MURAT KUSEYRİ - STOCKHOLM / ANF

Macar asıllı Yahudi yazar ve psikolog Hedi Fried, Avrupa’da ırkçı ve yabancı düşmanı parti ve örgütlerin yükselişe geçmesinden, ırkçıların Avrupa çapında ittifaklar oluşturmak için girişimde bulunmalarından kaygılı. Kızkardeşi dışında tüm akrabaları gaz odalarında katledilen ve uzun süre Nazilerin toplama kamplarında çok güç koşullarda yaşayan 90 yaşındaki Fried, devleti yönetenlerin ve halkın büyük bir çoğunluğunun geçmişte yaşanan savaş ve acılardan gerekli dersleri çıkarmadığı görüşünde.

“Tarihte olanlardan ders çıkarmak gerekiyor deniyor ama gelişmeler hiç de ders çıkarıldığını göstermiyor. Başkalarını ezmek ve ortadan kaldırmak isteyenlerin kendileri zarar gördü. Hitler’in Almanya’sında ne oldu? Naziler Yahudileri yok etmek istediler ama bu arada kendileri de yok oldu” diyen Fried, ırkçı ve yabancı düşmanı akımların Avrupa Parlamentosu’nda etkinlik kurma çabalarının tehlikeli gelişmelere yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Irkçı partilerin Avrupa Parlamentosu’nda etkinlik kurmalarının zor olduğunu ancak bunun gerçekleşmesi durumunda kargaşalıklara ve hatta bir savaşa yol açabileceğini belirten Fried, “Düşüncelerim hep geçmişte yaşanan savaşlara gidiyor. Birinci ve İkinci Dünya savaşlarından sonra pek çok ülke bir daha asla savaş olmayacak gibi laflar etti. Dersimizi aldık dediler. Ama gerçekten olanlardan ders çıkarmadılar. İkinci Dünya Savaşını yaşayan biri olarak gelişmeler beni oldukça kaygılandırıyor. Tıpkı o yıllarda olduğu gibi şimdi yine önyargılar, yabancı düşmanlığı ve ırkçılığın tırmanışa geçmesine tanıklık ediyoruz. İnsanlar bireyci olmaya ve sadece kendilerini düşünmeye başladı” diyor.

IRKÇILIĞIN TEMELİNDE ÖNYARGILAR VAR

Hitler soykırıma başlamadan önce halkı Yahudilerin zararlı olduklarına inandırmaya çalıştığına ve farelere benzettiğine dikkat çeken Fried, “Şimdi Nijerya gibi bazı ülkelerde bazı halk grupları diğerlerini hamam böcekleri olmakla suçluyor. Bunu söylediğiniz zaman insanları hamam böceklerinin yok edilmesine ikna etmeniz kolaylaşıyor. Temeline inmedikçe ırkçılığa karşı savaşamazsınız. Irkçılığın arkasında da önyargılar var. Önyargılara karşı mücadele etmek gerekiyor ama günümüzde bu yapılmıyor. Başka halktan insanların aşağılanmasına karşı pek çok insan sessiz kalmayı yeğliyor. Bu oldukça tehlikeli ve bu durumdan ırkçı ve yabancı düşmanı partiler yararlanıp güçleniyor. İsveç’te ırkçı ve yabancı düşmanı parti kamuoyu yoklamalarında oy oranını % 12’ye çıkarmış durumda” şeklinde konuşuyor.

Fried, savaşların ve çatışmaların önlenmesi için insanların önyargılardan arınmaları ve medeni cesaret göstererek ırkçılık ve önyargılara karşı mücadele etmeleri gerektiğini belirterek şunları söylüyor:

“İlk önce insanın kendisiyle hesaplaşması gerekiyor. Her şeyden önce ‘Ben de başka halklara karşı ne gibi önyargılar var?’ diyerek kendinizi sorgulayacaksınız. Bunu yapmadığınız sürece başkalarının önyargılarına ve ırkçılığa karşı mücadele edemezsiniz. “

SOYKIRIMI KABUL EDİN, KÜRTLERE HAKLARINI VERİN

Fried, Türkiye ve Kürdistan’daki gelişmeleri, PKK ve Türk devleti arasındaki barış sürecini de yakından izliyor. Fried, Kürt Halkının ana dilde eğitim, Kürt kimliğinin Anayasal güvence altına alınması ve demokratik özerklik taleplerini son derece meşru talepler olarak gördüğünü belirterek konuşmasını şöyle sürdürüyor.

“Türkiye’nin inkar politikasının temeli çok eskilere dayanıyor. Türkiye hala 1915 yılında Ermenilere karşı yapılan soykırımı inkar ediyor. Türkiye’nin demokratikleşmesi için oradan başlaması ve soykırımını kabul etmesi gerekir. Bunu yapmadığınız takdirde toplumdaki yaraları saramazsınız. Stockholm’de yapılan soykırım konferansından birinde üst düzeyde Türk yetkililerden biriyle bu konuyu tartıştım. Türklerin Ermenilerin katliamlarına uğradığını iddia etti. Bu anlayışla Türkiye ileriye gidemez ve Kürt sorununu çözemez. Ben gerçekten Türkiye’nin demokratikleşmesini ve Avrupa Birliği içinde yer almasını gönülden istiyorum ama Türkiye’nin Kürt Halkına haklarına vereceğine inanmıyorum.”

AKP iktidarı ve Erdoğan’a “Soykırımını kabul et ve Kürtlerin anadilde eğitim ve demokratik özerklik haklarını tanı” çağrısında bulunan Fried, Türk Halkından da empati göstermesini, kendini Kürt Halkının yerine koymasını isteyerek “Başka bir ülkede azınlık olduğunuzu varsayıp ana dilde eğitim hakkınız ve kimliğiniz inkar edildiğinde ne hissedebileceğinizi düşünün” diyor.