Beşiktaş İsrail takımı Hapoel Beer Sheva ile UEFA kupasında çok önemli bir karşılaşmaya çıkacak. Hapoel Beer Sheva Beşiktaş’ın eşleştiği 3. İsrail takımı. Daha önce Hapoel Haifa ve Maccabi Tel Aviv ile karşılaşan siyah-beyazlılar bu karşılaşmalarda 2 beraberlik ve 2 galibiyet almıştı.

İlk olarak 1999-2000 sezonunda Şampiyonlar Ligi elemesinde Hapoel Haifa ile eşleşen Beşiktaş, rakibi ile İstanbul’da 1-1, deplasmanda ise 0-0 beraber kalarak elenmişti. 2010-2011 sezonunda  ise  Maccabi Tel Aviv ile UEFA Avrupa Ligi grup maçlarında karşı karşıya gelen siyah beyazlılar İstanbul’daki maçı 5-1, Tel Aviv’deki maçı  ise 3-2 kazanmıştı.

Hapoel Beer Sheva - Beşiktaş maçı vesilesi ile bizim asıl konuşmak istediğimiz  1913 yılında İstanbullu Musevilerin İstanbul’un Balat semtinde kurduğu Maccabi Spor Kulübü.  Beşiktaş  95 yıl önce soğuk bir kış günü, 5 Şubat 1922 tarihinde  Pazar Ligi’nde Taksim stadında işte bu takım ile karşılaşmış ve maçı 4- 0 kazanmıştı.

Gelelim Maccabi’nin kuruluş öyküsüne...19. yüzyıl  sonu 20. Yüzyıl başlarında Avrupa’da esen antisemitizm rüzgarından Yahudi sporcular da etkilenir. Avusturya'da ve Almanya'da Musevi spor kulüpleri birer birer kapatılır. Kulüpler Yahudi sporcularla ilişkisini keser. Bu sıralarda İstanbul’da Tevtonia Jimnastik Kulübü çatısı altında sportif faaliyetlerini sürdüren bir grup Yahudi genci  kapatılma olasılığına karşılık  kulüplerinden  ayrılırlar ve 1895 yılında  Yahudi Jimnastik Kulübü’nü kurduklarını duyururlar.  Ancak Abdülhamit döneminin baskı politikaları sonucu 1908 Jön Türk Devrimi’ne dek kulüp   fazla etkin olamaz.  Yahudi Jimnastik Kulübü 1905 yılında adını "Maccabi" olarak değiştirir (Maccabi İbranicede beden eğitimi anlamına gelmektedir). Maccabi Kulübü İstanbul'da düzenlenen organizasyonlarda güreş, jimnastik, boks, eskrim, futbol, hentbol ve atletizm dallarındaki müsabakalara katılır. 1912 yılında kulübün faaliyetleri doruk noktasına ulaşır. 1 Haziran 1913’te ise Hasköy sırtlarında yer alan lokalde resmi olarak faaliyete geçtiğini duyurur. Bu resmiyete geçiş kulüp lokalinin yanındaki futbol sahasında İstanbul’un çeşitli semtlerinden gelen Musevi gençlerle birlikte bir festival havasında kutlanır. Kulüp renklerini lacivert - beyaz olarak belirler.

Maccabi Kulübü’nün en önemli organizasyonunu 1914 yılında düzenler. Bugün Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadyumu’nun bulunduğu, o dönemlerde "Papazın Çayırı" olarak anılan alanda "Maccabi" adı altında büyük bir spor organizasyonu yapılır. Bu organizasyonun  İsrail’de 4 senede bir düzenlenen modern Maccabiatların temelini de attığı söylenir. Maccabi Kulübü 1919-1920 sezonundan itibaren Pazar Ligi’nde yer alır ve 1930’lara kadar gayrı federe bir şekilde futbol branşında da faaliyetini sürdürür. 

EN BÜYÜK BAŞARISI BASKETBOLDA

Maccabi kulübünün asıl başarısı basketbolda gelir. 1927 yılında İstanbul’da ilk mahalli basketbol ligi kurulmuştur. Kulüp, 1927’den itibaren 6 yıl üst üste lig şampiyonluğu sevinci yaşar ve Türkiye’de basketbolun yaygınlaşmasında büyük rol oynar. Özellikle Naili Moran etrafında kurulan Galatasaray ve Maccabi arasında uzun yıllar büyük çekişme yaşanır. Ne var ki 1933 yılına geldiğimizde Türk Basketbolunun profesyonelleşmesiyle birlikte Maccabi takımı güç kaybeder ve potada ki üstünlüğü Galatasaray’a bırakır. İlk basketbol milli takımımız da yine Naili Moran öncülüğünde 1934 yılında kurulur. Naili Moran, Kamil Ocak, Jak Habib ve Sadri Usuoğlu  bu takımın önemli oyuncuları olur. Sadri Usuoğlu  aynı zamanda Beşiktaş’ta kalecilik de yapmıştır.  

 MACCABİ TAKIMININ GÖÇÜ

Ancak kulübü asıl yıkıma götüren Türkiye’de 12 Kasım 1942 yılında uygulamaya konan Varlık Vergisi olacaktır. Bu  yasayla birçok gayrimüslim çareyi göç etmekte bulur. Bunlar arasında Maccabi Kulübü’nün Musevi yöneticileri de vardır. Bir çoğu o tarihlerde yeni kurulan ülkenin , İsrail’in yolunu tutacaktır ve 1953 yılında Maccabili yöneticiler bu sefer İsrail’de  Haifa şehrinin takımını “Maccabi Haifa”yı kuracaktır.  Ne gariptir ki İstanbul’dakinin aksine bu sefer futbolda daha başarılı olacaklardır.

 “Maccabi Haifa” lı yöneticilier yıllar sonra bir zamanlar “papazın çayırı” dedikleri ve birçok müsabakaya katıldıkları sahaya, 1995-1996 yılında Fenerbahçe’nin Avrupa Kupalarında eşleştiği Maccabi Tel Aviv ile müsabakası vesilesi ile gelirler. Ancak Papazın çayırı  yerine, üzerinde Varlık Vergisinin mimarlarından Şükrü Saraçoğlu’nun isminin yer aldığı bir stad vardır artık.

Belki o gün sahada babalarının, babalarının arkadaşlarının hayaletleri ile izledikleri maç 1- 1 sona erer.