Ne mutlu ki bu memlekete, son 50 yılın en tarafsız Cumhurbaşkanı ile son 50 yılın en tarafsız seçimlerine giriyoruz. Ne kadar övünsek azdır. Öyle ki insanın pazar sabahı uyanıp “Bu gün bayram, erken kalkın çocuklar” şarkısını “Bugün seçim var, erken kalkın seçmenler” diye değiştirerek şarkı söyleyesi geliyor.

Hiç kuşkusuz bir Cumhurbaşkanının tarafsız olması çok önemli. Hele de bizim gibi ileri demokrasiyi gaz maskesi ve biber gazı ile yaşayan ülkeler için çok daha da önemli. Cumhurbaşkanı dediğin tarafsız olacak abi. Öyle her şeye karışmayacak. CHP’ye kızınca “Eyyyy Kılıçdaroğlu” demeyecek mesela. Dolar yükselince “Eyyyy dolar”, halk sokağa dökülünce “Eyyyy faiz lobisi” demeyecek. Demokratik olgunluk budur çünkü1 Demokratik hoş görü, tarafsız Cumhurbaşkanı olmak budur çünkü.

Siz bakmayın Cumhurbaşkanının il il dolaşıp konuşma yapmasına. Ne diyor kendisi “Evet konuşuyorum ama parti ismi vermiyorum” diyor. Kaldı ki evet, doğru söylüyor kendileri. O aslında Alman Yeşiller Partisine oy istiyor.

Neydi o Ahmet Necdet Sezer döneminde ki taraflı Cumhurbaşkanlık dönemi. Hatırlayın bir, adam öyle bir taraflı Cumhurbaşkanlık yapıyordu ki durup dururken, beklide hiç aklında bile yokken kendini Cumhurbaşkanı yapan Bülent Ecevit’in suratına bile Anayasa kitapçığı fırlatmıştı1 O kadar taraflıydı yani.

Kaldı ki bugünkü tarafsızlık Cumhurbaşkanının sayesinde diğer tüm kamu kurum kuruluşlarına da yerleşmiştir. Eskiden mesela TRT o kadar taraflıydı ki seçim öncesinde tüm partilere aynı mesafede yaklaşır tüm partilere belirli süre içerisinde konuşma fırsatı verirdi. Oysa şimdi öyle mi? TRT’de haberlere bir bakıyoruz, o kadar tarafsızlar ki haberleri sunarken CHP ile başlıyorlar HDP ile bitiriyorlar. İktidar partisinin adı bile geçmiyor mesela. O kadar tarafsızlar yani.

Malum yarın seçim. Çok da fazla insanların kafasını karıştırmamak lazım. Bazen soruyorlar bana “Oy’un kime” diye. Hırsıza oy yok diyorum. Peki seçim tahmini diyorlar. İşte yapıyorum: AKP alt, CHP üst, HDP gol var, MHP gol yok. Hadi bakalım kötü olan kaybetsin.