Boğaziçi Üniversitesi’nde kampus hayatının ayrılmaz bir parçası olan kedilerin beş yıldır vahşice öldürüldüğü iddia edildi. Akademisyenler, çalışanlar ve öğrenciler adına kaleme alınan metne göre son olarak bir kaç hafta önce bir kedi piyasada az bulunan kimyasal madde kullanılarak öldürüldü.

 

İnternet ortamında yayınlanan metinde “Özellikle 2008 yılından bu yana, Güney Kampus’ta ve Hisar Kampus’ta insan eliyle, son derece vahşi biçimde işlenmiş ve benzer şekillerde tekrar eden kedi cinayetlerine rastlamaktayız” denilerek son beş yılda tesbit edilen vakalar sıralandı. Buna göre, Boğaziçi Üniversitesi’nde 2008 yılında yakılarak öldürülmüş dört yavru kedi bulundu. Aynı yıl bulunan başka üç kedi ise tuğla atılarak öldürülmüştü. 2010 yılında kampustaki bir banka ATM’sinde derisi yüzülerek bırakılmış bir kedi bulundu. Kamera görüntülerinden tesbit edilen üç kişi kediyi derisi yüzülmüş halde bulduklarını hayvan cesedini eğlenmek amacıyla oraya bıraktıklarını söyledi. Okul yönetimi dava açmadığı için konu kapandı.

 

PİYASADA AZ BULUNAN KİMYASAL

2011 yılında ise birkaç kedinin sırtında bıçakla açılmış derin yarıklar olduğu tesbit edildi. Veteriner hekim kedilerin kesiciyle yaralandığını ve üzerine asit türevi bir kimyasal döküldüğünü söyledi. Son olarak da birkaç hafta önce Hisar Kampus’ta insan eliyle kesilmiş olduğu açık, iç organları dışarı çıkarılmış bir kedi ölüsü bulundu. Öğrencilerin veterinerden aldığı otopsi raporuna göre kedi kesilerek öldürülmüş, piyasada bulunması zor olan bir kimyasal kullanılmıştı. Öğrenciler, dilekçeyle birlikte raporu ve kedinin fotoğraflarını Genel Sekreterliğe ve Rektörlüğe verdi.

 

BİZE GELEN BİLGİ YOK

“Boğaziçi Üniversitesi artık bir kedi cenneti değil; cani yöntemlerle kedilerin öldürüldüğü, bunu yapan şahısların serbestçe kol gezdiği ve her türlü operasyonu deneyebildiği bir kampusa dönüşmüş durumda!” denilen metinde şu ifadelere yer verildi: “Bizler, Boğaziçi Üniversitesi’nin özgün doğa ve çevre duyarlılığı kültürünü yaşatması gerektiğine inanan ve bu hayvan cinayetlerinin bir an önce son bulmasını dileyen akademisyenler, çalışanlar ve öğrenciler olarak; hayvana yönelik şiddetin, barındırdığı canilikten öte daha geniş çaplı, insana yönelik şiddet olaylarının işareti ve istisnasız olarak başlangıcı olduğunu tüm kamuoyuna hatırlatmak istiyoruz.”

 

Konuyla ilgili bir imza kampanyası da başlatılırken Boğaziçi Üniversitesi Basın İlişkileri Danışmanı Ali Özlüer iddialara karşılık şunları söyledi: “Bize bu yönde bir bilgi gelmedi. Sorularınızı ihbar kabul edip, detaylı bir inceleme başlatacağız. Ancak ‘Boğaziçi artık bir kedi cenneti değil’ demek doğru değil. Daha bu sabah, bizim ofisten arkadaşlar kediler için iki torba mama sipariş ettiler. Her yanda kediler köpekler var. Mutlu mesut yaşıyorlar. “

 

HAYVANSEVERLER EYLEME

Hayvanları Koruma Kanunu’nda yapılması öngörülen değişikler, hayvanseverlerin tepkisini toplamaya devam ederken, sivil toplum kuruluşları yarın birçok yerde protesto gösterisi düzenleyecek.

 

Yedi yıl önce yürürlüğe giren Hayvanları Koruma Yasası’nın değiştirilmesine yönelik tasarı, hayvanseverlerden büyük tepki görüyor. Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından Meclis’e sunulan tasarıdaki, sokak hayvanlarının şehir dışlarında kurulacak parklara gönderilmesi planına karşı çıkan hayvanseverler, hayvanların ihtiyaçlarının yeterli ölçüde sağlanmayacağından endişe ediyor. Yurt çapındaki milyonlarca hayvanın, yapılması öngörülen “hayat parkları”nda ölüme terkedileceğini ve söz konusu yasanın 1900’lü yılların başında Hayırsız Ada vakasında olduğu gibi, hayvanları toplu şekilde ortadan kaldırma amacı taşıdığını düşünen hayvanseverler Facebook aracılığıyla örgütleniyor. Hayvanseverler yarın saat 14:00’de başlamak üzere yurdun birçok noktasında protesto gösterileri yapacak. Eylem hazırlığındaki sivil toplum örgütlerine ise şu ana kadar 70 binin üzerinde vatandaş imzalarıyla destek verdi. şehirlere göre eylem yerleri şöyle: İstanbul – Taksim, İzmir- Konak meydanı, Ankara – Sakarya meydanı, Bursa – Kent meydanı, Antalya-Kent meydanı. (Taraf)