13 askerin şehit olduğu Silvan’daki çatışmada bir ilk yaşandı ve Genelkurmay’ın soruşturması sonunda ‘tereddütlü’ noktalar yargıya taşındı. Başbakan Erdoğan da, askerlerin tespitleriyle İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin raporlarının örtüştüğünü ve ayrı bir açıklama gereği kalmadığını bildirdi.

Genelkurmay Askeri Mahkemesi, çatışma sırasında oluşan zaafları soruşturacak.

Tereddütlü 4 nokta içinde helikopter desteğindeki gecikme ve heronların işlevi de bulunuyor.

Dağlıca, Aktütün gibi karakol baskınları genellikle dağlık arazide sınır ötesinden sızan PKK’nın gecenin bir vakti ya da sabaha karşı gerçekleştirdiği eylemler şeklinde açıklanıyor, uçak ve helikopterlerin niye zamanında müdahale etmedikleri sorgulanıyordu.

Silvan’daki çatışma öğleden sonra çıktı.

Ve Diyarbakır’dan 15.21’de kalkan helikopterler 24 dakika sonra(15.45’te) çatışma bölgesine ulaşmışlardı.

Oysa çatışma 14.18’de başlamıştı.

Açıklamada bu gecikme şöyle izah edilmekte:

“Çatışma haberi, yaşanan yoğunluk nedeniyle ancak saat 14.39’da üst karargâha bildirilebilmiş ve silahlı helikopter istenmiştir.

Talebin alınması ile helikopterlerin çatışma bölgesinde bulunması arasındaki sürenin uygun olduğu tespit edilmiştir.”

Açıklamadaki bu gerekçe ilk bakışta çok makuldür.

14.39’da helikopter istendikten sonra pilotlar bilgilendirilmiş ve uçuş öncesi son kontroller yapıldıktan sonra helikopterler havalanmışlar.

Buraya kadar her şey normal.

Ancak Genelkurmay’ın açıklaması aynı zamanda güpegündüz kendilerini çatışmanın içinde bulan, pusuya düşen askerlerin dramını yansıtıyor. Çatışma bölgesinde ‘genişleyen yangın ve jandarma komando taburun personelinin etkili karşı koyması’ sonucu teröristlerin saat 15.30’da ‘teması kestikleri’ bilgisi açıklamada yer alıyor.

Helikopterler 15.45’te bölgeye ulaştığına göre demek ki hava desteği sağlanmadan 15 dakika önce PKK zaten çekiliyor.

O arada 13 askerimiz şehit oluyor!

Arazideki birliğin, kaçırılan askerleri aradıkları dikkate alındığında ‘tesadüf çarpışması’ denilen olayın o kadar da rastlantısal gerçekleşmediği bellidir. Öyleyken helikopterler ve heronlar ‘çatışma’ çıkmadan hayli elverişli olan arazi ve hava şartlarında neden bekletilmişlerdir?

Aydınlatılması gereken nokta burasıdır.

Yangın ve duman PKK militanlarına 5-10 dakikalık bir kaçış süresi avantajı yaratsa bile sonra ne olmuştur?

O kargaşada üstünlük, jandarma taburunda ise 13 kayıp nasıl verilmiştir? PKK’lılar ölülerini bile götürerek nasıl kaçabilmişlerdir? Telsiz konuşmalarının ancak çatışma başladığında fark edilmesi basit bir istihbarat zaafı mıdır?

Silvan’ın yargıya taşınması ABD Savunma Bakanlığı’nın Vietnam gerçeklerine eğildiği ‘Pentagon belgeleri’ni çağrıştırıyor.

Gelecekte başka kayıplar yaşanmaması açısından bu tür soruşturmalar kaçınılmazdır.