Mahalli seçimlerin arifesinde siyasi iktidar seçim çalışmalarını, “30 Mart’tan sonra asıp keseceğiz bize karşı olan herkesi, interneti falan… bunları hep yasaklayacağız” minvalinde vaatlerle sorunsuz devam ettirirken, seçimlere katılacak olan tüm siyasi partiler bu denli özgür bir çalışma ortamı yakalayamıyor.

Hırsızlık zanlısılı eski bakanların, seçim meydanlarında “bize bunları yapanlar (yürütülen paraların ortaya saçılmasından bahsediyor) ateist, Yahudi, Zerdüşt olsa anlarız…” mesajlarıyla meydanlardan oy istemesinde herhangi bir sakınca yok, ancak HDP’nin halkların, cinslerin ve tercihlerin eşitliğini, doğayı, özetle insanı merkeze alarak “gelin kendi kentlerimizi kendimiz, birlikte yönetelim” temalı seçim çalışmalarına öfke büyük.

HDP’nin seçim çalışmalarına yönelik saldırılar neredeyse haftalardır devam ediyor. Aksaray’da 5 bin kişi HDP binasını ateşe verip içindekilerle birlikte yakmaya çalıştı. Urla’da, Beykoz’da, Karşıyaka’da, Ordu’da da benzer saldırılar oldu.

HDP Giresun toplantısını iptal etmek zorunda kaldı. Son saldırı Fetiye’de gerçekleşiyor. Aslında Fetiye’deki saldırının organizasyonu dün gece sosyal medya üzerinden yapılmıştı. Bugün Fetiye’de gerçekleşen saldırıların çağrılarının geçen gece sosyal medyadan yapıldığını Facebook ve Twitter’da Erdoğan’la ilgili “sakıncalı” iletileri araştırmakla sorumlu polis teşkilatının ilgili birimleri dışında herkes görmüştür.

Irkçı saldırılar karşısında polisin takındığı tavra bakınca, ne yazık ki saldırıların kooperatif bir biçimde gerçekleştiğini görüyoruz.

Sivas’ta insan yakma konusunda tedrisatlı olan ırkçı-faşist gruplarla, insan yakılırken izleme konusunda geçmişi olan devlet pratiği bugün Fetiye’deki HDP binasını el birliğiyle yakmaya çalıştı. Neyse ki yardıma ilçenin Belediye Başkanı, Kaymakamı ve Garnizon Komutanı yetişip, bu seferlik yakmayalım, şöyle yapalım dediler;

Nasıl yapalım sorusuna Kaymakam cevap versin, Fetiye Kaymakam’ı polis gözetimindeki ırkçı güruha seslenerek “tamam tabelayı indirip (HDP parti tabelası) yerine Türk bayrağı asacağım, sizin istediğiniz gibi olacak” diyerek ırkçı saldırılar karşısında nerede durduğunu göstermiş oluyor.

Ne anlama geliyor bu olanlar? Yüksek Seçim Kurulu’nun onayıyla mahalli seçimlere katılan ve legal alanda siyasi faaliyet sürdüren bir siyasal partinin tabelası, beldenin kaymakamının onayıyla belediyece tahsis edilen itfaiyenin merdivenleri kullanılarak indirilip, yerine Türk bayrağı asılıyor çevik kuvvetin pozları eşliğinde. Yok, hayır biz binayı da yakacağız içindekilerle birlikte diye ısrar eden ırkçı güruha, tamam provokasyona gelmeyin diye beldenin mülki idari amirleri telkinlerde bulunuyorlar.

Ne diyelim, insanları binada toplu bir şekilde yakmadığınız, yaktırmadığınız için teşekkürler sayın belde yetkilileri!

Ekmek almak için dışarı çıkan 15 yaşındaki Berkin’i tehlikeli görüp vuran polisle, binlerce kişinin bir parti binasını içindekilerle birlikte ateşe vermeye çalışan ırkçı güruha şakadan müdahale etmeye çalışan polis aynı polis.

15 yaşındaki Berkin, bugün 16 kiloya kadar düşmüş,15 yaşındaki Berkin 267 gündür sizin sadece Alevilere, Kürtlere, kadınlara, LGBTİ bireylere, devrimcilere attığınız gaz fişeğine direniyor. HDP de direnecek, HDP direnecek ve siz de alışacaksınız.

Bu ülkenin yüzde 99’unun Müslüman olmadığına alışacaksınız, bu ülkede Kürtlerin, Alevilerin, devrimcilerin, kadınların, alkoliklerin, ateistlerin, Ermenilerin, ”ibnelerin” olduğuna alışacaksınız. Kabul etmek zorunda kalacaksınız. HDP’ye de alışacaksınız, alışmak zorundasınız.

Bu ülkenin ötekileri hiçbir zaman devletin, polisin ve yerel mülki amirlerin korumasında olmadı, aksine hep onlardan kaçtı kendini korumak için. Bugün bir kez daha bunu göstermiş oldunuz.

Son olarak, binlerce kişinin(kolluk ve yerel mülki amirler gözetiminde) bir siyasi partinin binasını içindekilerle birlikte yakma girişimi “Fetiye’de Gerginlik” olarak manşetleştiren pek kıymetli medyamız, siz de alışacaksınız…