Yıldız Tar / ETHA

Dilan Alp 1 Mayıs'ta Taksim Meydanı'na çıkmaya çalışanlara yönelik polis şiddeti sonucunda  yaralananlardan biriydi. Tarlabaşı'nda polisin attığı gaz bombası sonucu başından ağır yaralanan Alp, geçirdiği ameliyat ve hastanelerde günlerce süren mücadelenin ardından hayata tutundu.

Lise öğrencisi olan Dilan, bu yıl LYS sınavına da girdi. Uğradığı polis saldırısı ve sınav hakkında konuştuğumuz Dilan, kendini toparlamış durumda.

'POLİSİN NE KADAR ACIMASIZ OLDUĞUNU GÖRDÜM'

1 Mayıs sabahı çok heyecanlı olduğunu belirtiyor. Polisin yoğun saldırılarını hatırlayan Dilan saldırılara ilişkin, "Bu benim ikinci 1 Mayıs'ımdı ve polisin ne kadar acımasız olduğunu gördüm" diyor. Dilan 1 Mayıs'ın onun için işçilerin ve emekçilerin gücünü sembolize ettiğini vurgulayarak, babasının Hey Tekstil işçisi olarak mücadelesinin kendisini çok etkilediğini de hatırlatıyor.

DİLAN'IN VALİ'YE ÖFKESİ SÜRÜYOR

Dilan, Vali'nin kendisi hakkındaki 'marjinal' açıklaması ve sonradan yalan olduğu açığa çıkacak "Elinde molotof kokteyli vardı" iddiasına ise çok öfkeli. Vali'nin kendini aklamaya çalıştığını kaydeden Dilan, "Kendini aklamak için o anki çaresizliğinden ve panikten 'elindeki molotoftu, polise çatıştı' dedi. Yalan olduğu açığa çıktı ama bunlar olsa bile kendini haklı çıkartamazdı. Ki öyle olsa bile kimsenin hayatına kastetmeye hakları yok" ifadelerini kullanıyor.

Dilan Vali Mutlu'nun herkesin kendine inanmak zorunda olduğu fikrinde olduğunu belirterek, "Ama dediklerinin yalan olduğu kanıtlanınca susmak zorunda kaldı" diyor.

'SALDIRI RUHSAL OLARAK BÜYÜK İZ BIRAKTI'

Dilan uğradığı saldırının ardından örülen dayanışmadan ötürü ise çok mutlu. İnsanların haksızlığa karşı büyük bir mücadele vermesinin kendisini duygulandırdığını belirten Dilan, önemli olanın dayanışmanın kendisi için yapılması olmadığını söylüyor.

1 Mayıs'ı ileride nasıl hatırlayacağına ilişkin soruya ise Dilan, "Ben kötü bir şey yapmadım, ne yaptığımı biliyorum o yüzden kötü hatırlamayacağım. Sadece bu yapılan haksızlığı herkesin gördüğünü hatırlayacağım" şeklinde cevap veriyor. Uğradığı saldırının kendisinde ruhsal olarak büyük bir iz bıraktığını vurgulayan Dilan tekrar tekrar, "Ama ben o günü kötü hatırlamayacağım" diyor.

ÜNİVERSİTEYE GİTMEKTE KARARLI

Dilan üniversite sınavına girdikten sonra tercihlerini de yaptı. Anestezi veya psikoloji okumak istiyor. Polis saldırısından önce girdiği sınavdan çok daha iyi bir sonuç alan Dilan, hastanede geçirmek zorunda kaldığı zamanda konuları kaçırdığını belirtiyor. Ailesinin maddi durumundan ötürü İstanbul dışında herhangi bir şehre gitmeyi düşünmeyen Dilan, bu sene kazanamazsa bile seneye üniversiteye gitmekte kararlı.

GEZİ PARKI'NA DA GİTTİ

Dilan Gezi Parkı'na da iki sefer gitmiş. Direniş sürecindeki can kayıpları ve yaralanmaların kendini üzdüğünü belirten Dilan, direnişten ötürü çok mutlu. Dilan halkın sokağa indiğini ve kendisini yönetenlere başkaldırdığını hatırlatarak, "Daha önceden benle aynı fikirde olmayan arkadaşlarımın da benzer düşünmeye başladığını gördüm. Aslında Başbakan'a teşekkür etmek lazım. Bizi birleştirdi" diyor.

'KIZIM 2 AY SINAVLARA GİREMEDİ'

Dilan'ın babası Ali Ekber Alp ise, hastane sürecinde çok sıkıntılar yaşadıklarını hatırlatıyor. Dayanışmanın kendilerini çok iyi hissettirdiğini belirten Alp, birçok hastaneden kovulduklarını belirtiyor. Polis saldırılarının Gezi Parkı direnişiyle sürdüğünü ifade eden Alp sözlerine, "Gezi Parkı ayaklanması halkın şu anki mevcut hükümetin baskıcı rejimine, hükümetin istediğini yapabileceği düşüncesine bir tepkisidir" ifadelerini ekliyor.

Dilan'ın idealleri olan ve üniversiteye gitmek isteyen bir genç olduğunu vurgulayan baba Ali Ekber Alp, "İstediği üniversiteyi kazanabilirdi. Başına gelen bu olaydan sonra çocuk 2 ay sınavlara giremedi, dersleri takip edemedi. Bu tabii ki geleceğini etkiledi. İdealleri geride kaldı haliyle" diyor.

'BU NE BİÇİM HÜKÜMET?'

Ali Ekber Alp polis saldırısının ardından korkma, geri çekilme gibi bir durumun söz konusu olmadığını ifade ederek, aksine mücadeleyi ileri taşıma sorumluluğu oluştuğunu belirtiyor. "İnsanın acısı olduğunda o şeyi daha iyi hatırlar, hafızasında yer yapar" diyen Alp, Taksim direnişinde hayatını kaybeden 5 kişiyi anıyor. Alp, "Ölen, yaralanan bir sürü insan var. Berkin Elvan kaç gündür yaşam mücadelesi veriyor. İnsanın biraz vicdanı sızlar. Bu ne biçim yönetim, ne biçim hükümet? Ne söylesek yetersiz kalıyor" diyor.