Sakin şehir (Citta Slow) Seferihisar çevre açısından tartışma yaratan bazı Rüzgar Enerjisi Santralleri (RES) ile ne yapacağını bilemiyor.

İlçede 2007 yılından beri devam eden Rüzgar Enerjisi Santralleri (RES) yapım süreci gelinen noktada artık SİT alanı olarak tanımlanan bölgelere de sıçramış durumda. Pek çok noktada inşaatlara dönüşmüş olan RES projeleri ile ilgili yerel belediye (y)etkisizlikten yakınırken, bölge halkı ise bilgilendirilmemekten şikayetçi. Üstelik pek çok enerji projesine göre çevre dostu kategorisinde değerlendirilen RES’lerin bile insan sağlığı üzerinde önemli olumsuz etkilerinin olabileceği uzmanlar tarafından ifade ediliyor. Dokuz8haber’den Fırat Yumuşak ve Yasemin Ergül Seferihisar’da Rüzgar Enerji Santralleri kurulması sürecini mercek altına aldı:

TARTIŞMANIN GELİŞİMİ

Seferihisar’da Rüzgar Enerji Santralleri projeleri ve inşaatlarıyla ilgili gelişmeler 2007 yılında başlamış. Buna göre ilk olarak 2009 yılında, Ayen İnşaat 12 adet, Üçgen Enerji 7 adet RES türbini için Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDM) ndan 49 yıllık işletim hakkı satın almış. 2012 yılındaysa Üçgen Enerji, yapılması planlanan türbinlerin sayısını 10’a çıkarmış. 

Sığacık-Korkmazdağı-Kılıçpınar-Çiftlik Dağı Mevkiini kapsayan bölge SİT alanı kapsamında olmasına rağmen, 2013 yılında acele kamulaştırılınca tartışmalar daha alevlenmiş. Üstelik kamulaştırılan bu alan, RES’ler ile Urla Trafo Merkezi’nin arasında bulunan enerji nakil hattı yapımı için bazı taşınmazları kapsıyor.

HER TAŞIN ALTINDA AĞAOĞLU

Santrallerin yapımını üstlenen şirketlerden özellikle birisi oldukça tanıdık: Ağaoğlu Şirketler Grubu. Ağaoğlu Şirketler Grubuna bağlı “Üçgen Enerji”, “Ayen Enerji” şirketiyle birlikte santrallerin hızla yapımını sürdüren şirketler durumunda.

Rüzgar Enerjisi Santrallerinin (RES) yapım izinleri ve çevreye zarar verip vermediği konusu ilçede tartışma konusu. dokuz8haber olarak; santral yapımında görev alan şirketlere, bölge halkına ve kamu yetkililerine aynı soruyu ilettik: “RES’ler gerçekten faydalı mı, şu ana kadar bölgedeki yaşamı nasıl etkiledi ve neler bekleniyor?”

SİT alanı olarak tanımlanan bölgeler de sıçrayan RES inşaatları kamu kuruluşlarına göre doğa koruma kanunlarına uygun yapılıyor. Ancak bölge halkı, Seferihisar Çevre Derneği ve Seferihisar Belediyesi aynı fikirde değil.

“BELEDİYE’NİN RES PLANLARINA ETKİ İMKANI YOK”

Seferihisar Belediyesi’ne göre, 2013 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kararıyla acele kamulaştırma kapsamına alınan RES inşaatının başlayacağı bölge, Ağaoğlu Şirketler grubuna tahsis edilmiş durumda. Valilik ve bakanlığın keyfi uygulamalarda bulunduğunu söyleyen Seferihisar Belediyesi İmar İşleri Müdürü ve Şehir Plancısı Nilay Eşin ile Belediye Başkan Yardımcısı Av. Nilgün Durmazer, ilçedeki santrallerin kamu yararı gözetmeden yapıldığını söylüyor. 

