İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, cesetleri bulunan üç yerleşimcinin ölümünden Hamas’ı sorumlu tuttu. Hamas, ‘İsrail saldırırsa cehennemin kapıları açılır’ tehtidinde bulundu.

Netanyahu, cesetlerin bulunmasının ardından başlayan olağanüstü bakanlar kurulu toplantısında, “Cesetleri bulunan üç genç, insan görünümlü hayvanlar tarafından kaçırıldı ve öldürüldü. Bunun sorumlusu Hamas’tır ve Hamas bedelini ödeyecektir” ifadelerini kullandı.

Hamas yönetimi ise cesetlerin bulunmasının ardından İsrail yönetimine uyarıda bulundu.

Hamas Sözcüsü Sami Ebu Zuhri AFP’ye yaptığı açıklamada, Eğer işgal kuvvetleri eğer bir saldırı ya da savaş başlatırlarsa kendilerine cehennemin kapılarını açmış olurlar” ifadelerini kullandı.

HAMAS SUÇLAMALARI REDDETTİ

Hamas’tan yapılan açıklamada, “Üç yerleşimcinin kaybolması, İsrail’in halkımıza saldırmak amacıyla propaganda yürütme hedefi taşıyan bir hikayeden ibarettir. İsrail’i aptalca bir eylemden uzak durması konusunda uyarıyoruz. Eğer İsrail bir savaş istiyorsa ödeyeceği bedel daha önceki savaşlardan daha büyük olacaktır” ifadeleri yer aldı.

Bu arada Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, cesetlerin bulunması üzerine Filistin yönetimini acil toplantıya çağırdı.

İsrail ordusu Al Jazeera’ya yaptığı açıklamada üç gencin cesedinin El Halil bölgesinde bulunduğunu duyurdu.

İsrailli yetkililer, cesetlerin bulunduğunun üç aileye de bildirildiğini söyledi.

İsrail kaçırılan öğrencilerin 16 yaşındaki Naftali Fraenkel, aynı yaştaki Gilad Shaer ve 19 yaşındaki Eyal Yifrah olduğunu açıklamıştı.

YÜZLERCE FİLİSTİNLİ TUTUKLANDI

İsrail yönetimi, 12 Haziran'da Batı Şeria'daki Gush Etzion yerleşim biriminde kaybolan üç Yahudi yerleşimci gencin kaçırıldığını iddia etmiş, bundan Filistin yönetimini sorumlu tutmuştu.

İsrail parlamentosunun kaçırılanların bulunması için orduya geniş yetkiler vermesinin ardından düzenlenen operasyonlarda 500'den fazla Filistinli tutuklandı.

Yerleşimcilerin kaybolması üzerine çıkan kriz, İsrail ve Filistin yönetini arasında bir süre devam eden müzakerelerin çöküşünün hemen ardından geldi.

İsrail - Filistin barış müzakereleri üç yıllık aradan sonra ABD’nin arabuluculuğuyla Temmuz 2013’te yeniden başladı. Barış müzakereleri için dokuz aylık bir takvim belirlendi.

KRİZ VE MÜZAKARELERİN SONU

İki taraf arasındaki kriz İsrail tarafının Filistinli tutukluları serbest bırakmayı ertelemesiyle başladı.

Filistin Yönetimi, İsrail'in, Filistinli tutukluları 29 Mart günü serbest bırakacağına ilişkin 2013 Temmuz ayında verdiği sözden cayması karşısında Kerry'den devreye girmesini talep etmişti.

Filistin Yönetimi tutukluların bırakılmaması üzerine Mahmud Abbas Filistin’in 15 Birleşmiş Milletler (BM) sözleşmesine taraf olma başvurusunu imzalamış ve bunun üzerine de İsrail tutukluların bırakılma kararını iptal etmişti.

Geçen yılın temmuz ayında ABD arabuluculuğunda varılan anlaşma gereği İsrail 103 Filistinli tutukluyu bırakacaktı. Barış görüşmeleri için karşılıklı jest olması nedeniyle Filistin de daha önce BM Genel Kurulu'nda oylamayla kazandığı 'devlet' statüsü gereği BM kurumlarına üyelik başvurusunu ertelemeyi vaat etti.

İsrail, nisan ayında Hamas ile Fetih hareketi arasında ortak hükümet kurulmasına yönelik anlaşmayı bahane ederek müzakereleri askıya aldı.

Kaynak: Al Jazeera ve AFP