Kolombiya devleti ile sürdürülen müzakere heyetinde yer alan FARC komutanı Alexandra Narino, temel taleplerinin demokratikleşme ve kölelik sisteminin kaldırılması olduğunu söyledi, "Hükümet bu konuda somut adım atmalı" dedi.

Narino, gerilla alanlarında yaşama ilişkin soruları da yanıtladı.

Havana'da Kolombiya devleti ile Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri (FARC-EP) arasında sürdürülen müzakere heyetinde yer alan FARC komutanı Alexandra Narino, müzakere süreci ve gerillada yaşama ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Latin Amerika merkezli yayın yapan Güney Halkın Haber Merkezi'ne konuşan FARC komutanı Narino, kadınların gerilla mücadelesindeki rolüne de dikkat çekti. Kolombiya dağlarına doğup büyüdüğü Hollanda'dan geldiğini kaydeden Narino, ana taleplerinin ülkenin demokratikleşmesi ve büyük toprak sahiplerinin yarattığı kölelik sisteminin kaldırılması olduğunu söyledi.

Devlet güdümlü medya organlarının FARC'a yönelik karalama kampanyalarının sürdüğünü kaydeden Narino, üç yıldır süren müzakere sürecinde farklı ülkelerden pek çok hareketle görüştüklerini, deneyimlerini paylaştıklarını da söyledi.

Narino, Güney Halkın Haber Merkezi'nin sorularına şu yanıtları verdi:

Gerillada yaşam neyi ifade ediyor?

Hollanda'da büyüyen bir genç kadın olarak Kolombiya Halk Hareketi'ne katıldım. Önceden fikir ve okuduklarım vardı elbet ama gerçek yaşamın başka zorluklarını burada gördüm.

Savaşta askerler ve sen karşı karşıyasın ve ortama hızlı adapte oluyorsun. Kolektif çalışılıyor ve yaşıyoruz. Gerilla yaşamında kendi sınırlarını aşıyorsun ve bir süre sonra sınırları bile fark etmiyorsun.

Harekete katıldığımda otonom yönetilen askerden arındırılmış bölgemiz vardı. "Patriota planı” ile çok sayıda insanımız hayatını kaybetti. Gerillada en zor durum her gün birlikte zaman geçirdiğin bir yoldaşını kaybetmektir. Bulunduğumuz alanlar bombalandığında Jorge yoldaşı kaybettiğimde ağır günler geçirdim. Ama tamda o zaman moral bozukluğuna değil, yoldaşın mücadele ettiği yaşam için savaşmaya kenetleniyorsun ve daha da güçleniyorsun.

FARC'de kadınların rolü nedir?

FARC'ın gerilla alanında kadınlar ile erkekler eşittir. Erkek gerillalar ne yapıyorsa kadınlar da aynısını yapıyor. Odun toplamaktan örgütsel sorunlara çözüm bulmaya kadar. Kadınların eşit hakları tüzükte garanti altına alınmıştır.

Tabi gerillaya yeni katılan erkekler arasında geleneksel düşünen ve ön yargılı olanlar oluyor. İnsanların alışkanlıklarını kırmak kolay olmuyor. Bazen iki ve üç yıl sürebiliyor. Toplumda kadın ve erkeklere biçilen rol insanların içine işlemiş, değiştirmesi basit olmuyor. Mücadele sonucunda değişiyor.

 

Örneğin kadınlarda "yönetici olamam veya yetersiz kalırım” duygusu çok egemen bir duygu. Tam da bu nokta hareketimiz farkını gösteriyor ve bu beni çok mutlu ediyor. Mücadele içinde yoldaşların tutum ve yaklaşımlarının değiştiğini görmek, kadınların örgütlenme ve eğitim alanında büyük görevler üstlenmesi önemli bir gelişme. Kadınlar aldıklarını görevleri genelde erkeklerden daha iyi yerine getiriyor. Çünkü daha mantıklı hareket ediyorlar.

FARC için müzakere süreci uluslararası boyutta ne ifade ediyor?

Küba'da üç yıldır süren müzakere sürecinde uluslararası basında örgütümüz hakkında düşünce ve tepkiler olumlu anlamda değişti. Tabi ki 180 derece değişmedi ve değişmez. Ama iyi bir yolda ilerledik.

Yeni ilişkiler kurduk. Resmi olarak bu süreçte Norveç, Küba, Venezuela, Şili ve BM temsilcileriyle ilişkilerimiz var. BM heyeti içinde ABD, Almanya ve AB'den birer diplomat ta yer alıyor. Daha önemlisi ise dünyada komünist partiler ile yerel yönetime dayanan örgütler ile ilişkiler sağladık. Güney Afrika'dan yoldaşlar geldi ve oradaki müzakere süreci deneyimlerini anlattı. El Salvador ve Avustralya'dan yoldaşlar ve ABD'den sosyal hareketlerin sözcüleri ile görüşme ve tartışma fırsatımız oldu.

Kentte yaşayan insanların sizle ilgili olumsuz izlenimlerini nasıl değiştireceksiniz, nasıl bir iletişim kuracaksınız?

Kolombiya'nın kentlerinde yaşayan insanlar Havana'da yürütülen müzakere sürecinden haberdar değil. Bunun nedeni medyadır. Sürece ilişkin fazla haber yayınlanmıyor ve bizim isyanımız halen karalanmaya çalışılıyor. Medyanın gerilla hareketi üzerine yorumları yeni değil. Hareketin kuruluşunda "küçük üçkağıtçılar”, sonra "hırsızlar”, sonra "teröristler” ve en son olarak da "uyuşturucu mafyası” gibi ifadeler kullanıldı.

Toplumsal sorunlar büyük medya kuruluşlarında hep yanlış gösterildi ve biz hedef alındık. Bu durum değişmeli ve hükümet bu konuda somut adım atmalı. Örneğin sosyal medya üzerinden insanlar FARC ve hükümet arasındaki müzakere sürecinden haberdar oluyor.

Havana'daki müzakere sürecinde dile getirdiğimiz asgari taleplerimiz biliniyor mu sorusunu kendimize soruyoruz. Şu an ülkenin demokratikleşmesini, siyasete geniş kitlelerin katılımının sağlanmasını, kırsal bölgelerde daha fazla okul kurulması ve teknik malzemeler sağlanması gibi taleplerimize kim karşı çıkar ki? Büyük toprak sahiplerinin oluşturduğu kölelik sisteminin kaldırılması için mücadelemize kim karşı çıkar ki?

Biz, yabancı sermayenin Kolombiya topraklarına sahip olmasını kısıtlayacağız. Uluslararası büyük tekellerin sosyal ve çevre sorunlarına ilişkin sorumluluk üstlenmesi gerek.

(Kaynak: ETHA)