Hiç değilse anayasa yapım sürecinde halkımızın, söylenenleri doğru anlayacağını kabul edelim!

Gazetemizin dünkü kapaktan başlayan ‘Anayasada 76 mesaisi’ başlıklı haberinde, partilerin anayasa çalışmaları hakkında bilgi verildi. Konu halkı ilgilendiriyordu, anayasa süreci bir uçtan başlamıştı, izlenmeliydi.
Bizimkiler tam kadro konuya eğildiler: Radikal Yayın Yönetmeni Eyüp Can, Ankara Temsilcisi Deniz Zeyrek, Haber Müdürü Ömer Şahin, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmüşler. İzlenimlerini geniş bir haber ve başyazı içinde verdiler. Partilerin anayasadan neler beklediklerini Rıfat Başaran özetlemiş.
AK Parti ve CHP’nin son seçimdeki oy oranı toplamının yüzde 76 olması, iki tarafın da söylediği ‘iyi niyet’ ve ‘seçmenin kararı’, liderlerin olumsuz bir husus ileri sürmemeleri arkadaşlarımıza ihtiyatlı iyimserlik vermişler; herhangi bir kötümser unsur yansıtılmadılar!
İktidar ve ana muhalefet liderlerinin konuşmalarında, eksikleri gösteren hususlar da var: AK Parti komisyonunun iş programı belirsizliğini koruyor, CHP de henüz hazırlık komisyonu kurmamış.
Bütün partilerin ve yöneticilerinin yeni anayasayla ilgili düşüncelerini sık sık açıklamaları yararlıdır; ancak açıklananların her kafadan bir ses çıkıyor havasını vermemesi gerekir. Dağınıklığı önleyecek, kurumsal politikaların zamanında belirlenip açıklanmasıdır. 

Politika nasıl belirlenmeli?
‘Politika belirleme’ işini, bazı partilerimiz genel başkanın bir konuşmasında söyledikleri olarak anlıyorlar. Diğer konularda böyle anlaşılması idare edilebilir, ama anayasa meselesinde bu anlayış geçerli olamaz. Anayasa hakkında politika en az merkez kadroları ve gruptakiler tarafından tartışılarak belirlenmelidir. Eğer böyle yapılmazsa, genel başkan bir şeyler söyler, ancak kısa bir zaman sonra değiştirilmek zorunda kalınır.
Aynı zamanda politikalar tartışılmazsa, ayrıntılar görülmez; o konuyu ya da konunun o kısmını neler etkiliyor veya etkileyecek görülemez ve bilinemez. Kısa zamanda o etkiler ortaya çıkar, tutum değiştirilmek zorunda kalınır.
Anayasa konusunda politika bir kere belirlenerek de iş bitmez. Çünkü önce geneli üzerinde bir görüş birliği sağlanacak ve onu yazıya döküp, halkın anlayacağı gibi söylenecektir. Fakat hemen arkasından genel başlıklar hakkında politikalar gelecek, sonra daha ince ayrıntılar ve diğerleri izleyecektir. Politika belirleme sürekli bir iştir.
Günümüzde AK Parti’nin ilan ettiği bir çalışma yöntemi var. Ekimden önce de genel yaklaşım metninin yayımlanması ve partilere verilmesi bekleniyor. Bundan sonra da hemen ilkeler ve kurumlar hakkında öneriler gelecektir. 

Öneriye karşı olma
Bir partinin ortaya koyduğu politikalara iki türlü karşı çıkılabilir: Ya masaya getirilen politikayı ülke ve halk yararına değiştirmek, düzeltmek veya tamamlamak için öneriler konulur ya da getireni ve eski yaptıklarını kötüleyerek siyaset yapılır. Yeni politika önermek gerçek ve kalıcı siyasettir, diğeriyse günlük sonuç alınabilecek halk dalkavukluğu! 

İsteğim ve umudum
Her partinin gerçek siyaset yolunu terk etmeyeceğini umuyorum; gerçek devlet siyaseti yapmalarını istiyorum!
Hiç değilse bu konuda halkımızın, partilerin ve siyaset adamının söylediklerini doğru anlayıp doğru değerlendireceğini kabul edelim!
Yeni kurulan bir devletin anayasasını yapmak, mevcut ancak sorunlarını temizlemek isteyen bir devlete göre kolaydır. Rahatsızlık içindeyken (1980), yanlış reçetelerle (sadece askerlerin tercihiyle) oluşturulmuş bir anayasanın bir kenara konulup yenisinin hazırlanması ve yürürlüğe konulması çok zor bir süreçtir. Halkımız, bu süreci başarıyla yürütecek deneyime sahiptir.

...