İnsanda çoğalmak, yeni insanlar, onların hikâyeleri ile hayat içinde yol almak… Bende bunun karşılığı olan insanlardan ikisi Yannis Vasilis ve Meral Geylani’dir. İkisi ile de 1 Eylül 2012 Dünya Barış Günü’nde Roboski’de başlayıp 40 gün sonra Ankara’da son bulan Barış Yürüyüşü’nde tanıştım. Kendileri de bu yürüyüşte tanıştılar ve hayatta da birlikte yürüme kararı aldılar. Yannis’in ve Geylani’nin hikâyeleri tam bir Türkiye hikâyesi. İbrahim Yaylalı’dan Yannis Vasillis’e yolculuğu bu röportajda okunabilir; “Annem babamla ilgili “dönme” lafını kullanırdı ama bu ne demek diye hiç araştırmadım. Annem sohbet ederken babama ‘dönme’ diye takılırdı, ‘ne dönmesi’, ‘nasıl dönme’ deyince cevap vermezdi.”

Çok katmanlı ve içinde nerede ise her şeyi bulabileceğin bir hikâyedir Yannis Vasillis’in hikayesi. Tanıştığımızda İbrahim Yaylalı idi kendisi, hayat içinde karşılaştığı şeyler ve de eleştirel aklı ile aldığı yol sonunda ulaştığı gerçek ile adeta kendi hikâyesini yeniden yazan birisidir. Samsun Bafralı olan Yaylalı, 1994 yılında gönüllü olarak, davullu zurnalı bir şekilde askere gider. İşte hayatındaki temel yarılma bundan sonra olur. Askerlik sırasında PKK ile çıkan bir çatışmada yaralanır ve PKK’ye esir düşer. 2 yıl 3 ay bu ortamda kalır. Militer kültür içinde şekillenen İbrahim Yaylalı burada çok başka tartışmalar ve içe doğru bir yolculuk içinde bulur kendisini.

Hayatında en önemli değişim bu süreçte başlar ve devam eder. Askere gönüllü giden, sonrasında esir düşen İbrahim Yaylalı esir düşen diğer asker arkadaşları ile bir İnsan Hakları Heyeti tarafında alınıp Türkiye’ye getirildiğinde 3,5 ay cezaevinde kalır. Yaylalı PKK’de esir iken, devletin ailesine “Rum olduğunuzu biliyoruz, bu olayı fazla kurcalamayın” demesi üzerine Rum olduğunu öğrenir. Düşünsel dönüşümünde ciddi bir aşama olur bunu öğrenmesi. Bu dönüşüm ile birlikte anti-militarist bir barış aktivisti olan Yaylalı vicdani reddini yapar, mahkemeye başvurarak ismini Yannis Vasilis olarak değiştirir. Yaylalı, barış yürüyüşünde tanıştığı hayat arkadaşı Geylani ile birlikte Roboskili ailelerle dayanışmak, barış mücadelesini buradan doğru yürütmek üzere bu köye yerleşirler.

Roboski Katliamının ikinci yıl dönümünde; “34 cana karşın 34 vicdani retçi” kampanyası ile vicdani retlerini açıklayan Yannis Vasillis ve Meral Geylani o gün diğer vicdani retçiler ile birlikte ortak bir metinde; “Buradan bir kere daha haykırarak savaş oyunu bitti diyoruz. Bundan sonra bu cinsiyetçi ırkçı militarist sistemin hiçbir koşulda ne asker olarak, ne korucu olarak asla parçası olmayacağımızı buradan tüm kamuoyuna deklare ediyoruz. Savaşın parçası olup kardeşkanı dökmeyi ret ediyoruz” diyerek vicdani retlerini yaparlar. Bu tarihten itibaren barış mücadelesine burada devam ederler.

“Katliamlar ile yüzleşmeyen hiçbir barış doğru barış değildir” diyerek mücadelelerini bu eksene oturturlar. “Halkı askerlikten soğutma” soruşturmaları da bu tarihten itibaren başlar. Onlar bir yandan sokaklardan, kentlerden doğru mücadelelerini yürütürken diğer yandan da bu alandan doğru biriktirdiklerini Demokrat Haber sitesine yazarlar. Yannis Vasillis ve Meral Geylani için “Cumhurbaşkanı’na hakaret”, “Halkı kanunlara uymamaya teşvik etmek”, “Halkı askerlikten soğutma” ve “Örgüt propagandası” yapmak gibi gerekçeler ile davalar açılır.

Vasillis bu kapsamda 22 Nisan 2017 tarihinde tutuklanır. Yannis’in tutuklanmasından sonra Yannis’in de sesi de olan Meral Geylani’de 12 Ekim tarihinde gözaltına alınır, 12 gün süren gözaltı sürecinden sonra Yannis’ten 6 ay sonra o da tutuklanır.

Başka başka hayatlardan gelen ve yolları barış mücadelesi içinde çakışan bu iki insana kulak vermek ve de onlar ile dayanışma içinde olmak kendileri ile o yolları yürüyen hepimizin bugün için en önemli görevlerinden biridir.