Fotoğrafa ilk baktığımda; sıradan, birbirine gülümseyerek tokalaşan, bir gerilla ile bir çocuk gördüm.

Çocuğun ve gerillanın birbirlerine gülümsemesinin samimiyetini ben de fotoğrafa bakarken hissettim. Birbirlerine tebessüm ettiği fotoğrafa dakikalarca ben de gülümseyerek baktım. Bu fotoğrafın çekildiği sırada da çocuk ile gerilla tatlı bir sohbet içerisindeler belli ki..

Tabii birçok kişinin beğenisini almış olmalı, sosyal medya üzerinde de çok kez bu fotoğrafla karşılaştım. O zamana kadar gözden kaçırdığım büyük bir anlam taşıyan, küçük bir ayrıntı vardı:

'Gerilla, silahını sol eliyle arkasına saklamış, çocuğa göstermemek için büyük bir özen gösteriyor.'

Çocuk, gerillanın sakladığı silahın farkında mıdır? bilemem..

Yalnız birçok kişi bu küçük ayrıntıyı kaçırmamış ki, sosyal medya hesaplarında dile getirmişler..

Bu küçük ayrıntıyı fark edince fotoğrafa bakış açım tamamen değişti. Fotoğrafta bir çocuk ve bir gerilladan daha da öte; 'gerillanın silahını sakladığını görmek, beni çok daha fazla duygulandırdı.'

Hemen hemen her gün bir çocuğun; katledildiği, tecavüze uğradığı, hapsedildiği bir ülke de yaşıyoruz. Uzun yıllardır süre gelen bu kirli savaşta, en önemli aktörlerden birisi de çocuklar..

Bu fotoğrafın mayası, 35 yıllık bir savaşın bizlere verdiği olgunluktur..

Bizler, kendi kaderimizi kendimiz tayin ederiz. Nasıl bir tohum ekersek, gelecekte öyle bir ağacın meyvesini yeriz. Son zamanlarda hırslanan savaş politikaları, nefret söylemlerine de bu fotoğraf çok iyi bir cevap olur umarım..

Savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmaz!