Bu haftanın en dikkat çeken yabancı filmi ‘Sen Dünyaya Gelmeden’ üzerine irdelenen kaynaklardan daha çok bir Penelope Cruz silueti çıkıyor.

Margaret Mazzantini’nin çok satan romanından uyarlanan ‘Sen Dünyaya Gelmeden’ (Twice Born) başroldeki Penelope Cruz kadar yerli sinema yıldızı Saadet Işıl Aksoy’un da oyunculuğuyla Türkiye’deki sinemaseverlerin merakla bekledikleri bir film.

Biyolojik olarak çocuk sahibi olamama sorunu yaşayan Germma karakterini canlandıran Penelope Cruz yıllar önce-korkunç soykırım günlerinde Bosna Hersek’te aşk yaşadığı Diego’nun topraklarına geri döner. Amacı hem geçmişiyle yüzleşmek hem Diego’dan taşıyıcı annelik yoluyla sahip olduğu oğlu Pietro ile yaşadığı sorunların üstesinden gelmektir. Diego savaş yıllarında hayatını kaybetmiştir.

Başroldeki Cruz, canlandırdığı Gemma’nın, henüz bir haftalık bebekler gördüğünü ve bebeklerin kendisine gülümsediğini söyledikten sonra ekliyor: “Onları beslemek istiyorum ama Gemma bunu yapamaz. Çünkü hiç doğum yapmadı. O hiçbir çocuğu besleyemez. Bu, o çocuklarla Gemma arasında çok tuhaf ama aynı zamanda çok canlı bir dinamik yaratıyor. Böyle bir duyguyu yaşamadan öğrenemezsiniz. Ve bu film tamamen planlanamadan gerçekleşen ani olayların toplamı.”

Catherine Shoard (Guardian) filmin epik ve kısmen soap opera havasında sahneler içerdiğini belirtiyor. Flashback’lerle ilerleyen filmde müteveffa Amerikalı fotoğraf sanatçısı baba Diego rolüne yönelik eleştirilere yer verilen tartışmalarda bu rolün daha gerçekçi çizilmesi gerektiği konuşuluyor.

Cruz, filmin anneliğe ve kadınlığa saygı duruşu niteliğinde olduğunu söylüyor. Film aynı zamanda magazinciler için Javier Bardem’den bir çocuğu olan sanatçının anne ve kadın olmak üzerine düşüncelerini öğrenmek adına bir vesile olmuş açıkçası.

Filme esin kaynağı olan kitabın yazarı Margaret Mazzantini daha önce yazdığı erotik hikaye ‘Don’t Move’ ile yine bir filme esin kaynağı olmuştu. 2004 yılında beyaz perdeye gelen bu filmde yine Cruz rol almıştı.

Don’t Move’un ve gündemimizdeki filmin yönetmeni Sergio Catellitto, yazar Mazzantini’nin kocası ve Catellitto filmde oyuncu olarak da görev alıyor. Castellitto’yu ‘Narnia Günlükleri’, Star Maker ve Big Blue filmlerinden de hatırlayanlar olacaktır.

Daha önce ve daha çok Pedro Almodovar filmlerinde görmeye aşina olduğumuz, Bardem ile olan çocuklarından dolayı uzun süre rol almayan sanatçı Woody Allen’ın Roma’ya Sevgilerle filmiyle tekrar kamera karşısına geçmişti.

Yönetmen Catellitto ile yeni bir başlangıç yapan Cruz’a filmde kardeşi Eduardo Cruz da oğlu rolünde eşlik ediyor. Eduardo Cruz aynı zamanda filmin müziklerini üstlenmiş.

Filmin hikayesinin Yunan mitolojisinden beslendiği konuşulurken aynı zamanda son derece sürükleyici olduğu da belirtiliyor.

Cruz’un canlandırdığı Gemma rolünün ne Almodovar filmlerindeki kadar neşeli ya da gizemli ne de Woody Allen filmlerindeki kadar düz ve delice olduğuna dikkat çekilirken Cruz da bu rolünün şimdiye kadar canlandırdıklarından çok farklı olduğunu söylüyor.

Suriye’de olan bitenleri düşünmeden bu filmi izlemeye gidemeyeceğini ifade eden Cruz savaş ve şiddet olaylarına değinerek, çözüm için hatalardan ders çıkarılması gerektiğini belirtiyor ve hiçbir filmin sorunları çözmeye gücünün yetmeyeceğini ama bazı şeylerin fark edilmesi için bir esin olacağını ekliyor.