Bu fotograf, memleketin herhangi bir noktasında çekilmiş mutlu bir aile enstantanesine ne kadar benziyor, değil mi?
Oysa bir açık görüşte, bir hapishanenin kuytusunda çekilmiş. Üstelik hiçbir anlamda sıradan bir anı yansıtmıyor. Çünkü görücülerini kabul eden mahpus, 60 yaşındaki Canşah Çelik. Geçtiğimiz Ekim ayından beri Bakırköy Cezaevinde tutuklu.
Canşah Çelik BDP Bahçelievler teşkilatının eski ilçe başkanı. Halen de Bahçelievler ilçe yöneticisi.
Fotografta oğlu ile karısı küçük kızlarıyla, kızı da bir küçük kızıyla, ilçeden bir arkadaşını da yanlarına alarak poz vermişler. Anı kalsın diye. Büyükannelerini böyle hatırlayacaklar belki o iki güzel kız çocuğu. 

Küçük kızlar anneler gününde ninelerine hapishanenin bahçesinden topladıkları çiçekleri vermek isteyince belki hayatlarında ilk olarak devlete çarpmışlar. Kıyamet kopmuş. 5 yaşında olanı yatıştırmak çok zor olmuş. O zaten orasının hastane, babaannesinin de tedavide olduğunu sanıyormuş. 8 yaşındaki büyük kız ise olan bitenin farkında. Ama o da her ay gittikleri açık görüşe sabahtan kalkıp bayramlıklarını giyerek hazırlanıyor.
Canşah Çelik, 22 yıldır aktif siyasetin içinde. Doğal olarak da son bir yıldır illegal oluşuma (KCK) bağlı olduğu iddiasıyla yargılanıyor.
Canşah hanım, kronik astım hastası. Sıkça astım krizi geçiriyor. Ama Çapa ve Bakırköy Devlet Hastanelerinin raporlarına rağmen tahliye edilmiyor. 1,5 yıl önce bir kalp krizi geçirmiş. Kalp kapakçıklarında ciddi bir sorun var, tedavi edilmezse felç olma riski bildiriliyor. Kızı Özgül hanım (Fotografta yeşil kazaklı) anlatıyor: “Devlet hastanesinde götürüldüğü kardiyologun doğaüstü güçleri olmalı ki muayene bile etmeden bir şeyin yok deyip annemi geri gönderiyor.” 

15. Ağır Ceza Mahkemesi uzun süre itiraz dilekçelerini reddettikten sonra Canşah hanımı Adli Tıbba sevkediyor. Bu anlı şanlı kurumumuz da daha önce devlet hastanelerinden alınmış raporlara bakmayıp yenilerini talep ediyor. Böylelikle Camşah hanımın 2 Temmuz’daki duruşmada tahliyesi mümkün olmayacak. Bu tür durumlarda sürüncemede bırakmak, ertelemek, sündürmek, bildiğimiz otorite taktikleridir. 

Özgül hanım, anlatıyor: “Annem operasyonlar olduğunda kaçabilecekken kaçmadı. Bunu söylediğimizde bize tepki gösterdi. Bu anlamda mahkeme nasıl diğerlerinin tutuksuz yargılanmasına karar verebiliyorsa aynı durumu annemiz için de istiyoruz. Evlat olarak 8 aydır yapabildiğimiz tek şey onun koşullarını yaşanabilir kılmak. Anneme ilaçlarını vermek, bakanlığın izin verdiği silikon yorganı vermek bile aylarımızı aldı. İçeride kendisine süt verilmesi için bile dışardaki kemik erime raporlarıyla uğraştık.
40 dakikalık görüşün önemli kısmını, annemin bel-boyun fıtığı, baş ağrısı, minisküs vs. tarzı rahatsızlıkları için fizyoterapist arkadaşımızdan öğrendiğimiz hareketleri göstermekle geçiriyoruz.” 

Canşah Çelik neden tutuksuz yargılanamasın? Resimdeki iki kız çocuğu ninelerini devletin kinine kurban ederse memleket daha güneşli günler mi görecek?
Bu resimdeki iki kız çocuğuna uzun uzun bakın isterim. Onlar nasıl bir dünyaya büyüyor? Bayramlıklarını giyip görüş günlerine giden çocukların yetişkinliği nasıl olacak?