Suriye'nin ikinci büyük kenti Halep'te orduya ait heliopterlerin bombardımanı sonucu en az 25 kişinin öldüğü bildiriliyor.

Muhaliflere göre, Hanano bölgesine helikopterleden TNT dolu variller atılması sonucu 6'sı çocuk 25 kişi öldü, 17 kişi yaralandı.

El Cezire televizyonu saldırıda 70 kişinin öldüğünü bildirdi.

Humus'ta ise muhalifler tarafından bir okulun önünde bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıda altı çocuk ve iki yetişkin öldü.

Muhalifler, son zamanlarda Halep'te ordu birlikleri karşısında önemli kazanımlar elde etmiş, stratejik bir noktada bulunan kullanılamayacak durumdaki bir hastaneyi ele geçirmişti.

Suriye ordusunun kentteki hava saldırıları bir haftadan uzun bir süredir devam ediyor. Bu saldırılarda en az 200 kişinin hayatını kaybettiği bildiriliyor.

El yapımı gelişigüzel hazırlanmış varil bombaları helikopterden atılıyor ve hedef gözetilmediği için büyük yıkıma yol açabiliyor.

Merkezi İngiltere'de bulunan Suriye İnsan Hakları Gözlemevi adlı muhalif örgütün başkanı Rami Abdülrahman, saldırıdaki ölü sayısının artmasından endişe edildiğini söyledi.

Halep Medya Merkezi adlı bir örgüte göre, varil bombaları 32 kişinin ölümüne neden oldu; bir otobüsün tüm yolcuları hayatını kaybetti, bir apartman ve 10 araç da hasar gördü.

Gerçek olup olmadığı bağımsız kaynaklarca henüz doğrulanmayan amatör video kayıtlarında dumanlar içindeki enkazın arasında kurtarma çalışanlarına katılanlar ve yerde yatan cesetler görülüyor. (BBCTÜRKÇE)

BUTİ’NİN KATİLLERİ SUÇLARINI İTİRAF ETTİ

Bu arada San'nın haberine göre, Kaide Örgütünün Suriye kolu olan Nusra Cephesine tabi bir grup Suriyeli büyük din alimi Muhammed Sait Ramazan el Buti’ye emirlerinin direktifleriyle suikast düzenlediklerini itiraf ederken, suikastın nasıl planlanıp yürütüldüğünü anlattı.

Suriye televizyonunun yayınladığı itiraflarında grup üyeleri; Nusra Cephesinin genel askeri komutanı ve cephe lideri Muhammed el Golani’nin yardımcısı sayılan Ürdünlü ‘Ebu Semir’ olarak bilinen elebaşının direktif ve talimatlarıyla Buti’ye Şam’daki el İman Camiinde suikast düzenlediklerini ikrar ettiler.

Iraklı İbrahim Muhammed Abbas itiraflarında, ‘Ebu Deccana’ kod adlı intihar eylemcisinin namaz ardından Buti’nin din dersi verdiği bir sırada kendini ve camide bulunanları havaya uçurduğunu ifade eden Abbas; sonucu medyadan öğrenmeleri ardından ‘Ebu Usame’yi arayıp suikastın başarılı olduğu ‘müjdesini’ verdiğini ekledi.

Abbas; suikast eyleminin bir şeyhe karşı olması ve cami içinde yapılması nedeniyle halk arasında kabul görmeyeceğinden dolayı Nusra Cephesinin suikast eylemini üstlenmediğini belirtti.