Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a bir mektup göndererek, yoğun çarpışmaların ardından önceki gün muhaliflerin eline geçen Hatay sınırındaki Keseb kasabasındaki Ermenilerin hayatlarından derin endişe duyduğunu iletti.

Sarkisyan mektubunda, Keseb’deki Ermenilerin bir bölümünün Lazkiye’ye nakledilmesini kastederek, Esad’a Ermeni nüfusu koruduğu için teşekkür etti.

Suriye resmi ajansı SANA’nın haberinde şöyle denildi: ‘Sarkisyan, Türk askeri lejyonlarının saldırıları üzerine evlerini üçüncü kez terk etmekle karşı karşıya kalan Keseb’teki Ermenileri korudukları için Suriyeli yetkililere teşekkür etti.’ Sarkisyan, mektupta, “Hepimiz Keseb’in tarihini çok iyi hatırlıyoruz. Geçen yüzyılda maalesef burası Ermenilerin sürülmesi gibi cehennemi olaylara sahne olmuştu” ifadelerini de kullandı. Haberde, Keseb’teki Ermenilerin daha önce 1909 ve 1915 yıllarında olmak üzere iki kez Osmanlı yönetimi tarafından tehcire uğradığı da belirtildi.

KINAMA

Dünya Ermeni Ulusal Heyeti Beyrut’ta yayınladığı açıklamada, Keseb Bölgesinin son 3 günde Kaide örgütüne bağlı gruplar tarafından şiddetli saldırıya uğraması ile Lazkiye ve Bassit kentlerine göç etmelerine sebebiyet verilmesini şiddetle kınadı.

Türkiye’nin Suriye topraklarına saldırısı ve Erdoğan hükümetinin Keseb bölgesindeki silahlı gruplana desteğini şiddetle eleştiren heyet, uluslar arası toplumu Suriye’deki azınlık Hıristiyanlara karşı radikal grupların tehditlerinden dolayı uyardıklarını ifade etti.

Ermenistan Parlamentosu da dün yayınladığı açıklamada, Türkiye’nin desteklediği saldırılarla Keseb bölgesindeki Ermenilerin evlerini terk etmek zorunda kalmalarını kınadı. Bu durumu insan haklarının toplu bir şekilde ihlal durumu saydıklarını dile getirdi.

Bir grup Ermenistanlı milletvekili ise Birleşmiş Milletlere bir mektup yazarak bölgede araştırma yapılmasını istedi. Vekiller Ermeni soykırımın ardından Türkiye'nin tacizleriyle Kesab'a yeniden saldırılar yapıldığını, bunun kabul edilemez olduğunu söylediler.

KİLİKYA ERMENİLERİ PATRİĞİ DEVREDE

Aris Nalcı’nın T24’teki yazısına göre ise Kilikya Ermenileri Patriği'nden de bir açıklama geldi.

Patrikhane'nin resmi sitesindeki açıklamaya göre Aram I, cuma günü haberi alır almaz Suriye hükümeti ile temasa geçti. Kesab Ermenilerinin can güvenliğinden kaygı duyduğunu ve Suriye Devlet güçlerinin bölgeye acil askeri destek göndermeleri gerektiğini belirten Kilikya Ermenileri Patriği'nin bu çağrısı yankı bulmuş olacak ki aynı günün akşamı Esad'ın mesajını Lübnan'daki Suriye elçisi bizzat Patrikle görüşerek iletti.

Bir saatten uzun süren görüşmenin ardından, Lübnan'da yayınlanan Ermeni gazetesi Aztag başta olmak üzere, ajanslara düşen haberlerde Esad'ın Aram I'in telefonu üzerine Suriye elçisine hemen talimat verdiği ve Ermenilerin can güvenliğinin sağlanacağı yönünde Aram I'e teminat verildiği iletiliyordu.

Suriye'nin Lübnan elçisi Esad'ın sözlerini: “Ermenilerle aramızda derin bir saygı bağı vardır” şeklinde aktardı. Esad, Kilikya Ermeni Patriği Aram I'e Kesab'da istikrarın en kısa zamanda tekrar sağlanacağı mesajını da elçisiyle iletti.

Lazkiye valisinin kilise ve okul salonlarında kalan Ermenileri ziyaret ettiği ve her türlü yardım sözü verdiği de gelen bilgiler arasında veriliyordu.

Açıklamalarda çokça Türkiye'den bahsedilirken saldırının ardındakilerden hiç bahsedilmiyordu. Özellikle elçinin Türkiye'yi sadece saldırganlara destek vermekle değil, bizzat yönlendirmekle suçlaması dikkat çekici.

NE OLMUŞTU?

Ermeni, Melkit, Rum, Alevi ve Süryanilerin bir arada yaşadığı Keseb kasabası İslami Cephe ve El Nusra adlı İslamcı grupların saldırıları ile muhaliflerin eline geçmişti. Saldırganların Türkiye’den giriş yaptıkları, yaralılarının Hatay’da tedavi edildiği iddia edilmişti. Saldırganları takip eden bir Suriye uçağı da sınırın 7 kilometre içerisinde Türk savaş uçakları tarafından düşürülmüştü.

Suriye’deki Ermeni ve Süryani nüfusun büyük bölümü 1915 soykırım ve tehcirinden sonra bölgeye yerleşmişti. Kürt nüfusun bir bölümü de Şeyh Sait isyanı sonrası yapılan katliamlardan kaçarak Suriye’ye sığınmıştı. Suriye’de ayrıca Osmanlı tarafından bölgeye yerleştirilen Kafkas kökenli halklar da bulunuyor.