“SİT ALANLARIYLA İLGİLİ BELEDİYELERİN BÜTÜN YETKİLERİ ALINDI”

“SİT alanlarıyla ilgili belediyelerin bütün yetkileri alındı. Karar yetkisi, 644 ve 648 sayılı kanun hükmünde kararnamelerle doğrudan Çevre ve Şehircilik Bakanlığına devredildi” diyen Nilay Eşin, bu nedenle belediye olarak Rüzgâr Türbini yapımlarında hiçbir rol oynayamadıklarından şikayet ediyor ve şöyle devam ediyor: “Yapabildiğimiz sadece, bu alanlardaki bekçi kulübesi, santral ya da trafo gibi binalara ruhsat vermek oluyor. Bunlar dışındaki kararların imar planları onaylandıktan sonra bize geliyor”

Belediyenin RES yapımına yönelik resmi herhangi bir itirazı olup olmadığını sorduğumuz Belediye Başkan Yardımcısı Av.bNilgün Durmazer ise itiraz hakları olduğunu, ancak ellerinden alınan yetkilerden sonra sonuca etki edemeyeceklerini ifade ederek “Bu nedenle, herhangi bir girişimde bulunmadık” dedi.

ÜÇGEN İNŞAAT: “RES PLANIMIZ YASALARA UYGUN”

Seferihisar Belediyesi yetkililerinin dokuz8haber’e verdiği bilgiye göre Seferihisar’da biri tamamlanmak üzere ve diğeri inşaatı başlamak üzere olan iki ayrı RES projesi var.

Biz de ilk olarak, santral inşaatı tamamlamak üzere olan Ayen İnşaat yetkililerine ulaşmak istedik. Ancak tüm girişimlerimize rağmen herhangi bir yetkiliden geri dönüş alamadık.

Ayen İnşaatın aksine Üçgen Enerji İş Geliştirme Müdürü Berk Erişen, henüz imar planı onaylanmayan RES inşaatları ile ilgili sorularımızı yanıtladı.

ÜÇGEN ENERJİ “HER HANGİ BİR İNŞAAT ÇALIŞMAMIZ YOK” DİYOR AMA DOKUZ8HABER MUHABİRLERİ’NİN GÖZLEMLERİ AKSİNİ GÖSTERİYOR

Şu anda imar planlarına izin çıkmasını beklediklerini belirten Erişen “Bürokratik yoğunluktan dolayı 2012 Mayıs ayından bu yana başvurumuza yanıt bekliyoruz. Herhangi bir inşaat çalışmamız yok.” açıklamasında bulundu. Ancak bölgede yaptığımız araştırma ve gözlemlerimiz Üçgen Enerji yetkilisi Berk Erişen’in anlattıklarının aksini gösterdi: Üçgen Enerji 5 yıl boyunca Rüzgâr ölçümü yapacak sistemi geçtiğimiz aylarda Düzce Köyü- Tepecik mevkiine inşa etmiş bile.

RES yapılacak bölge SİT alanı olarak tanımlanmasına rağmen, imara herhangi yasal bir engel bulunmadığını belirten Erişen, kamu kuruluşlarının ve bakanlığın belirttiği tüm kıstasları yerine getirdiklerini iddia etti. Erişen’e göre ekosistem ve teknik değerlendirme raporları da eksiksiz olarak Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’na (EPDK) teslim edilmiş. 

"KUŞ GÖÇ NÜFUSUNUN YOĞUNLAŞMASINI DİKKATE ALACAĞIZ"

Erişen sözlerine şöyle devam etti: “Doğal yaşama herhangi bir zararımız olmayacak. Örneğin, kuş göç nüfusunun yoğunlaştığı dönemlerde, Enerji Bakanlığı’nı bilgilendireceğimize dair taahhütler verdik. Bakanlık yetkilileri de yıllık temelde tesisleri denetleyecek.” 

