Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Martin Schulz ile görüşen Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, görüşmenin ardından basın mensupların sorularını yanıtladı.

Demirtaş, partilerinin kapatılması duyumlarını aldıklarını belirterek, “Türkiye’de barış ve çözüm süreciyle ilgili AP resmi inisiyatifler geliştirebilir, parlamentodaki kurumlar ateşkese, kalıcı bir çözüme nasıl dönüştürebilir diye komisyon oluşturabilir. Çözüm süreci başladığında nasıl bir resmi gözlem kurulur diye düşünebilir” dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP Dış İlişkilerden Sorumlu Eş Başkan Yardımcısı Hişyar Özsoy, HDP Hukuk ve İnsan Haklarından Sorumlu Eş Başkan yardımcısı Meral Danış Beştaş ve HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar, Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz’un resmi davetlisi olarak, Belçika’nın başkenti Brüksel’e geldi.

HDP heyeti Avrupa Parlamentosu’nda iki gün boyunca temaslarda bulunacak.

HDP heyeti, sabah saatlerinde AP Başkanı Martin Schultz ile basına kapalı olarak bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşme ardından basının sorularını da yanıtlayan Demirtaş, HDP’nin Avrupa’da önemsenen ve ciddiye alınan bir parti olduğunu belirtti. Demirtaş tarafsız bir siyaset yaptıklarını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AKP gibi toplumu manipüle etmediklerini savundu.

'AP DAHA ÇOK ŞEY YAPABİLİR'

Demirtaş'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

“Türkiye’deki gelişmeler özellikle 15 Temmuz darba girişimi sonrası süreci AP yakında takip ediyor. Zannedersem yakında Türkiye raportör heyeti de bir ziyaret düzenleyip durumu yerinde izleyecek. Bütün Avrupa kurumları içerisinde AP Türkiye’deki süreci yakında takip ediyor, ilgi ile anlamaya çalışıyor.

“Konsey ve AB kurumları ile kıyaslanamaz AP onlardan çok daha duyarlı, tespitler yapıp müdahalelerde bulunuyor. Ama bunların biraz daha somuta kavuşmasını istiyoruz.

“Örneğin Türkiye’de barış ve çözüm süreciyle ilgili AP resmi inisiyatifler geliştirebilir, parlamentodaki kurumlar ateşkese, kalıcı bir çözüme nasıl dönüştürebilir diye komisyon oluşturabilir. Çözüm süreci başladığında nasıl bir resmi gözlem kurulur diye düşünebilir.

'ERDOĞAN’IN SAVAŞ STRATAJİSİ HER KESE ZARAR VERİYOR'

“Erdoğan’ın bu savaş stratejisi hem Türkiye’yi hem Suriye, Irak ve Kürdistan bölgelerini istikrarsızlaştırıyor. Bu istikrarsızlık Avrupa’nın en uç noktalarına kadar güvenlik sorunu ve mülteci krizi olarak da yansıyor. Bütün bu sorunları çözecek olan nokta da Türkiye’deki Kürt sorunudur.

“15 Temmuz darbe girişimi sonrası işkence, adil yargılama ihlali, gösteri ve basın hakları ağır baskılar haksız tutuklamalar, kamudaki tasfiyeler son dönemlerde Kürtler ve sol kesimler dahil olmak üzere tasfiye operasyonlarının hepsi AP tarafından yakından takip ediliyor.

'ERDOĞAN DARBESİNİN TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ İÇİN DAHA TEHLİKELİ'

“Biz en önemli ve demokrasinin öncü gücü olarak 15 Temmuz gecesi yaşanan darbe içendeki Erdoğan darbesinin Türkiye’nin geleceği için daha tehlike oluşturduğunu bilincindeyiz. Biz nasıl o gece darbeye karşı çıktıysak bugün de Erdoğan şahsında geliştirilmek istenen hiçbir şekilde tek bir muhalif sese tahammül göstermeyen bütün seslere savaş açan bu anlayışa karış da direniş içerisinde olacağız.

'HDP KAPATILABİLİR DUYUMU ALDIK'

“Önümüzdeki günlerde partimizin milletvekillerine ve yöneticilerine saldıralar olabilir. Gözaltı, yakamalar, zorla getirilme hatta tutuklama gibi çılgınlıklar da Türkiye’de yaşanabilir. Aldığımız duyumlarda milletvekillerimizi tutuklama tartışmaları yapılıyor. Hatta daha ileriye gidilip HDP’yi kapatıp eş başkanlar dahil milletvekillerini tutuklama şeklindedir.

'ÇILGINLIKLARA İZİN VERMEYELİM'

“Nitekim belediyelerimize kayyumlar atayıp, belediye başkanlarımızı tutukladılar. DBP Eş Başkanı Kamuran Yüksek 165 gündür tutuklu olması ve yargı önüne çıkartılmamış olması demokrasi cephesinde güçlü bir direniş olmadığı müddetçe Türkiye felakete sürüklenmekten kurtulamayacağını gösteriyor.

“Bütün bunlar çılgınlıktır, mesajımız şudur, bize dönük baskıların düzeyi ne olursa olsun geri adım atlayacağız. Yargılama ve tutuklama dahil olmak üzere siyasi infazlara dahi girebilir Türkiye. Bulunduğumuz nokta demokrasi ve özgürlüktür, savunduğumuz ilkelerden geri adım atmayacağız.

“Bu tür çılgınlıkların önlemenin yolu toplumun refleksi ve tepkisidir. Burada bir kez daha kendi halkımıza ve Türkiye kamuoyuna çağrı yapıyoruz, Bu tür çılgınlıklara izin vermeyelim.”

Kaynak: ANF