Breivik'in fikirlerinin birçok vatandaşımızdan farkı yok aslında. Zira halkımızın % 48'i Hıristiyan, % 39'u da göçmen komşu istemiyor.

Dünya geçen hafta Norveç’te meydana gelen katliamın sarsıntısını yaşıyor. Adı Anders Behring Breivik, yaşı 32, Norveçli. Oslo’daki bombalı saldırının ve Utoeya Adası toplu katliamının sanığı. Önce Neo-Nazi olduğu zannedildi. Yazıp çizdiklerine bakılırsa Nazizmden hiç hazzetmiyor. Çokkültürlülüğe de, İslamcılığa da, Nazizme de karşı.

Katliama girişmeden evvel internete koyduğu 1500 küsur sayfalık ‘manifestosu’ çok uç görüşler içermiyor aslında. Bir süre Avrupa’da yaşamış her yabancının karşılaştığı standart bir yabancı düşmanından pek bir farkı yok Breivik’in. Sağcılığın her türlü arazını taşıyan bir düşünce tarzı var. O kadar ki birçok yabancı düşmanı kanaat önderi, bu katilin fikirlerini beğendiğini açıklamaktan geri durmadı.

Profesör Kevin MacDonald’a göre, Breivik ciddi bir siyasi düşünür. Amerikalı siyasetçi ve yorumcu Pat Buchanan ise Breivik’in Avrupa’daki Müslümanlar ve Hıristiyanlar arasındaki büyük savaş vizyonunun haklı olabileceğini söylüyor.

Daily Mail’in göçmen karşıtı köşe yazarı Melanie Phillips, “Bir deli yüzünden, fikirlerimi savunmaktan vazgeçmeyeceğim” diyor. Böyle diyor, çünkü meşhur ‘manifesto’da Phillips’ten de alıntılar var.

Yani katliamı tasvip etmeseler de, belli başlı yabancı düşmanı sağcı kalemşorlar Breivik’in söylemine katılıyor. Kaldı ki bu adamın yazdıklarının bazı bölümlerine katılacak her milletten sağcı bulmak mümkün. Mesela Breivik ‘kadınlara pozitif ayrımcılık uygulanmaması ve kadınların liyakate göre iş sahibi olması’ görüşünü hayalindeki yeni Avrupa’nın bir kuralı olarak zikrediyor.

Bir başka ilginç nokta ise Breivik’in köktenci bir Hıristiyan olmaması. Zaten kendini ‘ılımlı’ olarak nitelendiriyor. Üyesi olduğunu iddia ettiği Tapınak Şövalyeleri’nin kurucuları arasında agnostikler ve ateistler olduğunu da belirtiyor. Hatta Avrupa’da İslam’a karşı Hinduları, Budistleri ve Yahudileri de yardıma çağırıyor.

Breivik’in derdi tasası İslam. Avrupa’dan İslam’ı temizlemek istiyor. Hıristiyanlık ise onun için Batı’nın kültürel yapısının ayrılmaz bir parçası. Ancak daha ziyade kültürel Hıristiyanlık yanlısı gibi görünüyor. Bizdeki Türk-İslam Sentezcileri gibi dini kültürün olmazsa olmaz bir unsuru olarak kutsuyor. Yoksa düzenli kiliseye giden ya da dua eden biri değil.

Bu Norveçli tuhaf terörist, on yıllarca sürecek bir savaşın işaret fişeğini yaktığını düşünüyor. Kendini, İslam Avrupa’dan atılana ve yeryüzünün bir köşesinde yalıtılana kadar sürecek bir savaşın askeri olarak konumluyor.

Manifestosu bir bulamaç. Biraz siyasi fikirleri, biraz günlüğü, biraz da teröristin el rehberi. Siyasi fikirleri oradan buradan apartılmış metinlerin kolajı. Ancak işin terör taktikleri kısmı tehlikeli. Sıradan bir insanın bazı yasal malzemeleri internetten toplayarak nasıl bomba yapabileceğini ayrıntılarıyla anlatıyor.

Amacı, bir ateş yakmak ve diğerlerinin de manifestosunu okuyarak peşine düşmesini sağlamak.

Yöntemi canice, ancak fikirleri sıradan. Herhangi bir yabancı düşmanı Batılıdan farkı yok. Bahçeşehir Üniversitesi’nin yaptığı ‘Türkiye’nin değerleri’ araştırmasını temel alırsak, Breivik’in fikirlerinin birçok vatandaşımızdan da farkı yok.

Baksanıza, halkımızın % 48’i Hıristiyan, % 39’u göçmen komşu istemiyor.

Breivik ise göçmen ve Müslüman istemiyor.

Asıl sorun, Batı’nın da Doğu’nun da giderek yabancı düşmanlığında buluşması. Buna karşı sadece el ele beraber yaşayalım duruşuyla karşı çıkmak giderek zorlaşıyor. Sağın artık sıradanlaşmış ve yaygınlaşmış marazi fikirlerine karşı ancak soldan bir çıkış yolu bulunabilir.

Yoksa parası ve vakti bol, internetten anlayan bir gencin bilgisayar oynar gibi insan avlamasına bile alışmamız gerekecek.