Hükümetin, emrindeki kolluk güçlerinin yaptıklarına ve verdiği mesajlara bakıldığında ‘PKK’ye karşı operasyon’ adı altında Kürt halkına karşı “Tedip, Tenkil, Tehcir”* harekatı yürüttüğü anlaşılıyor. Benzerlerini Sur, Silvan, Cizre, Silopi, İdil’de gördüğümüz, halka gözdağı içeren duvar yazılamalarıyla mesaj vermeye bir yenisi Hakkari’de eklendi

KURBANLI GÖZDAĞI

Habere göre, Hakkari kent merkezine yaklaşık 7 kilometre uzaklıkta bulunan Depin Polis Kontrol Noktası’nda kurban kesimi yapıldı. Vali Yakup Canbolat ve Emniyet Müdürü Resul Holoğlu’nun da katıldığı kurban kesimi töreni, Hakkari Emniyet Müdürlüğü’ne ait resmi internet sayfasından da duyuruldu.

Fotoğrafların da yer aldığı duyuruda, “Yüksekova operasyonu öncesi il emniyet müdürümüz ve sayın valimizin katılımlarıyla kurban kesimi töreni gerçekleştirilmiştir” ifadeleri yer aldı.

Hükümetin “PKK’ye operasyon” adı altında Kürt halkına karşı iç savaş görüntüleri veren yöneliminin genel seyrine bakıldığında, ayrıca yapılan kurban kesme işinin basına servis edilişi de hesaba katıldığında Hakkari Depin’de gerçekleşenin, masum bir işlemden çok Yüksekova’da (Gever) yaşayan halka karşı kurban şovlu gözdağı olduğu açıktır.

Hükümetin bu tür operasyonları nasıl savaşa dönüştürdüğünü geçmiş deneyimlerimiz ışığında iyi biliyoruz. Bu yüzden yeni bir Sur, Cizre, Silopi, İdil, Silvan yaşamak istemiyorsak, hükümete bağlı kolluk güçlerinin gerçekleştirdiği savaş ve insanlık suçlarına bir yenisinin eklenmemesi için, duyarlı kamuoyunun bir an önce harekete geçmesi gerekmekte.

SONRASI TİMSAH GÖZYAŞI

Gazeteci arkadaşların Haber Nöbeti'nden sonra, yayınladıkları bildiri ile Türkiye kamuoyunun sessizliğini bozan Akademisyenler Diyarbakır'ın Sur ilçesi için 'Akademik Nöbet'e geleceklermiş. Naçizane önerim Sur yerine Nusaybin, Şırnak, ya da Gever'e nöbet için gidilmelidir.

Belki başından itibaren yanlış bir yöntem izledik. Savaş oluyor, canlar kırılıyor ve bize düşen insanlarımızdan geriye kalanları toplamak oluyor ki çoğunlukla geriye hiçbir şey kalmıyor. Cizre ve Sur benzeri savaş bölgelerinde bırakın sağ olanları, ölülerimizi almayı kar sayar duruma geldik. O sebeple dediğim yerlere gidilip, şehir meydanlarına gerekirse zincirler ile kendimizi bağlayıp, bu savaşa izin vermemeliyiz .

Mehmet Tunç orada onursuzlaştırmaya karşı topraklarını terk etmek istemeyen insanlarını kurtarmak istiyordu. Savaşı durdurmak adına biz hiçbir şey yapamayınca, kaçmayı da deneyebilirdi, hatta kaçabilirdi de, kaçsaydı da kimse bir şey diyemezdi, fakat o tarihe geçecek olan 'bizimle gurur duyun' sözüne uygun olarak, orada olan yoldaşları ile can verdi.

Peki biz Mehmet Tunç'u ve yoldaşlarını kurtaramaz mıydık?

Bu yüzden savaş başlamadan barış için, ölümler olmadan yaşam için ne yapacaksak yapmalıyız, sonrası timsah göz yaşı...

_____________________________________

* Tedip: Terbiye etmek. Haddini bildirmek.
Tenkil: Tepelemek, sindirmek. Başkalarına ders ve ibret olacak şekilde cezalandırmak.
Tehcir: Yurdundan çıkarmak, hicret ettirmek, sürmek.