Gecenin karanlığındaydı yürekler. Yalnızlığın sessizliğinde düğümleniyordu her şey. Zamanın acımasızlığı, hüznün rengi sarmıştı her tarafı.

 

Çığlık çığlığaydı sesleri ama sese dönüşmüyordu hiçbir şey. Sessin içinde sessizlikti yaşananlar.

 

Kelimeler lal olmuş, anlamlar tükenmişti o an. Dil kalplere küsmüş ses vermiyordu zamana. Donuktu yüzler, solgundu. İfadeler çaresiz, gözler ağlamaklıydı. Vakit tamamdı artık, ayrılığı çalıyordu ziller.

 

Yitik sevdalara harcayacak zamanımız yok bizim dedi. Yeni acılar için yorgun, zamansız sevdalar için bitkindik. Ben uzun bir yolun geç kalmış yolcusu sen duraksız bir yolun erken yolcusuydun. Yanlış adreslerin vakitsiz yolcularıydık.

 

Bitmeyecek, sonu gelmeyecek bir yolun kayıp yolcularına dönüşüyorduk yaşadıklarımızda. Çaresizlikten çare bulmaya, yoklukta kendimize bir varlık yaratmaya çalışıyorduk umutsuzca.

 

Olmadı. Yapamadık. Ne bahar sevincini yaşatacak umutlarımız ne de yalan masallarda avunacak zamanımız vardı bizim.

 

Çabuk yorulduk. Erken vedaaydı bu rüyamıza. Kaçışımız ihanetti belki de duygularımıza. Umudu ve zamanları kör bir kuyunun derinliklerine gömerken farkında değildik ikimizde. Bir daha doğmayacak ve bir daha karşımıza çıkmayacak kadar derinliklere sarıyorduk kendimizi.

 

İşte başlıyordu ayrılık günleri. Hüznün rengine büründü bedenlerimiz. Ruhlarımız ayrılıkta birleşti. Bugün muş o uğursuz zaman, bu saat, bu dakika, bu anmış o ayrılık vakti.

 

Ben kaybettim ya seni acımasız gerçeklerin yalan dünyasında. Yitirdim ya koca bir sevdayı erken vakitte…

 

Arayışım olursun artık. Yokluğunun çaresizliğinde anlamsız bir sevda yaratırım kendime. İmkânsız aşkların derin acılarında var ederim seni. Umutsuz bir şairin buruk dizelerinde ararım artık seni. Bir romanın boş sayfalarında, kısa bir hikâyenin büyük dünyasında izini sürerim çaresizce.

 

Hoşça kal sevgilim, hoşça kal. Haklısın, yitik sevdalara harcayacak zamanımız yok bizim. Yorgunuz yeni acılar için, bitkiniz. Hoşça kal herkesim ve her şeyim, hoşça kal.

 

Hasretse bu sevdadan bize geriye kalacak, sen yorulma, ben hasreti eritir su gibi içerim kanayan yüreğime.