Mürşitpınar sınır kapısından Kobani’ye yapılan iki araçlı intihar saldırılarına tepki yoğunlaşarak devam ederken, askerin sınır bölgesindeki hareketliliği de gözden kaçmoyor.

Halkın başından beri IŞİD ile ilişkilerini kes mesajlarına kulağını kapayan Devlet, bu sefer hiçbir şeyi gizlemeden kendi sınır kapısını IŞİD’li çetelere teslim etti. Başından itibaren iki yüzlü siyaset izleyen Devlete karşı halkın Kobani sınırına gelip tepkisini göstermesi bekleniyor.

Devlet kendisine yönelmiş tepkiyi önlemek için Suruç’a gelen yollara barikat kuracağını düşünüyoruz. Tepkiler sadece sınırdan değil Kürdistan’ın, Türkiye’nin, Avrupa’nın birçok kentinden de gelmeye başladı. Avrupa’dan bir arkadaşın dediğine göre Macar televizyonu bile Türkiye devletinin kendi sınırlarını nasıl bu IŞİD çetelerine kullandırıldığını konuşuyormuş.

Halk başından beri geliştirilen bu iki yüzlü politikalara karşı sokağa çıkmaya hazırlanıyor. Burada konuştuğumuz nöbet noktasındaki yurttaşlar, halkın 7-8 Ekim serhildanını hükümetin hiç iyi okuyamadığını ifade ediyorlar. Geliştirilen saldırıların Kürt halkının varlığına kast edilmiş saldırılar olarak algılandığını, ve tehlike boyutuna ulaştığını görüyorum. Burada yasayan halkın gelişen diyalog ya da çözüm sürecine de artık neredeyse hiçbir inancının kalmadığını ifade etmek eksik olmayacaktır.

Burada bulunan halkın kırılma noktasını gösteren en belirgin istem ise PKK’nin artık müzakere masasından kalkmasını ve tekrardan savaşa başlamasını istemeleri. Kendi varlığına yönelen saldırıyı ancak kendilerini her yerde koruyacak bir mekanizma ile olabileceğini düşünüyorlar. Bazıları bunu daha açık ifade edip 'Bizim devletimiz olmadığından bunlar başımıza geliyor' diye ifade ediyor.

Devletin ve hükümetin izlediği bu 90’lar konsepti benzeri uygulamalar, yeni 7-8 kasımların kapıda olduğunu gösteriyor. Devletinin bir an önce aklını başına alması gerekiyor, geri dönülmez kör bir noktaya doğru ilerlerken, halkları da oraya doğru sürüklüyor. Bu durumun sonunu herkes tahmin edebilir. Hükumetin bu körlüğüne karşı kamuoyunun harekete geçip , toplu intihar anlamına gelen bu yanlış gidişi önlemesi gerekiyor.