Tutuklu HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan hakkında 2011 yılında katıldığı cenaze töreni, basın açıklaması ve yürüyüşler nedeniyle açılan davada 4 yıl 8 ay 7 gün hapis cezası verildi.

Tutuklu HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan hakkında 2011 yılında Diyarbakır’da katıldığı basın açıklamaları, yürüyüş ve cenaze töreni gerekçe gösterilerek açılan davanın karar duruşması Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

2011 yılında katıldığı 4 ayrı eylem ve etkinlik nedeniyle “Örgüt propagandası yapmak”, “Örgüt üyesi olmak” ve “2911 Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa Muhalefet etmek” ile suçlanan Aydoğan’ın 18 yıla kadar hapsi istendi.

Aydoğan’ın tutuklu olduğu Silivri Cezaevi'nde SEGBİS üzerinden katıldığı duruşmada avukatlar da hazır bulundu. Yine HDP Milletvekili Altan Tan, HDP İl Eşbaşkanı Gülşen Özer ile çok kişi de izleyici olarak duruşma salonuna geldi.

Aydoğan, davanın esasına karşı savunma yaptı. Halen milletvekili olduğunu, yasama dokunulmazlığının devam ettiğine dikkat çeken Aydoğan, “Hukuksuz bir şekilde tutuklandım. Şu an Türkiye'nin geleceği için çok önemli olan anayasa değişikliği Meclis Genel Kurulu'nda görüşülüyor. Şu anda cezaevinde olduğum için Genel Kurul'daki görüşmelere katılamıyorum, oy kullanamıyorum. Bu hak ihlalinin sona ermesini istiyorum" dedi.

'CENAZELERE KATILDIĞIM İÇİN YARGILANIYORUM'

Yaşamını yitiren PKK'lilerin cenaze törenlerine ve yürüyüşlere örgüt çağrıları doğrultusunda değil Diyarbakır milletvekili olduğu için katıldığını ifade eden Aydoğan, partisinin planlaması ve faaliyetleri doğrultusunda bu eylem ve etkinliklere katıldığını kaydetti.

Aydoğan, “Katıldığım etkinlikler üzerinden cezalandırılmamın istenmesi kabul edilebilir bir şey değil. Cenazelere katıldığım için yargılanıyorum. Daha önce cenazelere neden katıldığımı belirtmiştim. Siyasal iktidar kamuoyu üzerinden baskı yaratmak ve algı oluşturmak için bu sürekli gündemleştiriyor. Yargı siyasi iktidarın oluşturduğu bu baskı atmosferinden etkilenmemeli. Savcıdan bana yönelik bu iddiasını geri çekmesine beklerdim" diye kaydetti. Avukatın sorusu üzerine Aydoğan suçlama konusu yapılan eylem ve etkinlerde dağılmaları ve eylemin yasadışı olduğu yönünde polisin kendisini hiç uyarmadığını söyledi.

Hakkında iddianameyi hazırlayan dönemin özel yetkili savcısı Ahmet Karaca'nın "MİT TIR’ları" ve "FETÖ" davalarından tutuklu olduğunu hatırlatan Aydoğan, "O dönemde Diyarbakır'da hangi sokakta ne olmuşsa dakika dakika yazılıp benim dosyama konulmuş. Davanın iddianamesi inanılmaz bir şekilde polis ve savcılık tarafından doldurulmuş" diye belirtti. Aydoğan, beraatını talep etti.

'Karar için duruşma ara veren mahkeme heyeti kararını öğleden sonraya bıraktı. Aranın ardından kararını açıklayan heyet, Aydoğan hakkında “Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme” suçundan 4 yıl 8 ay 7 gün ceza verilmesine hükmetti. Aydoğan hakkında “örgüt propagandası yapmak” ve “Toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanuna muhalefet etmek” iddiasıyla açılan kovuşturmanın ise ertelenmesine karar verildi. Karara bir üye hakimin şerh koyduğu, cezanın oy çokluğu ile verildiği öğrenildi.