EMO: RES’LER TEMİZ ENERJİ KAYNAKLARINDAN BİRİSİ

Seferihisar’da devam eden RES’leri, SİT alanı itirazları ve kanuna uygunluk tartışmalarının dışında doğaya olası faydaları ve zararları açısından da araştırdık. Buna göre Elektrik Mühendisleri Odası’nın (EMO) 2010 yılında hazırladığı bir rapor rüzgâr santrallerini temiz enerji kaynakları arasında sayıyor ve çevreye ancak kısıtlı düzeyde zarar verdiğinin altını çiziyor. Rapor ayrıca, santraller çalıştığında dahi çevrede tarımsal faaliyetlerin sürdürülebildiğine dikkat çekiyor. 

RES’LERİN DEZAVANTAJLARI DA VAR

Ancak EMO raporunda RES’lerin dezavantajlarına da değiniliyor. Gürültü seviyesinin fazlalığından dolayı çevrede yaşayan hayvanların ölümüne neden olabilmesi ve insanlarda ortaya çıkan psikoloji bozuklukları tetiklemesi en önemli eksileri. Hatta rüzgar tribünlerinin yaptığı gürültü psikoloji literatürüne Rüzgâr türbini sendromu” adıyla giren bir rahatsızlığa neden oluyor.

Bu konuda görüşüne başvurduğumuz Klinik Psikolog Dr.Serap Altekin RES’lerin insan sağlığı üzerindeki olası zararlı etkileri içinde öne çıkan bu sendroma ilişkin ayrıntılar verdi.

DR.SERAP ALTEKİN: “RÜZGAR TÜRBİNİ SENDROMU” PSİKOLOJİ LİTERATÜRÜNDE VAR

"Gözlemler ve literatür verileri, rüzgar enerjisi türbinlerinin yarattığı sesin, gerekli düzenleyici tedbirler alınmadığı takdirde, insanın fiziksel ve ruhsal sağlığına, dolaylı olarak da yaşam kalitesine olumsuz etkilerine işaret ediyor" diyen Dr.Serap Altekin, Literatürde “Rüzgar Türbini Sendromu” olarak adlandırılan bu durumun, rüzgar türbinlerinin yakınlarında yaşayan insanlarda sıkça görülebildiği gibi, pilotlarda, uçuş ekiplerinde ve kabin görevlilerinde de benzer belirtilerle tanımlandığını, hatta günümüz hayat koşullarında büyük şehirlerdeki arka plandaki şehir gürültüsünün de benzer etkileri tetiklediği yönünde görüşlerin olduğunu ifade ediyor.

UYKU BOZUKLUKLARINDAN, DEPRESYONA

Rüzgar Türbini Sendromu ile ilgili dokuz8haber’e yaptığı açıklamada “Literatür, özellikle gece uykusu süresince maruz kalınan gürültünün ve her tür rahatsız edici sesin, uzun vadede insanın fiziksel sağlığı için önemli bir risk faktörü olduğu noktasında birleşir; hipertansiyon ve kalp krizi gibi rahatsızlıkların riskini arttırdığına işaret eder.” diyen Dr.Serap Altekin’in şöyle devam ediyor: “Rüzgar türbinlerinin neden olduğu en yaygın psikolojik etkilerin başında ise uyku bozuklukları gelir. Rüzgar enerjisi türbinlerinin yarattığı düşük frekanslı gürültü, insan için duyulabilir aralıkta olmamasına karşın, beyinde bir tepkime yaratır. Diğer bir ifadeyle, biz bir ses duyduğumuzun ve bedenimizin ona tepki verdiğinin farkında olmayız ama aslında beynimiz o düşük frekanslı sesi algılar, denge sistemi ve sinir sistemi aktive olur.

