TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, 7 Mayıs 2012 tarihli Bugün gazetesinde "Odalara da Reform Şart" başlığı, yine gazetenin bugun.com.tr internet sitesinde "Meslek Odalarında Denetimsiz Saltanat" başlığı ile verilen habere sert tepki gösterdi.

 

“Birliğimiz ve bağlı odalarımızı gerçek dışı mesnetsiz şekilde suçlayan ve yalanla dolu bir haber yayımlandı” diyen Soğancı, gazetenin 8 Mayıs 2012 tarihli nüshasında da benzer içerikli yayınını sürdürdüğünü belirtti.

 

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı’nın açıklaması şöyle devam etti:

 

Bergama‘daki altın arama ve çıkarma faaliyetleri nedeniyle davalık olduğumuz Koza Grubunun sahibi olduğu Bugün gazetesinde bu tür haberlerin yayınlanması bizim açımızdan çok da şaşırtıcı olmamıştır.

 

Bugün Gazetesi‘nin TMMOB‘ye ilgisi nereden geliyor?

 

Bugün Gazetesi‘nin sahibi, Koza Davetiye işi ile başlayıp, Eti-Gümüş ihalesine giren, ardından Bergama Altın Madenlerini Normandy Madencilik‘ten devralan kişidir. Yani kağıtla başlayıp, gümüş ve 50 milyon dolarla 820 milyon dolarlık altın madeni sahibi olmuştur. 

 

Bergama Altın Madeninde yabancı şirketlerin aşamadığı sorunları 6 ayda nasıl aştınız sorusuna, verdiği yanıtta  "Yabancılar ilk geldiğinde bölge insanlarını incitmişler, Afrika gibi görmüşler. Ben onlara gerçeği anlattım. Bu orada yaratılan direnişi kırdı" (Vatan Gazetesi 28 Mayıs 2007) diyebilmektedir. Oysa satın aldığı gazete ve televizyonlar aracılığıyla Bergama‘da hukuk mücadelesi verenler ve çevreciler deyim yerindeyse "linç" edildi. Yerli bir şirketin altın madenini işlettiğine inandırılan halk, Koza Altın İşletmeleri A.Ş‘nin % 60 oranındaki ortağının Amerikan sermayeli olduğunu Çevre ve Orman Bakanlığı‘nın soru önergesine verdiği yanıtla öğrenebilmiştir.

 

TMMOB ve Odaların, Bergama-Ovacık altın madeninin işletilmesine ilişkin ürettiği bilimsel raporlar, açmış olduğu davalar nedeniyle Koza Altın İşletmeleri Anonim Şirketi rahatsız olmaktadır. Yöre halkının direnişini kırmakla övünen grup, anlaşılan odur ki, TMMOB‘yi de "reform" yoluyla etkisiz bırakmak istemektedir. Daha önce de gerek web sitelerinde gerekse Bugün gazetesinde, televizyonlarında TMMOB ve başkanına ağır ithamlar yöneltmişlerdir. Arkasından TMMOB‘ye ticari itibarlarını sarstığı iddiasıyla tazminat davası açmışlardır. Gerek TMMOB gerekse Odalarımıza karşı açılan tazminat davalarını mahkemeler reddetmiştir.

 

Mahkemeler gerekçelerinde, "Davalı Meslek Odası Anayasa ve özel kanunlarda yazılı olduğu üzere derinliği ile ilgili konularda toplumu bilgilendirmek, kamuoyunu aydınlatmak, ülke yararına gerekli girişimlerde bulunmak ve meslek mensupları arasında koordine ve dayanışmayı sağlamak üzere örgütlenmiş bir anayasal kuruluştur. Davacı şirketin Bergama ilçesi Ovacık bölgesinde altın madeni çıkarması ve işletmesi ile ilgili kamuoyuna yansıyan lehte ve aleyhte birçok görüşler ve eleştiriler ve eylemler mevcuttur. Bunların her birinin haklılık ve doğruluk payları elbette tartışmaya açıktır... Davacı şirket kamuoyuna mal olan ve son yıllarda ülkemizde en çok tartışılan konulardan biri olan altın madeninin çıkarılması ve işletilmesi konusunda faaliyette bulunmaktadır. Madenin çıkarılması ve işletmesinde siyanür maddesinin kullanılmasından çevreye verdiği her türlü zarara kadar kamuoyunda birçok tartışmalar yapılmıştır. Davalı Odanın konuyla ilgilenmesi görüş beyan etmesi aynı zamanda yasal yükümlülüğüdür." diyerek, mahkemelerin gerek gazetede haber yapanlar, yaptıranlar, gerekse İhracatçı Birlikleri Başkanı, Türkiye Teknik Elemanlar Başkanı ve Gemi Mühendisleri Odası Başkanının bilgisinin önünde olduğunu göstermişlerdir.

 

Bugün gazetesinde ve internet sitesinde yazılanlar aslında "Haber" adı altında örgütümüze yapılan alçak bir saldırıdır.

 

TMMOB bu ülkenin mühendis ve mimarlarının örgütüdür. Uluslararası sermaye ve işbirlikçi sermaye ortaklarının "sermayelerine sermaye katmak için" ulusal kaynakları sınırsızca kullanmalarına aracı olmayacaktır.

 

Bugün gazetesinin yaptığı yayıncılık, Birliğimizi ve bağlı odalarımızı işlevsizleştirmek, yeniden şekillendirmek ve yandaş meslek örgütü yapmak için yürütülen politikaların bir uygulamasıdır. Örgütümüzü teslim alma yolunda kullanılan "maşa"ların çaresizlik içerisinde geldiği son noktadır.