CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Irak ve Suriye tezkeresine ‘hayır’ oyu veren CHP'ye yönelik eleştirilerine yanıt verdi. Özel, “Herkes haddini bilsin. Yabancı askerler bulundurmayı koy tezkereye, sonra ‘CHP onunla beraber, bununla beraber.’ CHP milletiyle beraber. Sana karşı çıkmak vatan hainliğiyse -Nazım Hikmet’in söylediği gibi- biz devam ederiz o söylediğine. Desteklemiyoruz kardeşim” diye yanıt verdi. Özel, yatışan büyükelçi krizi sonrası Amerikan gazetelerinde yer alan “Erdoğan geri adım attı” manşetlerine “Ben taarruzdayım” karşılığını veren Erdoğan için ise “‘Geri adım atmadım, taarruzdayım.’ Tutmayın küçük enişteyi. ‘Brunson’ı vermem’; Trump’tan bir mektup, Brunson nasıl uçağa bindi kendi de anlamadı. Sen de geri vites yok. ‘Ey Deniz Yücel ettiğini çekecek’; Merkel arıyor, Deniz Yücel diyor ki ‘tutuklanmam hukuksuzdu, bırakılmam da’. Sende geri vites yok. Sonra geliyor, burada iç siyasete alet etmek için olur olmaz işlere giriyor. İlk günden beri söylüyoruz. Büyükelçilerin böyle bir açıklama yapmasından memnuniyet duymayız. Açıklamayı yaratan Erdoğan’ın kötü ve hukuk tanımayan politikalarıdır. Bu ayıbı Recep Tayyip Erdoğan yaratmıştır” dedi. Tezkereye ‘hayır’ oyu veren CHP’ye sert eleştiriler yöneten Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yanıt veren Özel’in konuşmasından öne çıkanlar şöyle: ‘SİZ ALIŞIKSINIZ AMERİKAN, İNGİLİZ ASKERİ DAVET ETMEYE’ “Anketlerde eriyorsunuz, eriyorsunuz. Vatandaş derhal seçim istiyor, siz kaçıyorsunuz. Suriye’de savaş ilanıyla ilgili yetki alıp seçimleri bir yıl ileri mi alacaksınız? Siyaseten gelen sorununuzu savaş psikolojiyle seçim yapıp kurtulacağınızı düşünüyorsanız, bu oyunları çıkarmaya devam edeceğiz. Bu yetkiyi size niye verelim? Numan Kurtulmuş da oradaydı. ‘150 yıldır CHP ile karşı karşıyayız’ diyor. Bunlar, İngiliz donanmasını davet edenlerin devamı. Biz, ‘geldikleri gibi gidecekler’ diyenlerin devamıyız. Siz alışkınsınız, yabancı askerleri davet etmeye. Siz alışıksınız, İngiliz askeri, Amerikan askeri davet etmeye. Biz de buna karşı durmaya alışığız. Türkiye’de yabancı askerler bulunacaksa Kurtuluş Savaşı’nı niye yaptık? Herkes haddini bilsin. Yabancı askerler bulundurmayı koy tezkereye, sonra ‘CHP onunla beraber, bununla beraber’. CHP milletiyle beraber. Sana karşı çıkmak vatan hainliğiyse -Nazım Hikmet’in söylediği gibi- biz devam ederiz o söylediğine. Desteklemiyoruz kardeşim. Ne kadar çabuk gidersen bu milletin hayrınadır. Bu da sana dert olsun Recep Tayyip Erdoğan, dert olsun. 'BALTAYI TAŞA VURDUNUZ' İnanın, ‘devletin çivisi çıktı’ diyoruz ya şu fotoğrafa bakın. Devleti parti devletine çevirdiniz ama insan bundan utanır. Cumhurbaşkanlığı uçağında belediye meclis üyesi, il başkan yardımcısı gezdiriyor. Yanında gazeteci götür. Nasıl olacak da bu gazeteciler işlerini yapacaklar? Bizim vergilerimizle bunları götürüp, gezdirip gelip vatandaştan helallik isteyeceksiniz ya orada baltayı taşa vurdunuz. Ayıptır, yazıktır, günahtır. 'SEN MUHALEFETKEN NE YAPMIŞSIN' Milli bir duruş bekliyormuş; İYİ Parti göstermiş, CHP, HDP ile birlikteymiş. Biz muhalefet partisi miyiz? Sen muhalefetteyken ne yapmışsın? Bu AK Parti muhalefet partisiydi. Ecevit’in koalisyon hükümeti vardı. 2001 günü, bunlardan yetki istendi, ‘hayır’ oyu verdiler. İki kez Kuzey Irak tezkeresine ‘hayır’ oyu verdiler. Bunlar Kuzey Irak’tan yetki istendiğinde ‘hayır, kan akar’ demişler. ‘Milli’ diyenin milli olduğuna, ‘yerli’ diyenin yerli olduğuna kimse itibar etmesin. Dün, eski bakanına atfen ‘bakanım’ diyorum, avizeleri izliyor, mahcup oluyor. 