıkarılan suni krizler, yeni kurallar ve düzenlemeler getirdi ve her şey belli. O yüzden herkesin işine gücüne bakması lazım. Siz moralinizi bozmayın, işinize gücünüze odaklanın. Türkiye'nin geleceğinden parlaklığından şüphe etmiyorum. AB yoluna TÜSİAD'ın ne kadar sahip çıktığını biliyorum. O yüzden hepinizi tebrik ederim.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül salona gelişinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ ile tokalaştı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TÜSİAD Yüksek İstişare Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulundu.

“KİMSE CEBİNDE GÖRMEMELİ CUMHURBAŞKANLIĞINI”

TÜSİAD Yüksek İstişare Toplantısı ile ilgili olarak Kılıçdaroğlu, "Son derece önemli değerlendirmeler yapıldı. Hukuk devletine, adalete vurgu yapıldı. Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığına vurgu yapıldı. Dış politikada Türkiye'nin yalnızlığına vurgu yapıldı. Bunlar önemli tespitlerdi, dolayasıyla bu değerlendirmelerin, özellikle Türk iş dünyasından gelmesi daha da önemli bize göre" dedi.

Cumhurbaşkanı Gül'ün konuşmasında 'Herkes işine baksın" sözleri ile ilgili ise Kılıçdaroğlu, "Elbette ki herkes işine bakacak. Ama hukukun üstünlüğünün ihlal edildiği bir toplumda, iş dünyası endişe taşıyorsa bu endişeleri de dile getirecek. O endişeleri giderecek olan yapı şu anda Türkiye'de yok. Hukukun üstünlüğünü sağlamak, dış politikada Türkiye'yi yalnızlığa iten sürecin ortadan kalkması, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusundaki endişeler. Bunlar hale taşınıyor. Eğer bir paralel devlet varsa, onunla hukuk içinde kalınarak mücadele edilmesi gerektiği de yine özenle vurgulandı" diye konuştu.

Cumhurbaşkanlığı adaylığı ile ilgili konuya Kılıçdaroğlu, ""Elbette kimse cebinde görmemeli cumhurbaşkanlığını. Sonunda halkın kararı olacak ve hepimiz halkın kararına saygı duyacağız" diye konuştu.

'YENİ BİR KENAN EVREN'E İHTİYACIMIZ YOK'

1982 Anayasası'nın tıpkı Kenan Evren'e sağladığı gibi bu yetkiyi aslında bu anayasanın sağladığı görüşü var" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, "Yeni bir Kenan Evren'e ihtiyacımız yok" dedi.