HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, pazar günü İmralı'ya gidecek HDP heyetinde Hatip Dicle'nin de yer alacağını belirtti. Demirtaş, "Hatip Dicle İmralı heyetinde olacak. Ancak başvurumuz Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH) Sözcüsü Ceylan Bağrıyanık’ın da heyette olması şeklindeydi" dedi.

CNNTürk'te Şirin Payzın'ın sunduğu 'Ne Oluyor' programına konuk olan Demirtaş'ın konuşmasının satır başları şöyle:

KOMİSYON NEDEN DİNLENMESİ GEREKENLERİ ÇAĞIRMIYOR?

Dört bakan hakkındaki komisyon son derece önemli. Dört ay önce kuruldu ama usül nedeniyle iki ay çalıştırılmadı. Biz dört bakan hakkındaki komisyona üye verirken kamuoyundan bir şey gizlensin diye değil, kamuoyuna açık olsun diye üye verdik.

Biz dört bakan hakkındaki komisyonda kalarak, doğru düzgün çalışıyormuş gibi davranarak o işe payanda olamazdık. Aklama faaliyetlerini meşrulaştırmaktan öteye gidemeyeceğini gördük. Bu, komisyonda olacakların bizi ilgilendirmediği anlamında değildir.

Komisyon yayın yasağı için karar alırken, savcılık gibi davranırken neden dinlenmesi gerekenleri çağırmıyor? Anlatılan ne olabilir ki halkımızdan gizlenen? Ben olsam canlı yayında anlatmak isterim. Bir şey çalmamışsam rüşvet yememişsem komisyona vereceğim ifade canlı yayınlansın isterim.

Komisyon üyelerine dosya örnekleri verilmedi, bu büyük bir sorun. Dosya ancak tek nüsha Bakın sanıklar o dosyayı alabiliyor, savcılıkta var ama milletvekillerinde yok! Komisyon başkanı bazı milletvekillerinin bilgi sızdırdığını söylüyor da, milletvekilinin işi budur

'HATİP DİCLE HEYETTE YER ALACAK'

Selahattin Demirtaş, genişletilmiş İmralı heyetine Hatip Dicle'nin de katıldığını belirterek, "Hatip Dicle İmralı heyetinde olacak. Ancak başvurumuz DÖKH Sözcüsü Ceylan Bağrıyanık’ın da heyette olması şeklindeydi. Hükümet bize Ceylan Bağrıyanık için somut bir yanıt vermedi. Çözümü bulamadığımız her gün, her ay, her yıl iş daha da zorlaşıyor. Hükümet bizim olmamış şeyleri söylediğimiz iddiasında ama biz İmralı’da konuşulanlardan farklı bir şey söylemiyoruz. Sayın Öcalan örgütünden ve halktan yetkiyi almış, müzakereyi yürüten kişidir. Hükümet de buna itiraz etmemiştir başından bu yana" diye konuştu.

'YENİ TUTUKLULARIN ADAYA SEVK EDİLMESİ GEREKİYOR'


Demirtaş, Abdullah Öcalan'a verilecek sekreteryaya ilişkinse, "Kendisi, 'Diyalog aşamasını geçtik, müzakere noktasına geldik' diyor. Ama aylardır bu moddayız. Heyetimizin genişletilmesi ve siyasi olarak güçlendirilmesi gerek. Sayın Öcalan’ın yanındaki tutukluların değişerek kendisine sekreterya desteği verecek yeni tutukluların adaya sevk edilmesi gerekyor. Üçüncüsü de, tüm görüşmeleri izleyecek bir gözlemci güç. Bütün bunlar İmralı’da konuşuldu, yetkililer bunlara “Olmaz, olamaz” demedi" ifadelerini kullandı.

SEKRETERYA, LÜKS BİR TALEP DEĞİL

Sekreterya, özel ve lüks bir talep değil. Sayın Öcalan yaşı ve gözündeki sorun nedeniyle uzun not yazamıyor. Sekreterya dediğimiz kendisine danışmanlık yapabilecek bazı tutukluların İmralı’ya sevk edilmesidir. Müzakerede bir tarafın baş aktörüyle ilgili basit düzenlemeleri yapmak zor olmasa gerek. Bundan kaçınan bir Hükümetle nasıl olacak, ben de merak ediyorum doğrusu. Sayın Öcalan baş aktör, evet, diğer taraftaki baş aktör de Sayın Erdoğan’dır. Sayın Öcalan ile görüşen heyetin genişleyip bürokratlar heyetinden çıkarak biraz siyasi bir hale dönüşmesi gerekir.

CHP ÖNERİMİZİ ELİNİN TERSİYLE İTMESİNLER


CHP’nin iki şekilde sürece dahil olabilme şekli var: 1-İmralı’ya milletvekili, 2-İzleme Kurulu'na katılım. CHP’nin katılımı müzakerenin çok taraflı yürümesini ve şeffaflaşmasını sağlar. Sürece eleştirilerini sağlıklı bir şekilde yapar. Bu önemli, süreçten her ne çıkarsa parlamentoya gelecek. CHP’ye bir kere daha çağrı yapmak istiyorum, önerimizi elinin tersiyle itmesinler. Erdemli bir şey yapıyoruz. Eğer süreçte yanlış giden bir şeyler varsa dışında kalarak değil, içinde olup müdahale ederek düzeltebilir CHP.