Uluslararası tıbbi insani yardım kuruluşu Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), Güney Sudan’ın Mayendit ve Leer bölgelerinde uzun  süredir devam eden çatışmaların, bölge halkını olumsuz etkilediğini bildirdi.

22 Şubat 2017, Juba – Artan şiddet olayları nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan bölge halkının su, gıda ve sağlık hizmetleri gibi temel ihtiyaçlara erişemediğini duyuran MSF, ileri seviye beslenme yetersizliği çeken çocuklar için acil tıbbi müdahale başlattı.

5 YAŞ ALTI ÇOCUKLARIN YÜZDE 25’İ BESLENME YETERSİZLİĞİ ÇEKİYOR

Ocak ayında toplum sağlığı çalışanlarından oluşan MSF ekiplerinin Mayendit’in kuzeyinde yer alan Dablual ve Mirniyal’da beslenme yetersizliği olan çok sayıda çocukla karşılaştığını belirten MSF Proje Koordinatörü Nicolas Peissel, 5 yaş altı çocukların yüzde 25’inin akut beslenme yetersizliği, %8.1’inin de ileri seviye beslenme yetersizliği çektiğini vurguladı.

MSF kliniğinde muayene edilen her 4 çocuktan 1’inin yetersiz beslenme, her 10 çocuktan 1’inin de ileri seviyede yetersiz beslenme sorunuyla karşı karşıya olduğunu söyleyen Peissel, rakamların son derece endişe verici olduğunu belirtti.

MSF MOBİL KLİNİK SAYISINI ARTIRDI

Çatışmalar nedeniyle Mayendit ve Leer’den kaçmak zorunda kalan bölge halkının sahip oldukları her şeyi kaybettiğini aktaran Peissel, “Bu insanlar, şimdi de her gün, çatışmaların ortasında hayatta kalmak, güvenli bir yer bulmak, su ve besin kaynaklarına erişebilmek için büyük bir mücadele veriyor. Bölgede güvenlik sağlanamadığından, hem hastalarımızın hem de sağlık çalışanlarının hayatlarını tehlikeye atmamak için hastaları başka bir sağlık merkezine sevk edemiyoruz. Aynı nedenlerden dolayı yeni bir hastane de açamıyoruz.

Ancak kritik düzeye ulaşan bölgedeki ihtiyaç doğrultusunda mobil kliniklerimizin sayısını ve kapasitesini artırarak şiddet olayları nedeniyle sürekli yer değiştirmek zorunda kalan bölge halkına kısa sürede ulaşabiliyoruz ve tıbbi desteğimizi bu şekilde sürekli kılabiliyoruz. İnsanlar temiz içme suyuna, gıda, barınma ve sağlık hizmetleri gibi temel ihtiyaçlara erişemediği takdirde, bölgedeki insani durum yakın zamanda daha iyiye gitmeyecektir” açıklamasında bulundu.

“ÇALILARIN ARASINDA SAKLANARAK HAYATTA KALABİLDİK”

Beslenme yetersizliği olan 1 yaşındaki ikizleriyle birlikte MSF kliniğine ulaşan Nyaolah adında bir kadın ise, yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Ekim ve Kasım’da tam üç defa köyümüzden kaçmak zorunda kaldık. Evlerimizi yağmalayan, üzerimize ateş açan silahlı adamların araba ve tank seslerini dinleyerek uzaklaşmak için uygun zamanı kolladım. İkizlerimi kucağıma aldım ve dört yaşındaki kızımla birlikte koşmaya çalıştım. Yol boyunca yaralılar, hafiflemek adına ellerindeki eşyaları atıp yola devam etmek için hayatı pahasına kaçan insanlar gördüm.

Biz her seferinde karanlık çökene kadar çalıların arasında saklanıyorduk ve askerlerin gitmesini bekliyorduk. Sonra tekrar köyümüze geri dönüyorduk. Ama her gidişimizde bir şeyler daha eksiliyordu. Önce tavuklarımız, keçilerimiz, hayvanlarımız gitti. Daha sonra tahıllarımız ve ekinlerimiz… En sonunda da eşyalarımızı yağmalayıp evlerimizi ateşe verdiler.”

Bu olaydan birkaç hafta sonra evlerini temelli terk ederek bataklık bölgesindeki bir ada parçasında barınmaya başlayan Nyaolah ve ailesi, 17 saatlik yolculuğun ardından bataklıktan sağ çıkmayı ve çok az yiyecekle hayatta kalmayı başardı.