Meral Geylani / Demokrat Haber Roboski

Şırnak’ta barış aktivisti Yannis Vasilis Yaylalı ve Roboski ailelerinden Narin Ant'ın da aralarında olduğu  birçok sivil toplum üyesi ve siyasi parti mensubuna  1 Eylül Dünya Barış günü yürüyüşüne katıldıkları için Şırnak Savcılığı’nca soruşturma açıldı. Savcılık soruşturmasına gerekçe olarak yürüyüş bildiriminin önceden yapılmamasını gösterdi.

Şırnak'ta 1 Eylül Dünya Barış Günü yürüyüşüne katılan barış aktivisti Yannis Vasilis Yaylalı ile o gün yaptıkları yürüyüşü konuştuk.

Sizce 1 Eylül dünya barış günü yürüyüşüne neden soruşturma açıldı?

Bakın nasıl bir ülke olduk değil mi ? Barış istemenin suç olduğu bir ülke herhalde başka bir yerde yoktur. Sizin sorduğunuz bu soruyu,  savcılık açtığı soruşturma için beni çağırdığında ben de savcıya soracağım.  

Böyle bir şey olur mu? 1 Eylül Dünya Barış Gününde savaş çağrısı yapacak değiliz elbette. Coğrafyamızı esir alan bu savaştan  kurtulmak için her türlü çaba içerisine elbette gireceğiz.

‘NE YAPALIM SAVAŞI KABUL EDELİM DE BİNLER Mİ ÖLSÜN?’

1 Eylül dünya barış günü yürüyüşüne soruşturmanın gerekçesi olarak ne gösteriliyor?

Elbette soruşturma gereği henüz çağrılmadım. Telefon ile savcılığa çağrılan arkadaşlardan soruşturmada ismimin geçtiğini öğrendim.  Birinci gerekçe yürüyüş bildirimi yapılmamış ki bildiğim kadarı ile önceden bildirmeden yürüyüş yapma hakkını Anayasa bize tanıyor. İkincisi gerekçe ise  gerçekten vahim ve yürüyüşümüzü ve istemlerimizi marjinalleştirmeye  dönük ki bu hiç kabul edilemez. Savcılık taşıdığımız dövizleri ve önceden bildirim yapılmadığı için tüm bunları yuvarlayarak öz yönetim bağlamış. Biliyorsunuz bizim yaşadığımız yerde yani Şırnak'ta da devletin gözaltı yönelimine karşı öz yönetim ilan edilmişti. Herhalde savcı bize ‘Yürüyüş bildirimini devleti tanımadığınızdan dolayı mı yapmadınız?’ diye soracaktır. Bu arada benim taşıdığım dövizde 'Reddet Diren Savaşa Hayır' yazıyordu. Ne yapalım savaşı kabul edelim de binler mi ölsün? 

Devlet bizim 1 Eylülde yaptığımız barış eylemini,  daha önce gerçekleşen öz yönetim ilanlarını terörize etmeye çalışarak, devlet baskısından bunalan halkın yönelimini marjinelleştirmeye çalışmasına benzer bir yöntemle değerlendirdi, aynı yöntemle hareket etti.  Halbuki  1 Eylülde bizim yürüyüşümüz ile haykırmaya çalıştımız barış istemini görüp buna göre hareket etmeliydi.

‘BAŞLATTIĞINIZ SAVAŞA SON VERİN’

Son olarak söylemek istediğiniz bir şeyler var mı ?

Öncelikle de-fakto hükümet durumunu sürdüren AKP yönetimine bu yanlışlarından dönme çağrısı yapıyorum.  Tarihte 90'lı yılları sürdüren parti olarak algılanmak istemiyorsanız üç beş milletvekili için başlattığınız savaşa son verin.  İlk defa nerede ise her kesim bu savaştan rahatsız. Halklar seslerini daha fazla yükseltsinler. Barış söylemlerini  ölümler duruncaya kadar ısrar ile sürdürsünler . Yoksa görüyorsunuz ki 90'lı yıllara döndük.

Ben yıllardır barış mücadelesi yürütüyorum ve savaş sürecine esir olmayı düşünmüyorum. Barışta sonuna kadar ısrar etmeye devam edeceğim.