'İNSANDA BİRAZ UTANMA OLUR' Öyle bir vakayla karşı karşıyayız ki şuursuz İçişleri Bakanı, dün de muhtarlara kanunsuz emir veriyor. Uyuşturucu satıcıları giriyor, ‘Orayı temizleriz’ demek yerine ‘yıkın kardeşim’. Mahkeme kararına rağmen yer yıkma yetkisi. ‘Siz yıkın molozları, sabah toplarız, mahkemeyi size göre uydururuz’ diyor. Nerede bir suç işleyen, çıkmadı mı fotoğrafı? Hepsi çıkıyor. Bir bakıyorsunuz, Beyefendi artık fotoğrafı değil, gelecekte suç işleyecek olanlara talimat veriyor. Suçişleri Bakanı’nın çirkinleşmesi mümkün. Sebebi de şu, son mevzu: ‘Süleyman Soylu’nun kuzeni SGK’yı dolandırmış, teftiş sürüyor, Teftiş Kurulu Başkanı’nı görevden aldılar, yerine getirecekler ama yönetmelik değişikliği hazırlığı var, ‘Teftiş Kurulu Başkanı müfettiş olmasın’, böyle bir şey olur mu?’ Şimdi buraya Oğuzhan Tekin’i atadılar. Süleyman Soylu’nun eski danışmanı. Ve AK Parti’nin milletvekili aday adayı. Yuh! İnsanda biraz utanmak olur. 'SEÇMENİN SOPASINI YİYECEKSİNİZ' Ne yapmış Kemal Kılıçdaroğlu, insan içine çıkamayacak? Dün küfrettiği adamın emrine mi girmiş? Silivri Emniyet Müdürü’nü taciz ettirip intiharına mı sebep olmuş? Sezgin Baran Korkmaz’a ‘yurt dışına mı kaç’ demiş? Ey Süleyman Soylu, Sedat Peker sopayı kaldırınca pusuyorsun, biraz indirince, bize... Bu kadar haksızlığa, bu kadar vicdansızlığa, sen Allah’ın sopasından kork, seçmenin sopasını ilk sandıkta yiyeceksiniz. 'TUTMAYIN KÜÇÜK ENİŞTEYİ' ‘Geri adım atmadım, taarruzdayım.’ Tutmayın küçük enişteyi. ‘Brunson’ı vermem’; Trump’tan bir mektup, Brunson nasıl uçağa bindi kendi de anlamadı. Sen de geri vites yok. ‘Ey Deniz Yücel ettiğini çekecek’; Merkel arıyor, Deniz Yücel diyor ki ‘tutuklanmam hukuksuzdu, bırakılmam da’. Sende geri vites yok. Sonra geliyor, burada iç siyasete alet etmek için olur olmaz işlere giriyor. İlk günden beri söylüyoruz. Büyükelçilerin böyle bir açıklama yapmasından memnuniyet duymayız. Açıklamayı yaratan Erdoğan’ın kötü ve hukuk tanımayan politikalarıdır. Bu ayıbı Recep Tayyip Erdoğan yaratmıştır. Dışişleri diplomasisi pirincin içinden taşı ayıklamıştır. Kelime bulma sanatında tarihi, biraz da hile yaptılar. Hem Yenişafak hem New York Times ‘geri adım attırdık’ diye manşet atıyor. ‘İstenmeyen kişi.’ Sen yollayacaksın da o da seninkini yollayacak. Bu kadar diplomatik kriz çıkarmaya ne gerek var? İşleri bu olan bürokratlar meseleyi çözdüler. Memnuniyet duyarız. Biden bir Dışişleri Bakanı görevlendiriyor, senin gibi değil, senatodan onay da var. Diyor ki ‘Bizim tutumumuzda değişiklik yok, içişleri karışmıyoruz’ diyor. Sen bir oku, geri vites yapmış mısın, yapmamış mısın, bak. 'MHP BU KAFAYLA GİDERSE ANCAK YÜZDE 1' Seçim Kanunu’ndaki devasa değişiklik. AK Parti’nin nimetinden yararlandığı seçim barajını 7’ye çekmeye karar vermişler. Tartışma MHP’nin kaç alacağı. MHP 6 alıyorsa 6, 8 alıyorsa 8. Düşüne düşüne bunu bulmuşlar. Bunlar kendileri açısından ittifakta istikrar için MHP’nin atlayabileceği kadar alçak, yeni kurulanların yetişemeyeceği kadar yüksek. MHP bu kafayla giderse ancak yüzde 1 olursa kurtulacaklar. Böyle devam etsinler.” HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın dünkü tezkere oylamasında yanlışlıkla ‘evet’e el kaldırıp indirmesinin sorulması üzerine Özgür Özel, “Oylama işari. Bazen bu tip işler olabiliyor. Meclis foto muhabirleri de başarılı işler çıkarıyor. ‘Evet’ oyu vermeyi içine sinmeyen pek çok milletvekilinin de nasıl davrandığı ortaya çıkıyor” dedi. Tezkere üzerine gelen soruya Özgür Özel, “Bugün ülkeyi yöneten kişinin bu kadar kinle, hırsla her kararı alabileceği noktada grubumuz itiraz etti, tavrımızın arkasındayız” diye konuştu. Özel, Osman Kavala için Avrupa Konseyi’nden karar beklenirken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Biz bildiğimizi okuruz” demesinin sorulması üzerine de “Hani yargı bağımsızdı? Eğer Türkiye’de yargı bağımsız olsa ‘Mahkeme bildiğini yapar’ demesi lazım. Bu cevabı veremeyen birisinin bu beyanı, itiraf niteliğinde olmuş” dedi.