İstanbul Mecidiyeköy’de Ali Sami Yen arsasında inşaatı devam eden Torun Center’da işçileri taşıyan asansör 32. kattan düştü, 10 işçi yaşamını yitirdi.

İnşaata çalışan işçiler asansörün sürekli arza yaptığını, ancak bakımının yapılmadığını söyledi. Olay günü inşaata çalışan işçiler olaydan bir saat önce asansörün arıza yaptığını söyledi.

İnşaatta en az 20 taşeron şirket olduğunu belirttiler.

''SAAT 6'DA ASANSÖR ARZA YAPTI''

İşlerini kaybetme korkusuyla isimlerini vermeyen işçiler bianet'e şöyle konuştu:

‘'Kazadan hemen önce saat 18.00 de asansör arıza yaptı. Kilitlendi. Sürekli kilitleniyor zaten. Servis gelmiyor. Elektirikçiler geliyor ve kilidi açıyor. Asansör çalışmaya başlıyor. Dün gece de gelip açtılar ve asansör çalıştı. Bir saat geçmeden asansör aşağıya düştü. Bir ay önce de düşmüştü. Dün gece 32. kattan düştü. Eksi 4. kat var. Yani 36 kat aşağı düştü asansör. Ayrıca bizim çalıştığımız çukur da var.’’

''BARETİ ÇIKARANA 500 LİRA CEZA''

İşçiler, ‘’Asnasör kaç kilo taşır’’ sorumuza, ‘’İnşaatta asansör kaç kilo yük taşır diye bir soru yoktur. Taşıyabildiği kadar yük taşır’’ diye yanıtladı.

İş güvenliği uzmanlarının denetimlerini sorduğumuzda ise ‘’Sürekli başımızda dururdu, her bareti indirdiğimizde 500 lira ceza yazarlardı. Bize verdikleri parayı nasıl geri alacaklarının peşindeydiler’’ diye yanıt verdi.

''GÜVENLİK ÖNLEMİ YOK''

Rusya’da inşaatlarda camcılık yapan ve bir aydır Torunlar’da çalışan Bahri Demir ise ‘’Dün kendimi güvende hissetmediğim için o asansörlere binmedim. Bu kazanın geleceği belliydi zaten. İnsanları içne yüklerle yığıp gönderiyorlar. Hiçbir kontrol yok. Sürekli arızalanıyordu zaten. Bir baret veriyorlar o kadar. Başka hiçbir güvenlik önlemi yok’’ dedi.

''HER YIL İNŞAATLARDA 2 SOMA OLUYOR''

İnşaat İşçileri Sendikası Başkanı Mustafa Akyol, her yıl inşaatlarda en az iki Soma cinayeti yaşandığına dikkat çekerek ‘’En çok biz inşaat işçileri ölüyoruz’’ dedi.

Akyol da inşaatlarda asansörlere yüklenen yükün hesabının tutulmadığını belirterek işçilerin arızadan birçok kez yetkilileri uyarmalarına rağmen önlem alınmadığını belirtti.

‘’Bir önceki seferde arıza olduğu için bazı işiçiler asansöre binmeyerek kurtulmuş. İnşaatlarda bir fayansın rengi güzel olmadı diye binlerce milyon harcanız ama işçinin hayatı için hiçbir masrafa girilmez. Bakan Çelik, 12 bin denetmene ihtiyaç var ama bütçe yok, diyor. Ama hakkımızı aramak için sokağa çıktığımızda polisler için bütçe bulunuyor.

''MAAŞINI PATRONDA ALAN UZMAN NASIL DENETLESİN''

''2,5 milyon inşaat işçisi var Türkiye’de. Bir tanesi bile bakanlık yetkilisinin hayatında görmemiştir. Koğuşlar, yemekler, çalışma şartları hiçbiri yasaya uygun değil. İnşaatta iş şu saatte biter diye bir şey yok. Şefin o fayans bitecek dediğinde kabul etmezsen yarın kapının önüne konursun. En kolay işçi inşaatta çıkartılır.

''Sigortası ya eksik yatar, ya asgari ücretten. İhbar, kıdem tazminatı nedir bilmez. İş güvenliği uzmanının maaşını iş veren ödüyor, nasıl bir denetim ve yaptırım olabilir ki? Bu inşaatta musluk akmıyor dediler, aksa ne olacak, 500 kişiye 10 duş ya düşer ya düşmez. İşçiler o terle duş almadan uyumak zorunda.''

Şantiyenin etrafında birçok polis var. Çeşitli sivil toplum örgütleri ve sendilar, cinayeti protesto etmek için şantiye önünde toplanıyor.