"ÇOCUKLARIN SAĞLIKLI GELİŞİMİNİ DE SEKTEYE UĞRATABİLİR…"

Bu algı, bedende stres tepkisini tetikler, özellikle de boyun kaslarında kasılmalar meydana gelir. Tekrarlanan bu kas kasılmalarına ve uyku bozukluklarına bağlı olarak da yorgunluk, isteksizlik, gerginlik ve sinirlilik kronik bir hal almaya başlar, bu da depresyona ve kaygı bozukluklarına zemin hazırlar. Bu etkilerin yanı sıra, düşünme, muhakeme etme gibi bilişsel işlevlerde gerilemeler görülebilir; dikkat, konsantrasyon ve performansta bozulmalar gözlenebilir. Bu unsurlar göz önüne alındığında, çocukların sağlıklı gelişimini de sekteye uğratabilecek bir risk taşıdığına da işaret etmek gerekir.”

MUSTAFA BAŞTÜRK: TÜRBİNLER KUŞLARIN GÖÇ YOLLARINI TIKIYOR

RES’lerin etkilerini, Seferihisar’da bulunan Çevre Derneği’ne de sorduğumuzda bir başka olumsuz etkisi hakkında iddialar dile getirildi. 

Dernek Başkanı Mustafa Baştürk, santrallerin özellikle kuşların göç yollarını tıkadığından söz etti ve “Sadece Seferihisar’da değil, Türkiye genelinde bu tip zararlara dikkat edilmiyor” dedi.

"ENERJİ BAKANLIĞI’NIN KONUYLA İLGİLİ KRİTERLERİ BELİRSİZ"

Enerji Bakanlığı’nın, konuyla ilgili kriterleri belirsiz olduğunu ifade eden Baştürk “Santral yapılması planlanan bölgelerde yalnızca rüzgârın sürekliliği ve hızı dikkate alınıyor ve buna göre direkt RES yerleştiriliyor. Doğal yaşam alanları hiçe sayılıyor.” diyor. 

Peki uzmanların ve yetkililerin dışında bölge halkı RES’ler hakkında ne düşünüyor? Konu hakkında yeterli bilgilendirme söz konusu mu?

Bunları da bölge halkına sorduk.

BÖLGE HALKI BİLGİLENDİRİLMEMEKTEN ŞİKAYETÇİ

Santrallerin yapılacağı alanlara yakın Turgut ve Düzce köylerinde muhtarlar ve halkla yaptığımız görüşmeler yerel halkın konuyla ilgili sınırlı bilgiye sahip olduğunu gösterdi. Turgutlu Köyü’nde, Ağaoğlu’nun bölgede arazi satın aldığı söylentileri dolaşırken, Düzce Köyü Muhtarı Halil Sever, Üçgen İnşaat’ın kendilerini bilgilendirmediğinden şikayet ediyor. “Biz inşaatın yapılacağını, arazinin satın alındığını sonradan öğrendik.” diyen Muhtar Sever, şöyle devam etti: “RES alanı, köyümüz sınırlarında olduğundan şirketten bilgi almak istedik. Bize vereceği zararlar hakkında fikrimiz yoktu ve bilgi sahibi olmak istedik.”

MUHTAR: NE ARAYAN VAR NE SORAN

Bu nedenle şirketle 2013 Nisan’ında bir görüşme yaptıklarını aktaran Muhtar Halil Sever, bu görüşmede şirketin kendilerine “köy halkıyla buluşularak projenin anlatılacağı” sözünü vermiş olmasına rağmen aradan geçen bunca zamanda ne arayanın ne de soranın olduğunu vurguladı.

Dokuz8haber Seferihisar / Yasemin Ergül - Fırat Yumuşak

Yararlanılan Kaynaklar

http://www2.epdk.org.tr/lisans/elektrik/yek/ozelhukum/UcgenSeferihisarRES.pdf

http://www.emo.org.tr/ekler/bad8a75b23d714b_ek.pdf

http://www.yesilekonomi.com/kose-yazilari/hakan-yildirim/ruzgr-turbinleri-gurultucu-guvenilmez-pahali-makinelermidir

http://www.egedesonsoz.com/haber/Bakanliktan-Agaoglu-na-Sakin-Sehir-de-RES-kiyagi/87397