Diyarbakır'da HDK, KESK ve DİSK tarafından Taksim Gezi Parkı'nın yıkımına karşı çıkanlara karşı polisin şiddetini protesto etmek amacıyla AZC Plaza önünden Koşuyolu Parkı'na yürüyüş gerçekleştirildi.

Yürüyüşe, aralarında BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, BDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş ve 1'inci Ortadoğu Kadın Konferansı için Diyarbakır'a gelen 26 ülkeden gelen kadınlar ve LGBT üyelerinin yanı sıra binlerce kişi katıldı.

Yürüyüş esnasında, "Her yer Taksim her yer direniş" yazılı pankart taşınarak, "Her yer Taksim her yer direniş", "Selam selam Taksim'e bin selam", "Kürdistan faşizme mezar olacak", "Taksim faşizme mezar olacak" sloganları atıldı. Yürüyüşte Roboski katliamı ve doğa katliamlarını anlatan dövizler de taşındı.

'HER YER TAKSİM HER YER DİRENİŞ’

AZC Plaza önünden, Koşuyolu Parkı'na kadar yürüyüş gerçekleştiren kitle adına açıklama yapan HDK Diyarbakır Sözcüsü Zelal Bilgin'in konuşması sık sık, "Her yer Taksim her yer direniş" ve "Taksim faşizme mezar olacak" sloganları ile kesildi.

Bilgin, AKP hükümetinin emekçilere ve doğaya düşman olduğunu belirterek, Taksim'deki polis müdahalesinin bunun bir göstergesi olduğunu söyledi. Bilgin, AKP'nin bir yandan barıştan, çözümden ve müzakereden bahsettiğini diğer yandan ise karakollar inşa ederek korucuların sayısını arttırdığını kaydetti.

Bilgin, "HPG gerillalarının çekildiği süreçte askeri operasyonların sürdürülmekle yetinmiyor. Batı metropollerinde de işçi ve emekçilere dönük devlet terörü uygulanmaktadır. Kürdistan'da çözüm konusundaki samimiyetsizliğini batıda polis eliyle emekçilere dönük pervasız saldırıları tamamlamaktadır" diye belirtti.

'İLERİ DEMOKRASİ ANLAYIŞINIZ BU MU?'

Bilgin'in ardından konuşan BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, Taksim'de direnenleri selamlayarak sözlerine başladı. Aydoğan, BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'in durumuna değinerek, AKP'nin doğa ve emek düşmanlığı sonucu AKP polislerinin milletvekili arkadaşlarını hastanelik edecek kadar pervasızlaştığını kaydetti.

"Buradan arkadaşımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz" diyen Aydoğan, "Şunu sormak istiyoruz, sizin ileri demokrasi anlayışınız bu mu? Sizin, demokrasi dersine ihtiyacınız var" dedi.

Aydoğan, Başbakan Erdoğan'ın demokrasi karşıtı olduğunu vurgulayarak, "İsmini vermek istemiyorum, Taksim olaylarında yaşanan polis müdahalesi ve yaralanmalardan sonra AKP'nin bir vekili çıkıp sıkılmadan şunu söyleyebiliyor: 'Onların da canı biber gazı istemiş.' Milletin böyle vekili olmaz, millete böyle vekillik yapılmaz" diye konuştu.

‘BİBER TAYYİP’

Aydoğan'ın konuşmasının ardından kitle Ofis semtine doğru yürüyüşe geçti. Buradan, Ofis Sanat Sokağı'nda biraraya gelen kitle uzun süre sloganlar atarak, marşlar söyledi. Kitle sık sık, "Sıksana sıksana biber gazı sıksana", "Biber Tayyip", "Kürdistan faşizme mezar olacak" ve "Taksim'de direnene bin selam" sloganları attı. Burada dağılmak istemeyen kitle ile polis arasında kısa süreli gerginlik yaşandı. Gerginliğin ardından kitle bir süre halaylar çektikten sonra dağıldı.

VAN’DA YÜRÜYÜŞ

Van'da ise Taksim Gezi Parkı’ndaki polis terörü yürüyüşle protesto edildi. Aralarında TTB, HDK, İHD, MAZLUMDER, Eğitim Sen, SES, Tüm-Bel Sen, BDP ve EMEP'in de bulunduğu siyasi parti ve STK üyeleri, Sanat Sokağı'nda toplanarak, Feqiyê Teyran Parkı'na kadar yürüyüş gerçekleştirdi. Feqiyê Teyran Parkı'nda yapılan basın açıklamasını grup adına Van Tabipler Odası Yönetim Kurulu üyesi Cem Taylan Erdem konuştu. Taksim'de Gezi Parkı'nda yaşanan olayların Türkiye demokrasisinin geldiği noktayı gösterdiğini söyleyerek, "Dün akşam saatlerinden bugün sabaha dek birçok ilde halkımızın öfkesi sokağa yansımış, polisin orantısız ve insafsız mücadelesi ile meydanlar savaş alanına dönmüştür" dedi.

'AKP HALKA HESAP VERECEK’

Bölgede yıllardır sürdürülen savaşa ve Roboski'de yaşanan katliama değinen Erdem, "Reyhanlı'ya, cezaevlerindeki mahkumlara yapılan işkencelere, Zonguldak'ta ölen madencilere 'güzel öldüler' diyenlere, öğrenciye, emekçiye copla gazla saldıranlara, sağlıkta dönüşüme, sağlıkta şiddete, güvencesiz taşeron çalışmanın yasalaşmasına, günlük hayata konan yasaklara, 'Ben yaptım oldu, ananızı da alın gidin' diyen zihniyete karşı öfke gittikçe birikmektedir. Statükoyu yıkıp ileri demokrasiyi getirdiği iddia eden iktidar sahipleri, halkın sesine alışmak durumundadır. Halk sözünü her konuda söyleyecek barışına da demokrasisine de sahip çıkacaktır" diye belirtti.

Van Demokrasi Platformu bileşenleri olarak AKP hükümetinin derhal yaptığı yanlıştan geri dönmesini ve yurttaşların demokratik taleplerini kabul etmesini istediklerini ifade etti. Erdem, "AKP'yi yurttaşlara karşı aşırı şiddet ve orantısız güç kullanımından vazgeçmesini, ortak kullanım alanı olan Gezi Parkı'nın AVM'lere değil halka bırakılmasını istiyoruz" dedi. (ANF)