Bu hafta gösterime giren 4 yabancı filmden 2’si hakkında konuşulanlardan bir derleme oluşturduk.

LİNCOLN

Steven Spielberg’in merakla beklenen ve çok sayıda Oskar ve Altın Küre adaylıkları çıkaran Lincoln filmi ABD’nin ilk başkanlarından Abraham Lincoln’ün hayatından bir kesit sunuyor.

Doris Kearns Goodwin imzalı Lincoln biyografisini esas alan filmin 17 Ekim’de başlayan çekimleri 19 Aralık 2011’de tamamlandı. Yaklaşık 3 ay süren çekimlerin ardından filmin prömiyeri 2012 Ekim ayında NY Film Festivali’nde yapıldı.

Özellikle başroldeki Daniel Day-Lewis’in (Lincoln) performansı yüksek beğeni toplayan ‘Lincoln’ daha önce gösterime girdiği ABD ve İngiltere gişe rakamlarına göre şimdiye kadar 200 milyon dolardan fazla hâsılat elde etti.

Ciddi finansman sıkıntısı yaşayan Wikipedia’da yazılanlara göre filmin esas aldığı Lincoln biyografisi ta 1999’da senaryolaştırılmaya başlandı ve Spielberg bu hikâyenin haklarını satın aldı. Uzun süren görüşmelerden sonra 2006 yılında film için hazırlıklara başlanırken Spielberg senaryodan tatmin olmayınca çalışmalar durduruldu.

2005’te Lincoln rolü için Spielberg’in önceki filmi Schindler’s List’teki Liam Neeson ismi geçerken Neeson film için çok yaşlı olduğunu söyleyerek rol çalışmalarını bıraktı. 2010 yılında da bu hafta Abraham Lincoln rolünde izleyeceğimiz Day-Lewis’ın adı resmen duyuruldu.

ABD tarihinin en demokrat başkanlarından biri olduğu söylenen Abraham Lincoln’un 200. doğum gününe yetiştirilmeye çalışılan film için aksak ilerleyen süreçte Spielberg, elindeki projeyi yapımcı firmalara sunarken 1997 yapımı ticari başarısı düşük Amistad filmine benzerliklerinden dolayı baya dil dökmek zorunda kalmış.

1915 yılından beri 25’ten fazla filmde temsil edilen Abraham Lincoln’un en iyi resmedildiği yapım olarak belirtilen film, aynı zamanda ABD tarihi üzerine en iyi çalışma olarak lanse ediliyor.

Müzikler Chicago Senfoni Orkestrası ve Korosu tarafından seslendirildi. Çok uzun süren hazırlık aşaması ve yoğun çalışmaların ardından çekimlerine başlanan film son 1 yıldır sinema medyasının da öncelikli gündemiydi ve önümüzdeki Oskar ödüllerinin en favori yapımı olarak bu hafta gösterime giriyor.

TEPELERİN ARDINDA (BEYOND THE HİLLS)

Romanya’nın Oskar adayı (en iyi yabancı film) ‘Tepelerin Ardında’da 2.5 saat boyunca iki kadının hikayesine ve bu iki kadının Romanya’ya yolculukları ile bu ülkede yaşadıklarına tanıklık edeceğiz.

Geçtiğimiz yıl Cannes’ta prömiyeri yapılan filmin hem yönetmeni hem senaristi Cristian Mungiu Fransa’dan en iyi senaryo ödülüyle döndü. Başrol oyuncuları Cristina Flutur and Cosmina Stratan da yüksek performanslarıyla dikkat çekerken iki oyuncu yine Cannes’ta en iyi kadın oyuncu ödülünü paylaştı.

Film Tatiana Niculescu Bran tarafından yazılan gerçek hayata dayalı iki romandan esinlendi. Söz konusu yazılı eserler Moldovya’daki bir manastırda 2005 yılında şeytan-cin çıkarma töreninde hayatını kaybeden bir genci konu ediniyor.

Fransa ve Belçika’dan da yapım desteği alan ‘Tepelerin Ardında’ anlatımıyla Türkiye’deki bazı kaynaklar tarafından N. Bilge Ceylan’ın ‘Bir Zamanlar Anadolu’da yapımına benzetiliyor.

Bu hafta ayrıca Penguen Kral 3 boyutlu özelliğiyle tatillerinin son günlerindeki küçüklerin ilgisini çekerken yılın önemli yapımlarından yine bol Oskar adaylı Zero Dark Thirty (Bin Ladin’i Öldürmek) de yüksek beklenti yaratan diğer bir yabancı film. (Bkz. Geçen haftaki yazı).

İyi seyirler.